Özgecan Aslan'ın öldürülmesi davası
- Tutuklu 3 sanığın ifadeleri alınmaya başladı
- Cinayet zanlısı Ahmet Suphi Altındöken'in ifadesinin ardından duruşmaya ara verildi
MERSİN (AA) - Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili tutuklanan 3 sanığın yargılanmasına başlandı. Sanıklardan ilk olarak cinayet zanlısı Ahmet Suphi Altındöken'in ifadesi alındı.
Dava için Tarsus Adliye Sarayı konferans salonu, duruşma salonuna çevrildi. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken, arkadaşı Fatih Gökçe, sanıkların avukatı ile Türkiye'nin birçok yerinden gelen 100'ün üzerinde avukat, baro başkanları, sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin ve kadın örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Çoğunluğu avukat olan çok sayıda katılımcı da salonda yer kalmadığı için duruşmayı koridorlardan izleyebildi. Duruşmada polis tarafından ses ve görüntü kaydı yapıldı.
Gazeteciler de üst araması yapıldıktan sonra salonda kendilerine ayrılan camlı bölümden duruşmayı izledi. Duruşma başlamadan önce gazetecilerin bulundukları yere ses gelmemesi üzerine arada bulunan cam söküldü.
Duruşmaya Özgecan Aslan'ın annesi Songül Aslan ile baba Mehmet Aslan katılmazken amca Yaşasın Aslan ile ailenin avukatları salonda hazır bulundu.
Kimlik tespiti sırasında sanık Altındöken ile babası Necmettin Altındöken sabıkaları olmadığını söylemelerine rağmen yapılan konrolde çıkması üzerine, bir avukat sanıkların yalan söylediğinin zapta geçirilmesini istedi. Hakim Ercan Kumhak, avukatın henüz müdahil olmadığını belirterek kendisinin izni dışında kimseye mikrofon uzatılmamasını söyledi.
Sanık Ahmet Suphi Altındöken, savunması öncesinde salonda görüntülü ve fotoğraflı kayıt alınıp alınmadığını sordu. Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak, "Bu senin yargılanmanla alakalı değil" dedi. Sanık Altındöken, "Sadece merak ettim" karşılığını" verince Hakim Kumhak, detayları avukatına sorması gerektiğini bildirdi.
Kimlik tespitinin ardından iddianame sanıklara okundu.
- İddianameye karşı çıktı
Savunmasını yapan Altındöken, Özgecan Aslan'ı, Tarsus'taki bir alışveriş merkezinin önünden aldığını ve ilk olarak nöbetçi dolmuşçuya götürmek istediğini anlattı. Daha sonra genç kızın acelesinin olduğunu söylediğini ve 100 lira karşılığında onu gideceği yere direkt götürebileceğini teklif ettiğini söyleyen Altındöken, şunları anlattı:
"Parayı aldıktan sonra kimse görmeden otoban yoluna girdim. Sonra giderken 'sen bu yola neden girdin' diyerek arkadan kafama vurdu. Sinirlenmesine gerek olmadığını belirttikten sonra yoldan geri dönüş yaptım, bu sefer de saçımı çekti. 'Bayan niye öyle yapıyorsunuz' dedim. Çantasından bir şey çıkardığını görünce sinirlendim. İddianamedeki gibi bir şey sıkmadı. Zaten sıksa arabayı kullanamam. El frenini çekerek aşağıya inmesini söyledim. İnmeyince arkaya geçtim. Yüzümü cırmalamaya başladı. Ben de karşılık verdim, sonra aracın boşluğuna düştü. Demir parmaklıklara geldi sanırım, isteyerek yapmadım."
Ahmet Suphi Altındöken, Aslan'ın yerden kalkmadığını görünce önce hastaneye gitmek istediğini, daha sonra babası ile arkadaşı Fatih Gökçe'yi aradığını belirterek, "Fatih'i arayarak, 'başım belada' dedim. Benle buluşmaya arkadaşıyla geldi. Arabayı süremiyordum, Fatih'e verdim. Sonra Fatih'in arkadaşının aracıyla babamın yanına gittik. Aracın içerisindeki kan bulanan koltuk başlıklarını topladım" dedi.
- Cinsel saldırı iddası
Sanık Altındöken, araçtan koltuk başlarının sökülmesinin ardından eve girdiğini, çıktığı sırada Fatih Gökçe'nin araçtan kemerini düzelterek indiğini öne sürdü. Altındöken, "Bunu daha önce söylemedim. Araçtan inerken Fatih kemerini, fermuarını düzeltiyordu. Ne yapıyorsun diye sordum 'bir şey yok' dedi" diye konuştu.
Altındöken, evlerinin önünde minibüste sanık Gökçe'nin yönlendirmesiyle Aslan'ın öldürülmesine karar verildiğini öne sürerek, bunu nasıl yaptığını anlattı.
Sanık, yine Fatih'in yönlendirmesiyle yüzündeki çiziklerden dolayı maktulün bileklerini kestiğini belirtti.
Altındöken, Hakim Kumhak'ın "Öldürdüğün sırada baban orada mıydı" diye sorusuna "Dışarı çıktı, görmedi. O sesi arabadan geliyor sandı" diye cevap verdi. Hakimin, "İfadelerinde babanın araçta olduğunu söylemişsin" demesi üzerine Altındöken, "Öyle mi söylemişim" diye cevap verdi.
Sanık Ahmet Suphi Altındöken, cesedi alıp evden ayrıldıklarını, gömmek konusunda kararsız kaldıklarını bildirdi. Cesedi yakmaya karar verdiklerini, bu sırada kendisinin yine bidonla uğraştığını söyleyen Altındöken, "Fatih yine araçtan inerken 'kız güzelmiş' dedi. Bir şey yaptın mı diye sordum. Sakın ağzını açma, seni ihbar ederim diye cevap verdi" dedi.
- "Şu ağlamaları geçelim"
Savunması sırasında sık sık ağlayan Altındöken'e, Mahkeme Başkanı Kumhak, "Şu ağlamaları geçelim" diyerek karşılık verdi. Altındöken ayrıca Fatih Gökçe'nin, olayı ortaya çıkarırsa ailesine zarar vereceği yönünde kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü.
Altındöken'in savunmasının ardından, sanığın jandarmadaki ifadeleri banttan okunmaya başlandı. Bu sırada kayıtta arıza çıktı. Hakim Kumhak, duruşmaya 10 dakika ara verdi.
- Sorular
Mahkeme ara verilmesinin ardından Gaziantep Barosundan bir avukat salondaki güvenlik güçlerin fazla ve silahlı olduklarını, silahlı olarak giremeyeceklerini belirtti. Mahkeme Başkanı Kumhak, silahlı güvenlik güçlerinin salonda bulunabileceğini bildirerek talebi reddetti ancak polislerin üçte birinin salonu boşaltmasını istedi.
Heyet üyesi Nesibe Çınar, sanığa "Götürme karşılığı 100 lira istemişsin. Niye taksi tutmasın bu paraya" diye sordu. Sanık Altındöken, onu bilemeyeceğini ancak bu tür yolcuların olduğunu kaydetti. Altındöken, Kumhak'ın "5 liralık benzin niye getirildi" sorusu üzerine onu bilmediğini, Fatih Gökçe'nin benzini getirdiğini kaydetti.
Altındöken, "Madem anlaşmışsın niye sana saldırdı kız" sorusuna "Onu da siz araştırın. Belki de yol ıssız geldi bilemiyorum. Normal giderken zaten yola girdiğimde tepki vermedi, çok sonra tepki verdi. Alnım açıktır" diye cevapladı.
- Hakimden ikaz
Altındöken, Nesibe Çınar'ın "Mahkemede 'biber gazı sıkmadı' dedin ancak jandarmadaki ifadelerinde sıktığını söylemişsin" diye hatırlatması üzerine "Ses geldi, isabet etmedi. Yüzüme sıkılmadı. İyi dinleyin. Doğru, dürüst konuşuyorum" dedi.
Bunun üzerine Hakim Kumhak, "Öyle konuşma. Emir tarzında konuşma" dedi. Altındöken, ilk defa böyle bir mahkemeye çıktığını belirterek özür diledi.
Sanıklardan Necmettin Altındöken'in avukatı İbrahim Kaplan, "Maktul size hakaret etti mi, daha önceden yaşadığınız bir psikolojik ve sinir rahatsızlığı var mı" diye sordu.
Suphi Altındöken'in beyin ameliyatı geçirdiğini söylemesi üzerine hakim Kumhak, "Kemik eksikliği olmuş. Raporun geldi. Askerlik yapamaz ama seferberlikte görev alır raporun var" dedi. Sanık, bunun üzerine "İş dolayısıyla uykusuz ve yorgun dolayısıyla sinirli olabiliyorum" dedi.
Sanık ayrıca daha önce mahkeme heyetine saygısızlık olur diye Özgecan Aslan'ın kendisine söylediği şeyleri söylemediğini, Aslan'ın kendisine "Şerefsiz, köpek" gibi sözlerle hakaret ettiğini ileri sürdü.
Fatih Gökçe'nin avukatı Nazmi Karataylı da "Şoförler arasında bu tür yüksek fiyatla nakil talepleri karşısında bazı yolcuların cinsel birliktelik vaadinde bulundukları söyleniyor. Aslı var mı?" sorusuna "hayır" diye cevap verdi.
Karataylı ayrıca cinayette kullanılan bıçağın sanığa gösterilmesini talep etti. Altındöken, bunun üzerine "Sarı bir bıçaktı. Yaklaşık 15 santimetre" dedi, avukata hitaben "Rahatlasın yani" diye sözlerine ekledi.
Sanık, maktulü neden bağlamadığı sorusuna ise önce hastaneye götürme düşüncesi olduğunu kaydetti.
Altındöken "Fatih'in fermuarını düzelttiğini söyledin. Bu bir tecavüz iması mı" sorusuna "Öyle bir şey görmedim. Yeltendiğini biliyorum" dedi.
Sanık Altındöken, Kayseri Barosundan bir avukatın da aynı konuyu hatırlatması üzerine "Arabada bir şey yaptın mı diye sordum. Yok gibi cevap verdi" diye konuştu.
Maktulü öldürdüğünde Fatih Gökçe'nin güldüğünü anlatan Altındöken, "Ben de tekrar bir şey yaptın mı diye sordum. Ben de seni ihbar ederim dedi" ifadesini kullandı.
Gaziantep Barosundan bir avukat, "Çocuğun kız mı" diye sorunca Altındöken, "Erkek" diye cevap verdi. Avukatın, maktulü öldürürken çocuğunun yüzünün gözünün önüne gelip gelmediğini sorması üzerine Altındöken, "Allah kimseye vermesin o acıyı. Böyle olmasını kimse istemezdi. Ben de çoluk çocuk sahibiyim" diye konuştu.
Soruların ardından hakim Kumhak, öğle arası verilmesi istedi. Müşteki avukatları ifadelerin bitirilmesini, sanıkların birbiriyle temas etmemesini istedi. Kumhak, öğle arası verilmesini, sanıkların ayrı ayrı tutulmasına karar verdi.
Duruşmaya ara verildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.