Müslüman Firâset Sahibidir...
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
?(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, bakmazlar mı? Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiş? Dağların nasıl dikildiğine, bakmazlar mı? Yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?? (Ğaşiye, 17,18,19,20)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
?Mü?minin firâsetinden sakınınız! Çünkü o, Allâh?ın nûruyla bakar.? (Tirmizî, Tefsîr, 15/3127)
Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri, başından geçen bir hâli şöyle anlatmıştır:
Bir gün gözümün önünde bir nur peydâ olmuş ve bütün ufku kaplamıştı. Bu nedir diye bakarken, nurdan bir ses geldi:
??Ey Abdülkâdir, ben senin Rabbinim. Bugüne kadar yaptığın amel-i sâlihlerden öyle memnûnum ki, bundan böyle sana haramları helâl eyledim.? dedi.
Ancak hitap biter-bitmez, ben bu sesin sâhibinin şeytan -aleyhillâne- olduğunu anladım ve:
??Çekil git ey mel?un! Gösterdiğin nur, benim için ebedî bir zulmettir.? dedim.
Bunun üzerine şeytan:
??Rabbinin sana ihsân ettiği hikmet ve firâsetle yine elimden kurtuldun! Hâlbuki ben yüzlerce kimseyi bu usûl ile yoldan çıkarmıştım.? diyerek uzaklaştı.
Ellerimi ulu dergâha açtım; bunun, Rabbimin fazlı olduğu idrâki içinde Cenâb-ı Hakk?a şükürler eyledim.
Bu sözleri dinleyen cemaatten biri sordu:
??Ey Abdülkâdir, onun şeytan olduğunu nereden anladın??
Abdülkâdir Geylânî (ks) cevap verdi:
??Sana, haramları helâl kıldım, demesinden!..?
İşte bu, hayat boyunca herkesin muhtaç olduğu bir firâsettir. (Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti I, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)
el-Kahhâr: Yenilmeyen, yegâne galip gelen, güç sahibi, her şeye istediğini yapacak sûrette gâlip ve hâkim olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Müslüman olduğumuz için her zaman doğruyu yanlışı ayırt edebilmeliyiz.
Lügatçe
firâset: Anlayışlı, çabuk seziş.
peydâ: Belli, açık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.