Osmanlı padişahları ve Ramazan

Osmanlı padişahları ve Ramazan
Ramazan geldiğinde sarayda "huzur dersleri" yani padişahın huzurunda Kur'an-ı Kerim'deki surelerin tefsiri yapılırdı.Ramazan'ın en dolu yaşandığı yerlerden...


Ramazan geldiğinde sarayda "huzur dersleri" yani padişahın huzurunda Kur'an-ı Kerim'deki surelerin tefsiri yapılırdı.

Ramazan'ın en dolu yaşandığı yerlerden biri de saraydı. Padişahların Ramazan'da neler yaptıkları ve nasıl yaşadıkları Fikret Sarıcaoğlu'nun araştırmalarına göre Birinci Abdülhamid örneğinde şu şekildeydi:

Ulema kılığında halkın içinde

Sultan Birinci Abdülhamid'in Ramazan'da ilk üzerinde durduğu konu, Ramazan'ın başlangıcının belirlenmesi için yeni ayın, yani Ramazan hilalinin tespitiydi. Abdülhamid, sadrazama yazdığı hatt-ı hümayunlarında, yani kendi el yazısıyla kaleme aldığı emirlerde Ramazan'ın hangi gün başladığının titizlikle incelenmesini ve yeni ayın doğup doğmadığının öğrenilmesi için Bursa, Bolu ve Edirne gibi yüksek yerlere ulaklar gönderilmesini isterdi.

Osmanlı padişahları, halkın durumunu yakından ve aracısız görmek için tebdil gezileri, yani kılık değiştirerek padişahlıklarını gizleyip halkın içinde geziler yaparlardı. Birinci Abdülhamid, sık sık tebdil gezen padişahlardandı. Sultan, Ramazan geldiğinde bu gezilere daha fazla önem verirdi.

İlki Arefe günü olmak üzere Ramazan'da üç gün genelde ulema kılığına girerek halkın içinde dolaşırdı. Sabah namazıyla saraydan çıkan padişah, ikindi vaktine kadar gezer ve özellikle halkın temel ihtiyaç maddeleri olan et, ekmek ve yağın fiyatlarını kontrol ederdi. Birinci Abdülhamid, halkın temel ihtiyaç maddelerini teminde güçlük çekmemesi için özellikle Ramazan'dan önce sadrazama arka arkaya emirler gönderirdi.

Padişahın huzurunda tefsir dersi

Birinci Abdülhamid zamanında Ramazan'ın başlamasıyla birlikte her gün "huzur dersleri", yani padişahın huzurunda Kur'an-ı Kerim'deki surelerin tefsiri yapılmaya başlanırdı. Dönem savaşların cereyan ettiği bir zaman olduğu için yoğun olarak "Fetih Suresi"nin tefsiri yapılırdı.

Padişahlar, iftarlarını genelde sarayda yaparlarken, Birinci Abdülhamid, zaman zaman kız kardeşi Esma Sultan'ın Kadırga ve Maçka'daki saraylarına iftara giderdi. Üçüncü Selim de Şah Sultan'ın sarayında iftar yapmıştı.

Padişahlar, Ramazan'daki önemli ibadetlerden biri olan teravih namazını genelde sarayda kılarlardı. Bazı padişahlar halkla beraber namaz kılmak için Ramazan boyunca dört-beş defa da saray dışına çıkarlardı. Teravih namazı için Eyüp Sultan, Süleymaniye, Ayasofya, Tophane, Yeni Valide ve Fındıklı gibi camiler tercih edilirdi.

Ayet ve Hadisler okunurdu

Kandil geceleri ibadete daha fazla önem veren Birinci Abdülhamid, dönemin önde gelen âlimlerini kandil geceleri saraya getirterek vaaz dinlerdi. Ayrıca böyle günlerde geceye uygun düşen ayet ve hadisler okunurdu.

Padişah bazen de Mevlevî, Bayramî gibi tarikatların yaptığı ayinleri izlerdi. Kadir gecelerinde Ayasofya Camii'ne, Mevlit Kandili'nde de Sultanahmet Camii'ne giderdi. Sultan, böyle günlerde ayrıca sarayda kutsal emanetlerin bulunduğu "Hırka-i Saadet Dairesi"ni ziyaret ederdi. Şeyhülislam'la Kur'an-ı Kerim mukabele eden hükümdar, babası Sultan Üçüncü Ahmed için de hatimler okuturdu.

Huzur dersleri

İlk dönemlerden itibaren padişahların huzurunda dinî meseleler tartışılır, Kur'an-ı Kerim'deki surelerin tefsiri yapılırdı. Ancak bu dersler, düzenli bir şekilde her Ramazan ayında yapılmaya Üçüncü Mustafa zamanında 1759'da başladı. İmparatorluğun sonuna kadar da devam etti. Son ders 1923 Mayıs'ında yapıldı. Dersler öğle-ikindi namazları arasında yapılırdı.

126 alim derslere katıldı

Huzur derslerinde dersi takrir eden ali"mukarrir", müzakereci durumunda olan alimlere önceleri "talip", daha sonra "muhatap" denilmiştir. Derslerde bir ayet okunarak onun tefsiri yapılır, muhatapların sorularına ve itirazlarına mukarrir cevap verirdi.

Ayetlerin tefsiri son derece ağır ilerler, birkaç yılda sadece birkaç ayet ele alınırdı. Meselâ, Fetih Suresi'nin tefsiri 1779-1784 yılları arasında tamamlanabilmişti. Huzur derslerine onlarca alim katılırdı. 1767 Ramazan'ında 126 alim derslere katılmıştı.

3 ciltlik önemli araştırma

Üçüncü Mustafa döneminde her gün padişahın huzurunda yapılan bu dersler, Sepetçiler Kasrı, Sarık Odası, Ağa Bahçesi, Sofa ve Divanhane gibi sarayın değişik yerlerinde yapılmıştı. Sultan Abdülaziz döneminde Dolmabahçe Sarayı'nın Muayede Salonu'nda yapılan huzur dersleri, İkinci Abdülhamid zamanında Yıldız Sarayı'nın Çit Kasrı'nda, Sultan Vahdeddin ve Halife Abdülmecid Efendi zamanında ise tekrar Dolmabahçe Sarayı'nda icra edilmişti.

Huzur dersleri üzerine Ebül-'ulâ Mardin'in, son iki cildi İsmet Sungurbey tarafından yayınlanan üç ciltlik önemli bir araştırması vardır.

Üçüncü Selim'in huzur dersleri

Üçüncü Selim 1791 Ramazan'ını şu şekilde geçirmişti:

* 3 Ramazan Cuma- Hazine-i Hümayûn Hocası Kuyucakî Veliüddin Efendizade Seyyid Abdurrahman Efendi ve ilim meclisinde soru-cevap

* 7 Ramazan Salı- Ödemişli Ali Efendi ders verdi.

* 9 Ramazan Perşembe- Kütübhane-i Hümayûn Hocası Seyyid Mehmed Münîb Efendi ders verdi.

* 12 Ramazan Pazar- Hassa Hocası Trabzonî Mehmed Efendi ders verdi.

* 14 Ramazan Salı- Mucurlu Ali Efendi ders verdi.

*16 Ramazan Perşembe- Hasan Paşa Kasrı'nda Niğdeli Hasan Efendi tefsir dersi verdi.

*17 Ramazan Cuma- Hasanpaşa Kasrı'nda Bolevî Mustafa Efendi ders verdi.

*18 Ramazan Cumartesi- Milas Müftüzâdesi Seyyid Mehmed Efendi ders verdi.

*23 Ramazan Perşembe- Yalı Köşkü Sepetçiler'de 14 önemli ilim ve din adamı ile ders yapıldı.

Birinci Abdülhamid ve teravih

Oldukça dindar bir padişah olan Birinci Abdülhamid, teravih namazlarını kaçırmazdı. Genelde teravih namazını sarayda kılan sultan, Ramazan boyunca dört-beş kez de saray dışında halkla beraber namaz kılardı. Birinci Abdülhamid, teravih namazı için Eyüp Sultan, Ayasofya, Tophane, Yeni Valide ve Fındıklı camilerini tercih ederdi.

Üçüncü Selim ve teravih

Üçüncü Selim, 1791 Ramazan'ının 6. günü teravih namazını İskele Valide Camii'nde, Ramazan'ın 12. günü teravihini ise Eyüp Camii'nde kılmıştı. 1792 Ramazan'ında ise 4. günü Bâyezid Camii'nde, 14. gününün teravihinde ise Eyüp Camii'ndeydi. Sultan, 1793'te dört teravih namazını saray dışındaki camilerde kılmıştı. Ramazan'ın 14 ve 15'inde Eyüp'te, 17 ve 21'inde ise Süleymaniye'deydi.

ERHAN AFYONCU - BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.