"Peygamber Efendimizi?n Aile Hayatı" Konulu Konferans?

Ceyhan Yüksek Okulu Konferans salonunda düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan Ç.Ü. İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş yanı sıra Ceyhan Kaymakamı Gürbüz Karakuş, İlçe Müftüsü Halil Şekerci, Kur?an Kursu Öğreticileri, Din Görevlileri, Daire Amirleri ile çok sayıda davetli katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşması yapan Ceyhan Müftüsü Halil Şekerci: Eğer Peygamber Efendimiz'in hayatını örnek alırsak onun gibi yaşayabiliriz. O zaman ailemizde huzur ve bereket olur. Onun gibi yaşayabilmek için onun bazı özelliklerini bilmemiz gerekir. Peygamberimiz'in şu üç özelliğini bilen ve örnek alan kişi onun gibi yaşamaya yakınlaşır; Peygamberimiz kendi için değil başkaları için yaşardı. O, göründüğü gibi olur, olduğu gibi görünürdü, içi dışı birdi. Dünya ve ahiret dengesini çok iyi sağlar, hem dünya için çalışır hem de gece gündüz ibadet ederdi." ifade etti.

Müftü Şekerci, Bu sebeple sağlıklı bir toplum ve millet için aile kurumu hayati bir öneme sahiptir. Çeşitli alanlarda ne kadar ilerlemiş olursa olsun aile hayatı sağlam temellere oturmamış toplumlar, er ya da geç çökmeye mahkumdurlar. Farkında olsak da olmasak da bugün karşı karşıya kaldığımız en büyük tehlikelerden biri aile kurumunu tehdit eden gelişmelerdir. Yapılan istatistiklere baktığımızda çocukların ve gençlerin problemli hale gelmesinde en önemli faktörün ailedeki bir takım olumsuzluklar olduğunu görüyoruz. Eğer biz gençliği alkol ve uyuşturucu gibi içine düştüğü bataklıklardan kurtarmak için önce aileyi kurtarmamız gerekmektedir.

Ç.Ü. İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş verdiği konferansta; ?Hz. Peygamber?in âilesi, güzel ahlâkın en mükemmel bir biçimde yaşandığı bir Kur?ân ailesidir. Bu ailenin önderi olan Hz. Muhammed (as), ?Yaşayan Kur?ân? olarak nitelendirilmiş, söz, fiil ve takrirleri İslâm Dini?nin ikinci kaynağını oluşturmuştur. Bilindiği üzere âile muüessesesi, karşılıklı sevgi, saygı, şefkat, fedâkârlık gibi nezih duygular üzerine kurulmuştur. Bunların temel kuralları ise,yazılı olmaktan çok şifahidir ve geleneğe dayanır. Âilenin iç düzenini kurmak ve korumakta, maalesef kanunlar yeterli değildir. Çünkü kanunun bünyesinde, ailenin muhtaç olduğu sevgi değil, müdahale vardır.

Peygamber Efendimiz, aile ferdleri arasında karşılıklı sevgi, saygı ve hukuka riayet esasına dayalı öylesine âhenkli bir aile yapısı oluşturmuştur ki, bu sistemde büyük-küçük, kadın-erkek, herkesin hak ve vazifeleri vardır. Sevgili Peygamberimiz, aile bireyleriyle sohbet ve istişareyi ihmal etmezdi. Peygamber Efendimiz o gece hangi eşinin evinde kalacaksa, âile fertleri akşam yemeğinden sonra orada toplanırlar ve yatma vaktine kadar Resûlullâh?la (as) sohbet ederlerdi. Hz. Peygamber, onlara bilmedikleri dinî hususları öğretir, ibretli hikâyeler anlatırdı. Hanımlarıyla şakalaşır, latîfe yapar, oyun oynardı. Bazen hanımlarıyla koşu yarışı yapardı. Nitekim yaptıkları koşuyu bir defasında Hz. Âişe, daha sonraki bir seferde Hz. Peygamber kazanmışlardı. Vefâ, İslâm ahlâkının önde gelen unsurlarından birisidir ve Sevgili Peygamberimiz?in örnek ailesinde de, vefâkârlığın ön planda olması kaçınılmaz bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Hz. Peygamber, sevgili eşi Hz. Hatice?nin fedâkarlığını vefatından sonra da asla unutmamış, onu daima hayırla anmış, her defasında ?Cenâb-ı Hak bana ondan çocuklar ihsan etti, herkes beni yalanlarken o beni tasdik etti, malıyla beni destekledi? buyurarak vefasını dile getirmiştir.

Sevgili Peygamberimiz (sav), örnek ailesinde, eş ve çocuklarına, hizmetinde bulunanlara daima destek ve yardımcı olmuş, eş ve çocukları da kendisine karşı aynı örnek tavrı sergilemişlerdir. Nitekim mal ve servet sahibi bir hanım olan ilk eşi Hz. Hatice, hem kendisine imân eden ilk kimse, hem de mal ve servetini Hz. Peygamber?in uğruna harcamış örnek bir İslâm annesidir.

Konferansın sonunda Ceyhan Kaymakamı Gürbüz Karakuş konuşmacı Prof. Dr. Ali Osman Ateş çiçek takdim ile sona erdi.