Peygamber Efendimiz'in üç aylarda ettiği özel dua

Peygamber Efendimiz'in üç aylarda ettiği özel dua
İslam âleminin heyecanla beklediği üç aylar 11 Mayıs cumartesi günü başlıyor.İslam âleminin heyecanla beklediği üç aylar 11 Mayıs cumartesi günü...


İslam âleminin heyecanla beklediği üç aylar 11 Mayıs cumartesi günü başlıyor.

İslam âleminin heyecanla beklediği üç aylar 11 Mayıs cumartesi günü başlıyor.

? Yâ Rabbî, bize Recep ve Şaban?ı mübârek eyle ve bizi Ramazan?a ulaştır...?

Peygamber Efendimiz, üç aylara eriştiğinde diğer günlere nazaran ibadetlerini daha da artırıyor ve sık sık şu duayı okuyordu: "Allahümme bârik lena fî recebe ve şa'bân ve belliğna ramazan-Allah'ım Recep ve Şaban ayını bize bereketli kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır."

Bizler de bu günlerde bu duayı rahatlıkla ezberleyip çokça okuyabiliriz.

Rabbimize şükürler olsun bu sene de üç aylara kavuşmak üzereyiz. Yarın itibariyle gönül dünyamıza üç ayların ilki Recep ayını misafir edeceğiz. Perşembeyi cumaya bağlayan gece ise Regâib Kandili.

Recep, Şaban ve Ramazan aylarının bütün gün ve geceleri sürpriz feyiz ve bereketlerle dopdolu. Üstelik bu aylar içinde bulunan Regâib, Mi'râc, Berât ve Kadir geceleri, hiçbir maddî ve dünyevî ölçüyle değerlendirilemeyecek kadar ilâhî ikramlarla donatılmıştır.

İnsan hayatı tekdüze değil, inişli çıkışlı. İnsanın kaderinde mutluluklar ile üzüntüler iç içe. Çoğu kez, mutlu olduğumuz kadar üzülür, üzüldüğümüz kadar da mutlu oluruz. Gün güne, ay aya, yıl yıla uymaz. İnsan, kendini mesut edecek güzel gelişmelere tanık olduğu gibi zaman zaman sarsıcı sıkıntılarla/streslerle ve iz bırakan acılarla karşılaşabilir.

Böyle durumlarda insana düşen nedir? İnsana düşen, mutlu olduğunda şükretmesini, sıkıntıya düştüğünde ise sabretmesini ve problemlerini soğukkanlı bir şekilde tedbirlerle, sistemli çalışmalarla çözmesini bilmektir. Yani şükür, sabır ve gayret.

Üç aylar bize ne anlatır?

Bu durumda mübarek gün ve geceleri; mutluluklarımız için şükrümüzü, sıkıntılarımız için de sabrımızı artırmak için karşımıza çıkan önemli bir fırsat olarak görmek mümkün. Düşününüz ki uzun bir yola çıktınız; hava sıcak, yoruldunuz, buram buram ter döküyorsunuz. Diliniz damağınız kurudu. Dizlerinizde derman kalmadı. "Bir bardak soğuk su, bir gölgelik yok mu" diye elinizle alnınızı gölgeleyip uzaklara bakıyorsunuz.
Derken, suların aktığı, kuşların öttüğü, serin gölgeliklerin bulunduğu güzel bir bahçe ile karşılaşıyorsunuz. Tabii ki orada serinlemek, dinlenmek istersiniz. İstirahat ettikten sonra gideceğiniz yere ulaşabilmek ümidiyle rahatça yol alırsınız. Evet, böyle yaparsınız değil mi?
İşte mübarek gün ve geceler, yorgunluk veren meşakkatli işlerimiz arasında dinlenmek, soluklanmak, yolun devamına hazırlanmak, hayatımızı gözden geçirmek ve nefis muhasebesi (yapıp ettiklerimizi gözden geçirmek) için bir durak, bir istasyon ve bir uğrak yeri gibi.

Bu fırsatı kaçırmamalı!

Hayatımızın hesabını yaparken, iyiliklerimizi, yararlı ve güzel davranışlarımızı nasıl artırırız? Hata ve noksanlarımızı nasıl giderebiliriz? Bu soruların doğru cevabını özümüzde bulmaya çalışırız.

Günahlarımıza tövbe ederiz. İbadetlerdeki noksanlarımızı bundan böyle gidermeye azmederiz. Kur'an okur, dinî bilgilerimizdeki eksikliklerimizi giderebilmek, doğru bilgilerimizi de geliştirebilmek için bu alana ışık tutan kitap ve dergilere göz atar, konuyla ilgili mevize ve sohbetleri dinleyerek özellikle Kur'an ve sünnetin anlam ve mesajı üzerinde düşünürüz, ibret ve ders alırız. Bütün bunlardan, gönlümüzü aydınlatacak ışıklı ilkeler edinerek, dinî hayatımızı yeniden değerlendirme çabası içinde oluruz.
Bu vesileyle üç aylarınızı ve mübarek Regâib Kandilinizi kutlar, bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını Rahmet-i Sonsuz'dan niyaz ederim.

SÖZÜN ÖZÜ

1. Üç aylar, hicri aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır.
2. Bu aylar, Rabbimizin rahmet ve mağfiretini sağanak sağanak yağdırdığı bereketli günlerdir.
3. Bu fırsatı iyi değerlendirmeli, kazanma kuşağında kaybedenlerden olmamalıyız.

BİR SORU-BİR CEVAP

Üç ayları nasıl değerlendirebiliriz?

Önümüze bir fırsat olarak konulan bu her biri birbirinden kıymetli gün ve geceleri değerlendirmek için şu hususları tekrar hatırlayalım:

1. Kur'an-ı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, uygun mekânlarda Kur'an ziyafetleri verilmeli, Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.

2. Peygamber Efendimize (s.a.s.) salât ve selâmlar getirilmeli, O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.

3. Tefekkürde bulunulmalı, "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.

4. Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli, idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamette bulunulmalı.

5. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı, gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmeli.

6. Başta bütün insanlık olmak üzere kendimize ve sevdiklerimize mümkün mertebe ismen dualar etmeli.

7. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı, vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.

8. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.

9. Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli, manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.

10. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli, iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.

11. Hayattaki manevî büyüklerimizin, hocalarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, mesaj yahut e-mail çekerek tebrik edilmeli, duaları istenmeli.

TEFEKKÜR ATLASI

Recep ekme, Şaban sulama, Ramazan ise toplama ayıdır

Recep ayıyla başlayan üç aylar ve onlarla beraber birer hediye olarak bize lutfedilen mübarek geceler, müminler için ayrı bir önem arz eder.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), "Recep Allah'ın, Şaban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurarak dikkatlerimizi üç aylar üzerine çeker. Allah dostları, "Recep ekme, Şaban sulama, Ramazan ise toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa onun karşılığını bulur." buyurarak bu ayların önemi üzerinde durmuşlardır.

Yine bazı büyüklerimiz, seneyi bir ağaca benzeterek Recep ayını, ağacın yapraklı bulunduğu günlere, Şaban ayını ağacın meyveli bulunduğu günlere, Ramazan'ı da ağacın meyvesinin toplanacağı hasat günlerine benzetmişlerdir.

ÖRNEK HAYATLAR

Bediüzzaman Hazretleri üç ayları nasıl yaşıyordu?

Hayatını ibadet ve taat üzere geçiren Bediüzzaman Hazretleri, talebelerine de aynı şekilde davranmayı tavsiye eder, özellikle üç aylarda hâssaten de Ramazan'da ibadet ve duasını artırırdı. Kendileri, konuyla ilgili bir değerlendirme yaparken şu ifadeleri kullanıyor: "Duaları, evradları (devamlı okunan dualar, zikirler) mübarek gecelerde, özellikle, Regâib Gecesi ve Miraç Gecesi ve Berat Gecesi, Kadir Gecesi ve cuma geceleri gibi vakitlerde okuyoruz."

Bu aylarda coşkun rahmetin müminlerin önlerine ne paha biçilmez hazineler koyduğuna dikkat çeken Bediüzzaman Hazretleri bu konuda da şunları söylüyor: "... Beş günden sonra çok mübarek ve çok sevaplı ibadet ayları olan üç aylar gelecekler. Her hasenenin (iyiliğin) sevabı başka vakitte on ise, Recep ayında yüzden geçer, muazzam Şâban ayında üç yüzden daha fazla ve mübarek Ramazan'da bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Kadir Gecesinde otuz bine çıkar." (On Dördüncü Şua'dan)

Üç ayları tebrik ediyor

Arkadaş ve dostlarını her zaman arayıp soran Üstad Hazretleri, mübarek üç ayların gelmesiyle üç ayları, Ramazan ve bayramları tebrik etmeyi ihmal etmeyerek bu tebriklerin ihmal edilmemesi gerektiğine işaret buyuruyor. Üç ayları tebrik ederken her zaman kullandığı gibi mektubunun başına yine "Aziz, sıddık kardeşlerim" ifadesini koyarak tebriğini şöyle sürdürüyor:
"Evvela, bütün rûh-u cânımızla Recep ayınızı ve üç aylarınızı tebrik edip Cenâb-ı Erhamürrâhimîn'den niyaz ediyoruz ki, hakkınızda ve hakkımızda seksen sene bir mânevî ebedî ömür kazandırmaya bu üç mübarek ayı vesile eylesin. Âmin." (Emirdağ Lâhikası, 2/1835)

BİR AYET

Ey iman eden­ler! Hak­tan ya­na olup var­ gü­cü­nüz­le ve bü­tün iş­le­ri­niz­de ada­le­ti ger­çek­leş­ti­rin ve ada­let nu­mu­ne­si şa­hit­ler olun. Bir top­lu­lu­ğa kar­şı, içi­niz­de bes­le­di­ği­niz kin ve öf­ke, si­zi ada­let­siz­li­ğe sü­rük­le­me­sin. Âdil dav­ra­nın, takvâ­ya en uy­gun ha­re­ket bu­dur. Allah'a kar­şı gel­mek­ten sa­kı­nın. Çün­kü Al­lah yap­tı­ğı­nız her şey­den ha­ber­dar­dır. (Maide Sûresi, 5/8-9)

ALİ DEMİREL - BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.