Müslüman Gıybet Etmez...

Müslüman Gıybet Etmez...
Cenâb-ı Hak buyuruyor:?Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz...



Cenâb-ı Hak buyuruyor:

?Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.? (Hucurât, 12)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

?Gıybet; müslüman kardeşini hoşlanmadığı şeylerle arkasından çekiştirmendir.? (Müslim, Birr 70; Ebû Dâvud, Edeb, 40/4874)

Selmân-ı Fârisî (ra) bir defasında Rasûlullâh (sav)?in ashâbından iki kişi ile beraberdi. Onların hizmetlerini görür ve yemeklerinden yerdi. Bir gün insanlar yürüdüğünde Selmân uyuyakalmış ve onlarla birlikte gidememişti. İki arkadaşı, onu arayıp bulamayınca çadırlarını kendileri kurarak konakladılar ve:

??Selmân pişmiş yemeğe ve kurulmuş çadıra gelmekten başka bir şey bilmiyor.? diyerek Selmân?ı hafife aldılar ve gıyabında konuştular.

Selmân geldiğinde de onu, kendilerine katık istemek üzere Hazret-i Peygamber (sav)?e gönderdiler. Selmân, elinde bir kapla Rasûlullâh (sav)?in yanına vardı:

??Ey Allâh?ın elçisi, şayet Sen?in yanında katık varsa kendilerine vermen için arkadaşlarım beni Sana gönderdiler.? dedi.

Allâh?ın Rasûlü (sav):

??Arkadaşların katığı ne yapacaklar, onlar katıklarını yediler.? buyurdu. Selmân dönerek o ikisine Rasûlullâh (sav)?in sözlerini haber verdi. Onlar da kalkıp Allah Rasûlü?nün yanına geldiler ve:

??Seni hak ile gönderene yemin olsun ki, konakladığımızdan beri biz herhangi bir yemek yemedik.? dediler. Rasûlullah (sav):

??Konuşmalarınızla siz Selmân?ı (gıybet ettiğiniz için) katık olarak yediniz.? buyurdu, peşinden de: ??Hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır?..? (Hucurât, 12) âyet-i kerimesi nâzil oldu.


Diğer bir rivâyete göre Allah Rasûlü sözlerinin devamında:

??Ben o kardeşinizin etini dişlerinizin arasında görüyorum.? buyurmuştu. Bunun üzerine o sahâbîler:

??Yâ Rasûlallâh, bizim için istiğfâr ediver!? dediler. Fahr-i Kâinât Efendimiz de:

??Gıybet ettiğiniz arkadaşınıza ricâ edin de sizin için o istiğfarda bulunsun.? buyurdu. (İbn-i Kesîr, Tefsir, IV, 231


Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)

ez-Zâhir: Varlığını, birliğini belgelendiren, birçok delili bulunan, aşikar olan, eserleri ile tanınan, bilinen, sıfatlarıyla zâhir olan demektir.


Kısa Günün Kârı

Gıybet etmek biz değerli Müslümanlara yakışmamaktadır.


Lügatçe

gıyabında: Bulunmadığı sırada, yokken.
gıybet:
Dedikodu.
istiğfar:
Allah?a suçlarının bağışlanmasını dileme; tövbe etme


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.