Türkiye?nin şair, mütefekkir, dava adamı Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili bir müzesi yok. Onun adına düzenlenmiş bir şiir veya tiyatro ödülü de yok. Bütün bunlar şimdi değilse ne zaman yapılacak?

Gülcan Tezcan/İstanbul

Bir Neslin Ağabeyi Erdem Bayazıt ve Bir Neslin Öncüsü Celal Hoca adlı kitaplarıyla tanınan Hüseyin Yorulmaz, bu kez Bir Neslin Üstadı Necip Fazıl Kısakürek ile okur karşısında. Sakarya İl Kültür Müdürü olarak görev yapan Yorulmaz?la Üstad?ı konuştuk.

-Necip Fazıl hakkında çok fazla kitap var. Bu çalışmayı diğerlerinden ayıran nedir?

Üstad?la ilgili fazla biyografi yok benim görebildiğim kadarıyla. Necip Fazıl?ın sanatı, şiiri, mücadelesi, Büyük Doğu üzerine kitaplar var ama ben burada farklı bir deneme yaptım. Celal Ökten?de ve Erdem Bayazıt?ta denediğimi Necip Fazıl kitabımda da denedim. Dünyaya geldiği 1904?ten başlayıp 1983 yılına kadar kendimce başlıklar çıkardım; Paris?e gidişi, dönüşü, Abdülhakim Efendi ile tanışması, Büyükdoğu ve Ağaç Mecmuası?nı çıkarması gibi... Bunun dışında dostu olan Osman Yüksel Serdengeçti, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Ahmet Kabaklı gibi isimlerle tanışmasını, onların kendisi hakkındaki görüşlerini, kendisinin onlar hakkındaki düşüncelerini hikâye ettim. Farklı bir deneme olduğunu tahmin ediyorum.

-Üstadın hayatında sizi en çok etkileyen safhalar hangileri oldu?

Kitabın ilk yetmiş-seksen sayfasında anlattıklarım biraz bakir konular. Hocası Mustafa Şekip Tunç var o der ki ?Üstad kahramanlığını babasından, dede tarafından Maraş?tan aldı. Bilgisini, görgüsünü de anne tarafından aldı. Annesinin Girit?ten geldiği çok fazla bilinmiyor. Ailesinin Maraş?tan geldiği yazılır, çizilir ama onun hikayesi de çok bilinmez.

-Maraşlı şairler denilince yedi güzel adam akla geliyor zaten...

Onların yanında üstadın yeri farklıdır. Yedi Güzel Adam?ın ağabey ve üstad olarak gördüğü kişilerin başında şüphesiz Necip Fazıl gelir. Ondan sonra Sezai Karakoç, Nuri Pakdil ve devam eder.

-Necip Fazıl?la ilgili özel olarak incelenmeli dediğiniz bir başlık var mı?

Necip Fazıl?ın hayatında en önemli safha Abdülhakim Efendi ile tanışması. Öyle ki Üstad?ın hayatını Abdülhakim Efendi?den önce ve ondan sonra diye ikiye ayırabiliriz. Büyük karşılaşma diye anlatıyorum o bölümü.

-Üstad?la ilgili her yıl ölüm ve doğum yıldönümlerinde birbirine benzer etkinlikler yapılıyor. Onu daha iyi anlamak ve yeni nesillerle buluşturmak için nasıl daha kalıcı çalışmalar yapılabilir sizce?

Elbette sempozyum, panel yapılır ama öncelikle bir Necip Fazıl müzesi kurulması gerekiyor. Geçmiş yıllarda girişimler olmuş ama akim kalmış. Necip Fazıl?ın tüm eserleri, müsveddeleri, bir araya getirilmeli. Necip Fazıl adına her yıl bir şiir ödülü verilmesi gerekir. Cahit Zarifoğlu adına verildi ama bir iki yıl devam edebildi. Onun da arkası gelmedi. Muhafazakar camianın en önemli şairi diyebileceğimiz Necip Fazıl ile ilgili bir müze yok. Onun adına düzenlenmiş bir şiir veya tiyatro ödülü yok. Böyle bir müze ya da vakıf kurulduktan sonra bu işlerin takibini de zaten o vakıf yapabilir. Bütün bunlar bu iktidar döneminde yapılmayacak da ne zaman yapılacak?

Star