Şakirpaşa Konağı’nda “Sözde Ermeni Soykırımı İddialarını Cevap”Konferansı

Tarihi Şakirpaşa Konağı’nda “Sözde Ermeni Soykırımı İddialarını Cevap” olarak düzenlenen konferansta konuşan Araştırmacı Yazar Yusuf Delikoca, konuşmasında Papa’nın açıklamaları karşısında “Hz. İsa’nın doğumundan sonra söylenen en büyük yalan ve iftiralardan biri olarak tarihe geçmiştir” diyerek tepkisini gösterdi.

  Çok sayıda sivil toplum örgütünün katıldığı konferansta önemli açıklamalarda bulunan Yusuf Delikoca, yaklaşık 50 yıldır yapılan soykırım propagandası karşısında sessiz kalındığını, ASALA terör örgütü ve uzantıları tarafından diplomatların dahi şehit edilmesi rağmen etkin bir mücadeleye geçilmediğini söyledi. Delikoca, “Siyasi bir boyut kazanan olaya hep tarihi yönüyle bakıldığı için, büyük bir propaganda ve sermaye ortaya konularak yapılan propaganda karşısında Ermeniler ve destekçileri ülkeler tarafından tarihi gerçekler göz ardı ederek dünya kamuoyunun yanıltıldı” dedi.

  Delikoca şunları söyledi:

  “1800’lü yılların ortalarından itibaren Ermenileri kullanarak Osmanlı Devleti’ne karşı isyana teşvik ettiler. İki millet arasındaki yüzyıllar boyunca süren dostluğu bozan Batı ülkeleri Anadolu topraklarını sömürgeleştirmek ve İstanbul’u ele geçirmek için Ermenileri kullandılar. Fakat Türk Milleti’nin Kurtuluş Mücadelesi’ni zafer sonuçlandırması ile amaçlarına ulaşamadılar. Ermeniler ise Anadolu topraklarını terk etmek zorunda kalıp dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Bugün kullanıp bir kenara attıkları Ermenilere soykırım iddiaları yalanına destek vererek diyet ödemektedirler. 1915 yılında Ermeniler soykırım yapıldı diyen Papa ve Avrupa ülkeleri aslında kendi tarihleri ile yüzleşmişlerdir. Dünyanın dört bir yanında halen daha katliamları devam ederken, Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı’nı çıkararak milyonlarca Avrupalının suçsuz yere ölmesine neden oldular. Bizlere süsleyerek anlattıkları, ders kitaplarımızda okuttuğumuz sözde devrim ve ihtilallerde, yüzyıllarca süren mezhep savaşlarında milyonlarca soydaşlarını ve dindaşlarını katlettiler. Dünyanın son üç yüz yılı Batı’nın katliamları ile doludur. Bugün zenginlik ve refah içinde yaşıyorlarsa bunun altında milyonlarca insanın kanı vardır. Bu yüzden hem Avrupa ülkeleri hem de hem de Vatikan tüm insanlıktan özür dilemelidir. Yoksa tarih ve vicdanlar bunları asla affetmeyecektir.”

  Tarihi şanla şerefle dolu bir milletin ferdi olmaktan gurur duyduğunu kaydeden Delikoca, “Dünyanın dört bir yanına insanlık, hoşgörü ve sevgi götüren atalarımız, hiçbir zaman soykırım ve katliam yapmamıştır. Hele ki yüzyıllarca boyunca beraber yaşadığı Ermeni toplumuna karşı böyle bir teşebbüste bulunmamıştır. Bulunsaydı yüzyıllarca beraber yaşamak yerine savaşlara girer, kendi devletleri altında mutlu ve huzurlu yaşamalarına izin vermezlerdi. Sözde soykırım iddiaları ile tarihi onurumuz ayaklar altına çalışılıyor. Dünya insanına aktarılan gerçeklerden uzak, yanlış ve taraflı politikalar amacına ulaşamayacaktır” diye konuştu.

Tarih Araştırmacısı - Yazar Ahmet Kaytancıda yaptığı konuşmada, özellikle 1915 yılı içinde Ermenilerin Van ve Adana’da yaptığı katliamlara değinerek, Adana’nın Fransızlar ve Ermeniler tarafından işgal edildiği 1918- 1922 yılları arasında eski adı Hacın olan Saimbeyli’de Türk ve Müslüman insanlara yapılan katliamlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

AHMET KAYTANCI: “NECMETTİN ERBAKAN’IN AKRABALARI DAHİL OLMAK ÜZERE SADECE BENİM AİLEMDEN 40 KİŞİYİ KATLETTİLER”

  Kaytancı, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın akrabaları, Adliye Başkâtibi Nazir Efendi, eşi Nazmiye Hanım, oğulları Mevlüt ve Fuat, kaynanası Hatice, kayını Tahsin, Tahsin’in eşi Ayşe Saimbeyli’de Ermeniler tarafından katledildiğini açıklayarak şöyle devam etti:

  “Tahsin’in eşi Ayşe benim teyzemdir. Benim ailemden, teyzemden başka kırk kişi de yine Ermeniler tarafından öldürüldüler. 1910’lu yıllarda yaklaşık 12 bin nüfusa sahip Hacın şehri İslam Mahallesi ile tamamen yakıldı. Çocukluk yıllarımız çok acı hatıraları dinleyerek geçti.   Ermeniler Saimbeyli’de yüzlerce Türk ve Müslüman’ı acımasızca öldürdüler. En feci şekilde de Kürt Genco Çavuş’un öldürülmesi oldu. Genco Çavuş’u derisini canlı canlı yüzerek işkence ile öldürdüler. Ölüsünü üç gün teşhir ettiler. Bu da yetmez gibi ölüsüne işkence ettiler. Ölüsüne taşlarla vurdular. Ermeniler Türklere yaptıkları mezalimi unutturmak için “Soykırım” yalanına sarılıyorlar. Gerçekler muhakkak aktarılmalıdır. Atalarımızın uğradığı katliamlar unutturulmamalıdır. Yüzbinlerce insanımız katledilmiş iken, bugün bu suçlamalarla karşı karşıya kalmış olmak bizleri gerçekten üzmüştür. Keşke Sözde Ermeni Soykırımı yalanı tüm dünyada yayılırken bizim devlet adamlarımızda tarihi gerçekleri duyurmak adına daha çok çaba sarf etselerdi.”

  Şakirpaşa Konağı’nda toplanan ve konferansı izleyen vatandaşlar, “özür dile Avrupa, özür dile Vatikan, tarih ve vicdanlar sizi asla affetmeyecek” pankartı açtılar.