İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Sabır,

Sabır,


 

Bir önceki ?öfke? başlıklı yazımızda öfke, tahammülsüzlük ve öfkenin şiddete dönüşmesinden bahsetmiştik. Bu gün ise öfke, tahammülsüzlük ve şiddetlen bizleri alıkoyacak en büyük silahı ve bunlardan kurtuluşun tedavisi ve ilacı olan ?sabır??dan bahsedeceğiz.

Dünya bir imtihan yeridir. İnsanoğlu bu dünyaya imtihana tabi tutulmak için gönderilmiştir. Bu imtihanın sonucu olarak, dünya hayatında çeşitli sıkıntı ve zorluklara mâruz bırakılmıştır. Bu sıkıntı ve zorluklara göğüs gerip sabredebilirse imtihanı kazanır, eğer sabredemez ise imtihanı kaybeder.

Sabır; Sözlükte ?dayanma, dayanıklılık? gibi anlamlara gelir. Ahlâkî bir kavram olarak, başa gelen musibetlerden dolayı Allah?tan başka kimseye şikâyetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak; nefse ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında dünya ve âhiret hayatını düşünmek, ruhî dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunmakta olan sükunet ve dayanma gücü demektir.?(Dini Kav.Sözlüğü, D.İ.B. ?Sabır? md.)

Sabır, içine düşülen darlığın ve sıkıntının geçmesi için Allah?ın yardımını kazanmaya vesile olan güzel bir davranıştır. Dayanılması zor ve insana ağır gelen sıkıntılara ancak ?sabır? ile katlanılır. Bir hakkı savunma sabırla yapılabilir. İnsanın elinde olmadan başına gelen, felâket ve sıkıntılara dayanmak, onları kolaylıkla atlatmak sabırla mümkündür. Allah CC. ?Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah?tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.? Buyurmaktadır.(Bakara:2/153)

Günümüz, saatimiz, dakikamız birbirini tutmuyor. Bir anda sinirleniyor, köpürüyoruz. Tanıyabilene aşk olsun. Oysa sabretmeyi bilmeliyiz, çünkü sabır; acıya, zorluğa, haksızlığa ve başa gelen üzücü olaylara, ezaya, cefaya dayanma gücüdür. Bir felakete veya belaya uğrayanın telaş ve feryat etmeden, her şeyin Cenabı Allah?tan geldiğinin bilinci ile bu sıkıntıya sonuna kadar tahammül göstermesidir.

Sıkıntı, hastalık ve çilelere dayanma; ancak sabırla mümkün olur. Kulun sabırlı olması dışında, başkalarına da sabır tavsiyesinde bulunması, aklın, mantığın ve inancımızın gereğidir. ?Sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır.?(Bakara:2/177)

Sabır ruhun bir melekesidir, güzel bir huydur Tahammülü zor ve nefse ağır gelen şeylere katlanmak ancak sabır ile olur. Sabır, dünyanın rahat ve refahına sebeptir İnsan evvela kendisine ağır gelen gayreti göstermez, zahmetine katlanmazsa, geçim için bir hüner ve marifet sahibi olamaz ve sonraki hayatında ferah bulamaz. Gerçek sabır, zorluklarda olduğu kadar güzel olan her şeyde kararlılık ve istikrar göstermeyi, bir an olsun bunlardan taviz vermeyerek bir ömür süresince devam etmeyi gerektirir

Bir hakkı müdafaa ve muhafaza etmek için gösterilen sebat, sabretmekle ancak mümkündür. Hayatta elde olmadan başa gelen ve insana büyük elem ve keder veren bela ve musibetlere karşı koyabilmek ve bunların üstesinden gelebilmek için sabırlı olmak ve sabretmeye alışmak zorunda olduğumuz unutulmamalıdır. Bize düşen bu zorluklar karşısında pes etmek değil, "bu da geçer" deyip sabrederek Yaradan'a sığınmak ve içinde bulunduğumuz sıkıntılardan kurtulmak için çareler aramaktır.

Sabrın sonu selamettir, başarıdır Sabır acıdır, fakat sonucu tatlıdır. Hz. Muhammed (sas) ?İmanı en üstün olan; sabırlı, cömert ve hoşgörülü olandır.?, ?En üstün ibadet sıkıntıya sabretmektir.?(Tirmizi), ?Müminin silahı sabır ve duadır.?(Deylemi) buyurmuştur.

Atalarımız ?Sabır ile koruk helva, dut yaprağı atlas olur? demiş atalarımız. Sabredip selamete olanlardan olmak dileği ile.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

22.10.2013/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi