NAMAZ kılan ve ORUÇ tutanın FARKI
Yrd. Doç. Dr. Cemil Oruç, namaz ve oruç ibadetinin insan üzerindeki etkilerini çarpıcı örneklerle açıkladı.
Muş Alparslan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Cemil Oruç, ibadetlerin insan davranışları üzerindeki etkisini araştırdı. Buna göre oruç tutanlar daha sabırlı olurken, günde beş vakit namaz kılanların disiplin duygusu gelişiyor.
Oruç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam'ın ibadetlere bakışını ve bunun insan davranışlarına etkisini incelemek için araştırma yaptığını belirtti. İbadetlerin ruhuna uygun olarak yapılması durumunda insanların davranışlarına olumlu etki ettiğini ifade eden Oruç, Kur'an-ı Kerim'in insanların kişisel ve sosyal hayatını düzenlediğini söyledi.
İbadetlerin sadece namaz kılmak, gün boyu aç kalmak veya başkalarına bir şeyler dağıtmak gibi değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Oruç, bütün bu ibadetlerin aslında bir davranış modelini oluşturduğunu, dolayısıyla namaz, oruç, zekat gibi ibadetlerin insanların davranışlarına olumlu bir şekilde yansıması gerektiğini vurguladı.
Gerçek anlamda oruç tutmanın insanları başkalarına iftira etmek, yalan söylemek gibi olumsuz davranışlardan uzaklaştırdığını dile getiren Oruç, bu ibadetin sevap kazanmanın yanı sıra sağlık ve psiko-sosyal açıdan da insana birçok katkısının olduğunu belirtti. Oruç tutmanın insanlara daha güçlü bir iman ve ahlak bilinci kazandırdığını ifade eden Yrd. Dr. Dr. Oruç, insanların temel fizyolojik ihtiyaçlarından olan yemek, içmek ve cinsellikten bir süreliğine uzak durarak nefislerini terbiye ettiklerini ve bu sayede olumsuz davranışlardan ve aşırılıklardan uzaklaştıklarını ifade etti.
Oruç tutanların özellikle sabır, hoşgörü, merhamet, sevgi, şefkat gibi duyguları daha yoğun yaşadığını dile getiren Oruç, bu ibadet sayesinde insanların açların, yoksulların halinden daha iyi anladığını da belirtti. Oruç tutmanın bireylerin iradesini kuvvetlendirdiğini ve sabrını geliştirdiğine de dikkati çeken Oruç, ayrıca oruç sayesinde mide ve sindirim sistemin dinlendiğini de söyledi. Ramazan ayının ideal bir hayatı sembolize ettiğini de vurgulayan Cemil Oruç, "Ramazan ayı, insana hem ideal bir ayın hem de ideal bir günün nasıl yaşanması gerektiğini öğretir. Oruç aynı zamanda ideal bir Müslümanın nasıl olması gerektiğini de öğretir. Bu bakımdan oruçlu kimselerin Ramazan ayındaki davranışlarını diğer aylara da yayması gerekir" dedi.
Namaz kılmanın insanların davranışlarında birçok olumlu değişikliğe sebep olduğuna da işaret eden Dekan Yardımcısı Oruç, orucun namaz ve zekat gibi diğer ibadetlerle birlikte daha anlamlı olduğunu vurguladı. Özellikle namaz kılmanın insanların disiplin bilinicinin gelişmesine katkı sağladığını belirten Oruç, gün içinde beş vakit namaz kılanlarda sorumluluk bilincinin geliştiğini söyledi.
Oruç, namaz kılanların Allah korkusu sayesinde başkalarına haksızlık etme ya da bunun gibi olumsuz davranışlardan uzaklaştığını kaydetti. İbadetlerin insanların ahlaki ve vicdani gelişimlerine büyük katkı sağladığını anlatan Oruç, namaz kılıp, oruç tutan ve sahip olduğu şeylerin bir kısmını yoksul insanlarla paylaşan insanların yoğun olduğu toplumlarda kutuplaşmaların değil ortak noktalarda buluşmanın mümkün olacağını, bu bakımdan ibadetlerin ve özellikle orucun daha hoşgörülü, daha yaşanabilir bir toplumun oluşmasına önemli katkılar sağlayabileceğini de ifade etti.
DOÇ. DR. ALTUNTAŞ
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş da AA muhabirine yaptığı açıklamada, oruç tutanların daha sabırlı, namaz kılanların daha disiplinli olduğunu belirtti. Orucun insanların yeme içme, cinsel ihtiyaç gibi ihtiyaçlarını frenlediğini ifade eden Altuntaş, oruç ibadetinin temelinde sıradan aç kalma değil, "Allah emrettiği için böyle yapma düşüncesinin" yer aldığını söyledi. Altuntaş, çekilen açlığın, susuzluğun yararandan dolayı yapılmasının önemine dikkati çekerek, inanarak bu ibadeti gerçekleştiren insanın sabır ve direnç kazanacağını vurguladı.
Namazla oruç ibadetini birbirinden ayırmanın imkansız olduğunu belirten Altuntaş, "Namaz kılan insanlar daha disiplinli olması gerektiği gibi oruç tutanlar da daha disiplinli olur. Namaz kılanlar da daha dirençli, sabırlı olur" diye konuştu. Altuntaş, günde 5 sefer namaz ibadetinin yapıldığını, bunun da insanda zaman bilincinin gelişmesine yardımcı olacağını, en azından teorik olarak bu bilincin oluşması gerektiğini kaydetti.
Altuntaş, "Namaz ve oruç insanı hem daha disiplinli yapar, hem zorluklar karşısında daha dirençli ve sabırlı hale getirir. Getirmesi icap eder" diye konuştu. "Namaz psikolojik yönden direnç sahibi yaparken, oruç da fiziki ihtiyaçlara karşı direnç kazandırır" diyen Altuntaş, iki ibadetin de sabır ve disiplin kazandırdığını vurguladı.
Altuntaş, oruç ve namazı Müslümanların üzerindeki sonuçları açısından ciddi bir ayrıma tabi tutmanın pek söz konusu olamayacağını dile getirdi. Namazını düzenli kılan bir insanın hayatının herhangi bir alanı düzensizse kıldığı namaza daha dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Altuntaş, namazda kendini Allah'a verme, orucu da Allah rızası için yapmanın önemine dikkat çekti. Altuntaş, bunların hem manevi hayata, hem de gündelik hayata da değer kazandıracağını vurguladı. Rastgele kılınan namazla, aç kalmak anlamında tutulan orucun bunu sağlamayacağını belirten Altuntaş, "Allah emri olan ibadeti gerektiği huşu ve hudu ile yaptığımız zaman hiç şüphemiz yoktur bu bizim ruh dünyamıza ve gündelik hayatımıza düzen getirir" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.