Peygamberimizin Tebessümü...

Peygamberimizin Tebessümü...
 Cenâb-ı Hak buyuruyor:?Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara...

 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

?Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın?? (Mâide, 6)

 

Rasûlullah (sav) buyurdular:

?İçinizden her kim, abdest suyunu hazırlayıp ağzına burnuna su verir ve burnunu temizlerse, mutlaka yüzünün, ağzının ve burnunun günahları dökülür! Sonra Allah?ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa, yüzünün günahları su ile birlikte  sakalının etrafından dökülür. Sonra  dirsekleriyle birlikte ellerini yıkarsa, elinin günahları su ile beraber parmak uçlarından akar gider. Sonra başını meshederse, başının günahları su ile birlikte saçlarının ucundan dökülür. Sonra topuklarıyla beraber ayaklarını yıkarsa, ayaklarının günahları su ile beraber ayak parmaklarının ucundan akar. Eğer (böylece abdest alan) bu adam, kalkıp namaz kılar, Allah?a hamd ve senâ eder, O?nu layık olduğu vasıflarla yüceltir ve gönlünü tam anlamıyla Allah?a bağlarsa, mutlaka anasından doğduğu günkü gibi günahlarından arınmış olur? (Müslim, Müsâfirîn 294)

 

Ashâb-ı kiram, Peygamber Efendimiz?den sonra O?nun davrandığı gibi davranmaya ihtimam göstermişler, her hususta onu taklit etmeye gayret etmişlerdir. Bir gün Osman b. Affân su isteyip abdest aldıktan sonra gülmüş ve arkadaşlarına:

??Niçin güldüğümü sormayacak mısınız?? demişti.

Onların sorması üzerine şunları söyledi:

??Bir gün Allah Rasûlü (sav) buraya yakın bir yerde su istedi, benim gibi abdest aldı ve tebessüm etti. Sonra da:

??Niçin tebessüm ettiğimi sormayacak mısınız?? buyurdu.

Sorduğumuzda ise şu açıklamayı yaptı:

??Kul abdest için su isteyip yüzünü yıkadığı zaman Allah Teâlâ yüzü ile işlediği günahları siler. Kollarını yıkadığı zaman da böyle, başını meshettiği zaman da böyle, ayaklarını temizlediği zaman da böyledir.? (Heysemî, I, 229)

 

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)

el-Bâsıt: Açan, genişleten, bollaştıran, zaman zaman kulunu imtihan etmek, ya da bir sıkıntıdan kurtarmak, rahmet etmek için hazinelerinin kapılarını açan, kulunu darlıktan çıkarıp, huzura erdiren, kulunun yaptığına, bire bir değil, fazlasıyla, artırarak, karşılık veren demektir.

 

Kısa Günün Kârı

Rasûlullah (sav) Efendimizi örnek alalım.

 

Lügatçe

mesh etmek: Abdest alırken ıslak elibaşa ve meste sürmek
ihtimam: Özen.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.