Mutluluk hayata bakış açımızdadır.
Tolstoy “Mutluluk yaşadığın hayat tarzında değil, hayata bakış tarzındadır.”der.
Geçmişten gelen inanç kalıplarımız ve değerlerimiz, önyargılarımız, sosyal ve kültürel yaşam şeklimiz psikolojik durumumuz, ruh halimiz, hayata bakış açımızı etkiler. Hayatta zor ve sıkıntılı günler geçirdiğimizde problemlerin üstesinden gelemeyeceğimizi düşündüğümüz zamanlarda sadece bakış açımızı değiştirerek o anki durumdan kurtulmamız mümkün olabilir. İnsanlar zor duruma düştüklerinde krizi yönetmeyi bilemiyorlarsa daha çok yaşadıkları olayların olumsuz yönleri üzerinde odaklanma eğiliminde olurlar. Kötü düşünceler daha kötü düşünceleri ortaya çıkarıp insanı kısır döngüye sokabilir. Çünkü insan olumsuz düşündükçe beyin de onu olumsuzluklara hazırlar bundan sonra da düşünceler duygularımıza, duygularımızda eylemlere dönüşebilir.
Peki, olaylara karşı bakış açısını nasıl değiştirmeliyiz?
A. Claudius,” Hayatımız boyunca farklı sıkıntılar ile karşılaşabiliyoruz. Bazen sıkıntıların üstesinden gelmeye çalışırken bazen de görmezden geliriz. Fakat sıkıntılarımızın önemli bir kaynağı olayın kendisinden çok olayı nasıl yorumladığımız ile ilgilidir. Bir olaya verdiğimiz anlam, kararlarımızı ve eylemlerimizi etkilerken, düşüncelerimiz ve yaptıklarımız ise kaderimizi oluşturacaktır”der.
İnsan gelişiminin en önemli aşamalarından birisi karşılaştığı zorluklardır. Zorluklar karşısında genellikle yaptığımız şey çevremizde olan olayları içinde bulunduğumuz şartlara göre algılayıp ve şekillendirmek olur. Olayların çoğunu olduğu gibi değil o anda olduğumuz gibi yorumlarız. Oysaki zorlukla karşılaştığımız anda ilk önce olayın çözümüne yönelik düşünmeye başlamamız gerekir. Bu olaydan nasıl bir ders çıkarabilirim. Olayların türüne göre değişmekle beraber, ilk önce olayı çözümlemek, hangi durumda olduğunu tespit etmek gerekir. Hayatta problemlerle karşılaştığımızda bunun geçici olduğunu bilmek insana huzur verir.
Şöyle bir düşünün bakalım hayatta geçmez dediğimiz hangi olayı yaşadık ve geçmedi ki?
Abraham Maslow’un dediği gibi “Eğer elimizde bir çekiç varsa her şey gözümüze çivi görünür.”
Gün içerisinde büyüttüğümüz düşüncelerimize baktığımızda da durum çok da farklı değil aslında. Düşüncelerimize odaklandığımızda en çok neyin üzerinde yoğunlaştığımızı ve bu düşüncelerimizi hangi bakış açısı ile var edip değerlendirdiğimizi görebiliriz. Daima şikâyet eden bir sese odaklandığımızda onun sürekli negatif fikri olduğunu fark ederiz. Peki, o sese katlanmayı mı yoksa değiştirmeyi mi tercih edersiniz? Kimse kendisini rahatsız eden duygu ve düşünce ile yaşamak istemez. Bu nedenle buna vereceğimiz cevap değiştirmekten yana olacaktır.
Oscar Wilde’ “Hepimiz aynı bataklıkta yaşıyoruz ama bazılarımız yıldızlara bakar”der.
Yaşamakta olduğumuz olaylara da tarafsız bir gözle dışarıdan baktığımızda ve kendimizi izlemeye başladığımızda aynı şeylere kızmanın ve sinirlenmenin enerjinizi ne kadar çok düşürdüğünü fark edersiniz. Haklı ya da haksız olmanız hiç bir şeyi değiştirmez. Bakış açımızı değiştirdiğimizde, etrafımızdaki güzellikleri de görmeye başlarız. Bizi mutlu edecek detaylara kendimizi daha çok açarız. Bence sihirli anahtar budur. Kendimize yapabileceğimiz en büyük iyilik bizi mutsuz eden duygu ve düşünceler karşısında bakış açımızı değiştirmek ve hayatta çok daha fazla alternatiflerimizin olduğunu keşfetmektir. Sıklıkla kızdığınız şeylerin hayatın akışı içerisinde süzülüp gitmesine izin verebilmeniz dileği ile mutlu ve sevgiyle kalın…
Sait ÖZDEMİR
Uzman Psikolojik Danışman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.