Sakarya, 'Adana gözü patlamadan sesini çıkarmıyor'

Sakarya, 'Adana gözü patlamadan sesini çıkarmıyor'
Çukurova GİAD Başkanı?ndan açıklamalar 31 Mart'taki genel kurulun ardından bayrağı teslim alan ve yaptığı açıklamalarla gündeme oturup, başkanlığını...


Çukurova GİAD Başkanı?ndan açıklamalar

 

31 Mart'taki genel kurulun ardından bayrağı teslim alan ve yaptığı açıklamalarla gündeme oturup, başkanlığını yaptığı derneğin adını da Türkiye'ye duyuran Çukurova Genç İşadamları Derneği (Çukurova GİAD) Başkanı Ömer Faruk Sakarya, yine gündem yaratacak.

 

Akdeniz Televizyonu'nda Emine Gürcan'ın sunduğu Patronlar Kulübü'ne konuk olan Sakarya, teşvikte Adana'nın istediğini alamamasını kurbağa ve ağalık örneğiyle anlattı.

 

Adana lobisinin paket açıklanmadan önce konuya müdahil olamamasının teşvikte istenilen yerde olunmamasına yol açtığını bildiren Sakarya, "Göle su gelene kadar kurbağanın gözü patlar. Biz Adana olarak ne yazık ki gözümüz patlamadan sesimizi çıkarmıyoruz" dedi. Sakarya'nın 4 önemli konuda verdiği mesajlar şöyle:

 

TEŞVİK YASASI

Adana'nın 2'nci bölgede bulunması gerçekten hayal kırıklığı olmasa da olumsuzluk. Ancak, Adana 2'nci bölge oldu diye şikayet etmenin, olumsuz söylemlerde bulunmanın bir anlamı yok. Önemli olan olumsuzluk gerçekleşmeden evvel müdahil olup şehrin avantajına çevirmektir. Bizim eskilerin bir tabiri var. "Göle su gelene kadar kurbağaların gözü patlar". Biz Adana olarak ne yazık ki gözümüz patlamadan sesimizi çıkarmıyoruz. Önemli olan suyu buraya getirmek. Bu teşvik yasasının hazırlandığı belliydi. Neden bizim dinamiklerimiz harekete geçip, bunun kentin avantajına çıkmasını sağlamadılar? Şu anda bu artık gerçekleşmiş. Adana 2'nci bölgede. Bizim yapacağımız şey teşvikteki dezavantajlı durumumuzu avantaja çevirecek faaliyetler göstermek. Çünkü, yasa hem bölgesel teşvik vermiştir, hem de sektörel teşvikler ve büyük montal yatırımlara büyük teşvikler verilecektir. Bizim şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz lazım. Başbakan'ın söylediğine göre, TÜİK verileri belirli zamanlarda tekrardan değerlendirilip, oluşmuş verilere göre bölgeler değişebilecektir. Bizim Adana olarak şu anda yapmamız gereken, söylemleri bırakıp aksiyon yapmak, Adana'nın önümüzdeki değerlendirme sürecinde 2'nci bölgeden en azından 3'üncü bölgeye geçirilmesini sağlamaktır.

 

AĞALIK KÜLTÜRÜ

Adana kesinlikle fakir bir kent değil. Ahım şahım olmayabilir. Ama Adana ekonomisi Türkiye'deki birçok kente göre iyi bir ekonomi. Adana'yı daha çok 16-17yaşlarında istediğini ailesine anlatamayan, ailesi ile kuşak çatışması yaşayan bir gence benzetiyorum ben. Sorunları var, sıkıntıları var. Ama bunu ailesinin, ebeveynlerinin anlayacağı şekilde anlatamıyor. Dolayısıyla Adanalı'nın kendini daha iyi ifade etmeye ihtiyacı var. Bir de Adanalı geçmişten beri alışmış. "Biz Adanalıyız ağayız" Ağa ne yapar? Ya çalışanına emreder, ağalık vermekten gelir, verir. Ağalık kültürüyle ne yazık ki ağa isteyemez. Ağa rica edemez. Dolayısıyla bu kültür birazcık bize yapışmış.

 

İŞSİZLİK

Adana'nın çevredeki illere bakıldığında sosyal açıdan daha gelişmiş kent olduğu aşikar. Ama ekonomik açıdan Adana aynı yerde dururken, diğer iller çok daha ileriye gidiyorlar. Adana bir merkezdir. Nasıl bizim çocuklarımız İstanbul'a, İzmir'e, Ankara'ya yerleşmeyi düşünüyorsa, doğudaki veya çevre illerdeki insanlar da Adana'yı merkez görüyorlar. Adana'yı yeni hayat kuracak, iş bulacak, yeni yaşam başlatacak merkez olarak görüyorlar. Adana o yüzden büyük göç alıyor. Gelen göç yeni hayata başlayacak, yeni iş umuduyla geldiği için Adana'nın asıl işsizlik rakamının üzerine artı koyarak çıkıyor. Dolayısıyla bizim işsizliğimiz yüksek. Bu yüksek işsizlik Adana'nın kendi işsizliği değildir. Bu işsizlik göçle beraber gelen, cazibe merkezi olarak görülmesi ile beraber gelen insanların oluşturduğu işsizliktir. Ama teşvikteki 2'nci bölgeyi asla kabul etmiyorum. GELECEĞE MEKTUP

Çukurova Üniversitesimize ülkemizin dört bir yanından öğrenciler okumaya geliyorlar. Batıdan, doğudan, Karadeniz'den. Bu insanların görüşleri bizim gibi Adana'da doğmuş, Adana'da büyümüş, mevcut yapının içerisinde sürekli yoğrulmakta olan insanların görüşlerinden farklıdır. Biz üniversite öğrencilerimize diyeceğiz ki, '2050 yılında Adana nasıl bir kent olmalı? Hayalinizde yaşamak istediğiniz Adana'yı bize çizin'. Bu proje kapsamında öğrenciler Adana'da kalmak istemek için bu kentte ne olması gerektiğini bildirecek. Bu ülkenin dört bir yanından gelen güzellikleri biz güzel bir proje halinde öğrencilerimizden alacağız ve bunların hepsini bir 2050 perspektifi olarak, güzel bir kitapçık haline getireceğiz, bunu kentimizin yöneticilerine, yönetmek için aday olmak isteyenlere vereceğiz. Bizim Çukurova GİAD olarak gençlerimizle kurduğumuz kent bizim için değil, yarınlar için, gençlerimiz için, çocuklarımız için. Bizim tespit ettiğimiz yaşanabilir, cazibe merkezi Adana böyle olmalıdır diye geleceğe mektupmuş gibi, gelecekte açıldığı zaman, 2050'de açıldığı zaman, Çukurova GİAD gençlerle bu tespitlerde bulunmuş ve şu anda bu durumdayız diyebileceğimiz bir projeksiyon yaratacağız.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.