Müslümanlığıma Sizleri Şahit Tutuyorum...
En küçüğünden en hacimlisine, kaleme alınan her bir çalışma, ?istikbale yazılmış mektuplar? mesabesindedir. Verilen mesaj er ya da geç sahibini bulacaktır. ?Her sözün bir kaderi vardır? denir. Bu yüzden yazılan her bir kelime veya cümlenin hatta kitabın da ulaşacağı insan, ezelde yüce Allah (c.c.) tarafından takdir edilmiştir.
O mesaj, adresine gitmek için sadece gerekli şartların oluşmasını bekler. Bu şartlar bazen on yıllar, hatta asırları bile alır. Ama gideceği şahıs da bellidir evin adresi de bellidir. Lakin mesajın buluşması gereken çocuk henüz doğmamışsa, mektubun, sahibini beklemekten başka çaresi de yoktur. İstikbale yazılan ve sahibini bekleyen mektuplar çok sabırlıdır. Bazen, bırakın doğacak çocuğu beklemeyi, torunları bile beklerler, onlara ulaşmak ve onlarla buluşmak için.
Bu buluşma bir cihetten de Hızır (a.s) kıssasındaki yetimlerin, babalarından kalan mirasla buluşmalarına benzetilebilir. Öyle ki Hızır (a.s), yetimlerin yıkılan duvarlarını inşa ederek onların bu varlığa rüşt çağına vardıktan sonra ulaşmalarını sağlamıştı.
Eerkam Yayınevi, bu güne kadar Yirmi dokuz dilde (Rusça, Arnavutça, Kazakça, Bulgarca, İngilizce, Azerice, Fransızca, Çince, Almanca, Tatarca, İspanyolca, Özbekçe, Kırgızca, İtalyanca, Macarca, Arapça, Uygurca, Başkırtça, Gürcüce, Tayvanca, Boşnakça, Honkonklular için Klasik Çince, Tacikçe, Ahıska Türkçesi, Kazan Tatarcası, Ukraynaca, Portekizce, Morece, Svahilice) 451 farklı kitabı dünyanın dörtbir tarafına ulaştırma imkânı bulmuş.
Şüphesiz ki Müslümanlar amellerin, karşılığını ahirette almak üzere yaparlar. Fakat bazen yapılan işin Rabbimizce kabul edildiğine dair işaret sayılabilecek alametlerini, daha bu dünyada iken görmek de mümkündür.
Bu manada Rabbimizin rızasını elde etmede bir işaret olarak telakki ettiğimiz gönlümüzü ferahlatan bazı güzel haberleri sizlerle paylaşmak istedik. Bu yazı dizisinde, Erkam Yayınevinin hazırladığı ve yabancı dillere çevirerek neşrettiği ve internet ortamına taşıdığı kitap ve dergilerin, yurt dışındaki okuyucularından gelen mektup ve e-mailleri okuyacaksınız.
Bizleri hislendiren bu mektuplar ve e-mailler, Arap aleminden Brezilya?ya, Arjantin?e; Kanada?dan Finlandiya?ya hatta güneşin ilk doğduğu yer olan Sibirya bölgesindeki Kamçatka?ya kadar uzanan büyük bir coğrafyadan geliyor.
Bu mektuplardan birisinde genç Lübnanlı Josef, ?Emsalsiz Örnek Şahsiyet Hz. Muhammed? kitabının Arapçasını internetten okuyunca adeta hepimizi Müslümanlığına şahit kılmak için,bizlere şöyle sesleniyor:
Merhaba!
Ben Lübnan?lı bir genç, Jozef?
Buradan Müslümanlığımı ilan ediyor ve diyorum ki;
?Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne muhammeden rasûlüllah?
Kardeşlerim, ben yıllardan beri İslam?ın mı yoksa bu günkü Hıristiyanlığın mı hak olduğu konusunda dahilimde büyük bir çatışma yaşadım. Ve bu konuda kesin bir neticeye ulaşamadım. Türk müellifi Üstad Osman Efendi?nin yazdığı ve internette neşr olunan ?Emsalsiz Örnek Şahsiyet Hz. Muhammed? kitabına rastlayıp okuduğumda Rasulullah (s.a)?in şahsiyyetinin hakikatına vakıf oldum.
?Artık aradığımı bulmuştum, nefsimdeki mücadele artık son bulmuştu ve benim müslümanlığım için vakit tamamdı?
?Ey Rabbim ne olur beni İslam üzere sabit kıl?
Demek ki Merhum Akif?in Kur?an Hakkında söylediği sözden hareketle, Hz. Peygamberi de asrın idrakine güzelce sunmak gerekiyor. O?nu (s.a) hakkıyla tanıyıp temsil edip tanıtabilirsek, kafası karışık, gönlü dağınık, hali perişan olan asrımız insanını huzur ve sükuna kavuşturmak çok daha kolay olacaktır. Zira sahra hastahanesine dönen dünyamızın zavallı insanları, Peygamberimizin yüksek şahsiyetine ve karakterindeki harikuladeliğe muhtaç.
?O?na muhtacız, Çünkü O, Yüce Yaratanımızın insandaki mucizesi.?
Kitapları okuyan Rusya?dan Hıristiyan bir mahkumun, İslam?a girişini ifade ettiği mektubundan vereceğimiz pasaj da gözleri nemlendirecek cinsten.
S. V. STREKALOV (Rus, eski Hıristiyan ve mahkum)
MORDOVYA ? RUSYA FEDERASYONU
? Sizden gelen kitapları elime aldığımda kalbimin nasıl bir hal aldığını ve duyduğum hisleri kelimelerle tercüme ederek anlatmam çok güç... Biz Rusların bir atasözü var; Kalemle yazılan baltayla yontulmaz. Burada şahitliğinde İslam?ı kabul edebileceğim birisi yok. Evet, bu sebeple İslam?ı kabul ettiğimi yazarak sizlere açıkça beyan etmek ve sizleri buna şahit tutmak istiyorum. Yüz yüze bildirmek ile yazmak arasında fark olsa da, benim için başka bir seçenek yok. Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluh.
Bu müslümanın şehadetini ilan için kaleminden medet umması, Bi?ri maune?de tuzağa düşürülen ashabın, "Allah'ım! Resulü'ne durumumuzu haber verecek Senden başkasını bulamıyoruz, selamımızı ona sen ulaştır.? diyerek hallerini Allah'a arzetmelerine ne kadar da benziyor.
* * *
Yunanistanda yaşayan Mısır asıllı Hıristiyan Mariya ise, ?Emsalsiz Örnek Şahsiyet Hz Muhammed Mustafa?nın cazibesine tutularak nasıl hidayete kavuştuğunu özetle şöyle anlatıyor: Arkadaşlarım, ben Mısırlı Kıptî bir Hristiyân?ım. Yunanistan?ın Atina şehrinde oturuyorum. Atina üniversitesi mimarlık fakültesine devam ediyorum. Okumayı çok seviyorum. İnternetteki forumların tutkunuyum. Birkaç gün önce bu forumlardan birine girdim. İslâm peygamberi Muhammed?in şahsiyetinden bahseden bir kitaba rastladım. Kitabın ismi ?Emsalsiz Örnek Şahsiyet.? bu kitapta İslam peygamberinin hayatıyla alâkalı tevâzû, cömertlik, zühd ve tüm mahlûkâta şefkat gibi bütün güzel hususiyetleri beyan ediyor. Rabb?in rûhâniyeti ve Nebîsinin sevgisiyle dolu bu kelimeleri okurken kalbim tesir altında kaldı ve duygularım coştu. Kendi kendime dedim ki, hakîkî İncilin bahsettiği peygamber işte budur. Bu büyük peygamber hakkında ne kadar câhil ve hatalı olduğumu anlamış oldum. Onun için bütün kanaatimle Müslüman olduğumu ilan ediyorum. Allah?tan başka ilah olmadığına ve Muhammed?in onun resûlü olduğuna şahitlik ediyorum. İslam Peygamberi Muhammet hakkında hak sözü işitmek ve ona kulak vermeyi ne kadar hayal etmişimdir.
Ben Kıptî bir Hristiyan olarak Muhammed -aleyhisselâm-ın risâleti ile alâkalı hep kin ve nefret tahsîl etmiştim ki bu kitap geldi de aklımı ve kalbimi nurlandırdı. Ey Rabbim sen de bu kitabı yazanın kalbini nurlandır.?
Marya, Mühendislik Fakültesi, Atina, Yunanistan.
* * *
Tabi ki gelen okuyucu mesajlarından anlaşıldığına göre kitaplarımız sadece hidayete sebep olmuyor. Bazen onların tevbe ve rücuuna (İslama dönüş), bazen ağır hastalıklarında ölüm korkusunu yenmelerine, günahları terk etmelerine, İslam?ın emir ve yasaklarını öğrenip yaşamaya ve Allah?a yakınlaşmalarına da vesile oluyor.
Rusya Federasyonu 73. paralel Kuzey Buz Denizi civarından gelen şu mektup bunu çok güzel anlatıyor .
D. MİRFAYAZOV (Mahkum,)
YAMALO NENETSKİY - RUSYA FEDERASYONU
? Gönderdiğiniz bayram tebriki ve devamlı yolladığınız eserler için çok teşekkür ediyorum. Sizler vesilesi ile enteresan malumatlara, daha önemlisi kendim için elzem ve faydalı olan bilgilere, ve en önemlisi de her Müslüman?a farz olan şer?i hükümlere kavuştum. Yakında irtibatımızın bir yılı dolacak. Allah?a hamd olsun, sizin vesileniz ile bu 1 yıllık kısa süre içerisinde hayatımda çok şeyler değişti. İlk olarak kalbimi size açmalıyım. 14 yıldır hapisteyim. Bu süre içerisinde çok fazla yakınımı kaybettim. Babam vefat etti, annem diri mi, sağ mı bilmiyorum. Akrabalarımdan uzaklaştım, arkadaşlarımı kaybettim. Bunlar hakkında düşünmeye başladığımda kalbim dayanılmaz bir sancıyla büzülüyor. Sizinle tanışmadan evvel beni çok kıvrandıran bu nöbetleri çok zor atlatırdım. Evvel ıstıraplarım, çaresizlik, ümitsizlik, yalnızlık ve acizlik ile doluydu. Şu an o acılar tam olarak dinmedi. Lakin çaresizliğin yerini tövbe, ümitsizliğin yerini iman aldı. Yalnızlık ise yerini şükre bıraktı. Elhamdulillah, elhamdulillah, elhamdulillah. Şu an ben etrafıma değişik bir açıdan bakabiliyorum.
Allah?ın izni ve sizin vesilenizle nasıl yaşamam, davranmam ve dışarı çıkınca tekrar geri girmemem için neler yapmam gerektiğini öğrendiğimi ümit ediyorum?
Böyle geniş bir coğrafyaya hitab edince çok farklı geri dönüşümlerin olması da tabii bir netice oluyor. Erkam Ailesinin bir birinin duygu ve hissiyatlarından haberdar olması adına ?Son nefes? isimli kitabımızdan etkilenen çok sayıda okurumuzdan birisi olan Kanada?lı Cümane hanım efendinin aşağıdaki mektubunu okuduğunuzda, onun kırık ve mahzun gönlüne nasıl da merhem olmuş ?Son Nefes? kitabı, bir bakınız.
KANADA?LI FELÇLİ KIZCAĞIZ
İtminan
Selamun Aleyküm Ey İman ehli, Ey bana yeniden rûh, azîmet ve itmi?nân verenler!
Ben Cümane isimli genç bir kızım. Yirmi bir yaşındayım ve Kanada?da yaşıyorum. Beş sene önce geçirdiğim bir trafik kazası sonucunda felç oldum. O günden beri tekerlekli sandalye ile hareket ediyorum. Fakat ne gariptir ki, bu hadise beni Allah?a döndürmedi, eski hayatıma devam ettim. Namaz kılmıyor, oruç tutmuyordum. Bunun sebebi benim İslam?dan ve Allah?a itaatten uzak bir aile içerisinde yaşayışım olabilir.
Ben gönül rahatlığını bilmezdim ve hiçbir zaman itmi?nân hissetmedim. Fakat ?elhamdü lillah- bu senelerden sonra, internet forumlarından birisinde büyük Türkiyeli olduğunu zannettiğim müellif Osman Nûrî?nin ?Son Nefes? kitabını görünce, kaderim değişti ve hayatım saadet ve itmi?nânla dolu bir hayata dönüşmeye başladı. Bedenim ölüm korkusundan titreyerek bu kitabı okumaya başladım. Fakat bir zaman sonra huzur hissettim. Birdenbire kendimi, banyoya gidip gusül ve abdest almak üzere bana yardım etmesi için anneme seslenir buldum. İstiğfara ve tevbeye başladım. Babamın karşı çıkmasına rağmen tesettüre bürünmeye karar verdim.
Bu kitabı okuduğum günden beri, yani bir haftadır rahat ve sekînet hissediyorum. Çünkü Allah Teala beni Hak yoluna hidayet etti.
Ey Rabbim! Beni bağışla, bu kitabın sahibini en güzel şekilde mükâfatlandır, Firdevs-i a?lâyı ona makam kıl, ona sıhhat ve afiyet ver, onu ummadığı yerden rızıklandır. Ey rabbim dünya ve ahirette dilediği şeyleri ona ver. Cennetlerinde bizi onunla buluştur. Amin, Ya Rabb!
Üstadım! Başıma gelen bu felçten kurtulup şifa bulmam ve sabırlı olmam için bana dua ediniz!
Bu mektup ve mailleri aldıkça hep şu soruyu soruyoruz kendi kendimize:
Acaba bu eserler basılırken bu kadar uzaklardan böylesine içten dualar alınacağı düşünülüyor muydu? İhlasla yazılmış olmalı ki akla gelmedik ve umulmadık yerlerden dualar geliyor.
Allah Resulünün Krallara gönderdiği ?hidayet mektuplarından? bir hisse olmasını temenni ettiğimiz bu eserleri, dünyanın bir çok yerindeki yeni okuyucularla tanıştırmaya ne dersiniz?
Kısmet olursa önümüzdeki sayılarda bu güzellikleri aktarmaya devam edeceğiz.
Lokman Helvacı
(Altınoluk dergisinden)
2010 - Aralık, Sayı: 298, Sayfa: 057
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.