REYHANLI SAVAŞI MEŞRU KILACAK BİR PROVOKASYON MU?
Suriye sınırına yakın olan bütün il ve ilçelerimiz için için kaynıyor. ?Sığınmacı? adı altında Türkiye?ye gelen binlerce Suriye vatandaşını ağırlıyor, üç öğün yedirip içiriyoruz. Ne kadar işsiz güçsüz varsa çoluk çocuk Türkiye?ye geldi. Hastaneler, okullar, spor salonları onlara tahsis edildi, kamplar kuruldu. İçlerinde ajanlar, casuslar, hırsızlar, yankesiciler, dolandırıcılar, sahteciler, üç kağıtçılar, fuhuş yapanlar, ne ararsanız var.
Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye, Kilis, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Gaziantep gibi illerimizde bu sığınmacılar yüzünden yaşanan ibret verici olaylar ile. Bölgede zabıta olayları son derece arttığı, polisin ve jandarmanın yükü inanılmaz boyutlara vardığını, İnsanların can ve mal güvenliği kalmadığı hemen her gün medyaya yansımakta.
Urfa Akçakale nin köylerine düşen mermiler, Bir süre önce de Cilvegözü Sınır Kapısı?nda patlayan bombalar ve insanların ölümü, şimdide Hatay Reyhanlıda iki patlama 46 ölü 100 civarında ağır yaralı, korku panik ve nefret. Bunlar sıradan saldırı ve terör olaylarımıyoksa geçmişte Irak ve Afganistan da olduğu gibi bu seferde Suriye?ye askeri bir müdahaleye kılıf hazırlamak ve savaşı meşru kılmak için yapılan provokasyon mu? Diye düşünmemek elde değil.
Çözüm süreci ve 8 Mayıs itibari ile PKK nın K.Irak?a çekilmeye başlamasının ardından geride kalan bazı kontrolsüz teröristlerin süreci provoke edecek küçük eylemler yapabileceği bilinmekle beraber. Suriyeden gelen sığınmacıların içerisinde Suriye istihbaratından sızmaların da olduğu bilinmektedir.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen patlamalarla ilgili olarak, "Olayın faillerinin tespitiyle ilgili çalışmalar büyük oranda tamamlanmıştır. Saldırıyıdüzenleyen örgüt ve mensuplarının Suriye'deki rejim yanlısı El Muhaberat örgütüyle bağlantılı oldukları belirlenmiştir. Örgüt de bellidir, kişiler de büyük oranda bellidir. Plaka tespitleri vesaire yapılmıştır. Menfur hadisenin Suriyeli sığınmacılarla, Suriye muhalefeti ve Suriyeli sığınmacılarla ilgisinin olmadığı kesindir" diyor.
Amerika gezisi öncesi Başbakan Erdoğan?ın, Esad?a yönelik nefret söylemi, Şam yönetimine karşı sert açıklamaları Suriye?ye karşı yapılacak bir müdahalede taraf olunacağını söylemesi. ABD?nin dikkatini çekmek maksadıyla uçuşa yasak bölge oluşturma teklifi ve Şam yönetimine gözdağı veren konuşmaları sonucu böyle bir provokasyon gerçekleşmiş olması ihtimali yüksektir.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç?ın yaptığıaçıklama bu anlamda manidardır Arınç, "Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle Türkiye'ye sığınan ya da kendi imkânlarıyla Reyhanlı'da ve Hatay'da yerleşen Suriyeli masum insanların, Suriye'deki rejim tarafından bir hedef haline getirildiğini biliyoruz. Son Banyas'ta yaşanan katliam, etnik temizlik, soykırım bugün Esed rejiminin yüz karasıdır. Onların Muhaberat ile ve silahlı örgütleriyle böyleşeytanca bir planı uygulamak hatta planlamak onlar için herhalde olağan şüpheli noktasındaki düşüncelerimizdir" demektedir.
İktidarın Suriye politikası,sığınmacıların durumu, ve PKK nın silahlarıile birlikte iktidarın söylemine göre bir anlaşma olmaksızın çekilmesi, Başbakanın Suriye ile savaşa sıcak bakması neticesinde, Reyhanlı da yaşanan bu vahşetin olası bir savaş?a meşruluk kazandırmak gibi görülmekte. Dilerim yanılıyor olalım.
İbrahim H.SİPAHİ
12.05.2013/adanapost.com.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.