Müslüman alimlerden birleşme çağrısı

Müslüman alimlerden birleşme çağrısı
Filistin Alimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Tekruri, "Gazze'deki bütün grupları birleşmeye çağırıyorum. Birlik galibiyeti getirir. Gazze halkı direnişe...


Filistin Alimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Tekruri, "Gazze'deki bütün grupları birleşmeye çağırıyorum. Birlik galibiyeti getirir. Gazze halkı direnişe devam etmeli" dedi.

 

İSTANBUL (AA) - Filistin Alimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Navvaf Tekruri, "Gazze'deki bütün grupları birleşmeye çağırıyorum. Birlik galibiyeti getirir. Gazze halkı direnişe devam etmeli" dedi.

 

Iraklı, Filistinli, Mısırlı ve Türklerin de aralarında olduğu Müslüman alimler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınamak için İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'nın Fatih'teki Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

 

Müslüman alimler adına basın açıklamasını okuyan Tekruri, dünyanın gözü önünde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu 500 yüzden fazla kişinin "şehit olduğunu" ve binlerce insanın yaralandığını söyledi.

 

Saldırılarda evlerin yıkıldığını aktaran Tekruri, "Gazze'deki katliamın birinci derecede sorumlusu İsrail'dir. Gazze'deki bütün grupları birleşmeye çağırıyorum. Birlik galibiyeti getirir. Gazze halkı direnişe devam etmeli. Alimler, İsrail'le herhangi bir anlaşma yapılmasını istemiyor. Anlaşma yapılacaksa Gazze halkının tüm hakları korunarak yapılmalı. Mısır'dan sınır kapılarını bir an önce açmasını istiyoruz. Yaralıların tahliye edilmesini ve Mısır'da tedavi edilmesini istiyoruz. Konuşma hakkı sadece Gazze halkınındır. Onların sözlerine kulak verilmeli. Alimler olarak Müslümanlardan ve vicdan sahibi herkesten bu zulme seslerini yükseltmelerini talep ediyoruz. Protesto gösterisi düzenlemelerini ve yardım etmelerini istiyoruz" diye konuştu.

 

Tekruri, İsrail'in saldırıları karşısındaki tutumu dolayısıyla Türkiye hükümetine ve halkına teşekkür etti.

 

 

 

- "Cinayetlere sessiz kalmak haramdır"

 

 

 

Türkiye Ehl-i Sünnet Alimler Birliği Teşkilat Başkanı Abdulvahap Ekinci, İsrail'in Gazze saldırıları karşısında Müslümanların sessiz kalmasının ve yöneticilerin gerekli adımları atmamasının garipsenmesi gerektiğini belirterek, "Bu cinayetlere sessiz kalmak, Hz. Peygamberin ifadesiyle 'dilsiz şeytan olmaktır'. Cinayetlere sessiz kalmak haramdır. Alimler olarak bize düşen görev; gerçeği ifade etmek, gerekli mercileri harekete geçirmek, ümmet olarak da Mescid-i Aksa'yı siyonizmin zulmünden kurtarmak" ifadelerini kullandı.

 

 

 

Dünya Müslüman Alimler Birliği eski Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, İsrail'in 60 yıldan beri zulüm yaptığını dile getirdi.

 

Müslümanların ilk kıbleleri olan Kudüs'ün işgal altında olmasına razı olmadığını söyleyen Ağırakça, "Müslümanlar buna razı gelmeyecektir ve Kudüs kurtulacaktır. Artık milyonlar Kudüs ve Filistin için çırpınıyor. Kesinlikle Gazze savaşımız, Kudüs'ü kurtarana kadar devam edecek. Ümmet uyanıyor. İslam dünyası bugünkü saldırılar karşısında mağlup değildir" değerlendirmesinde bulundu.

 

Suriye rejiminin, İsrail karşıtı bir duruş sergilemesine rağmen, 60 yıldan beri bir kurşun sıkmadığını anlatan Ağırakça, Ürdün ve Mısır'ın da aynı konumda olduğunu söyledi.

 

Ağırakça, İsrail'in saldırıları karşısında sessiz kalan uluslararası insan hakları örgütlerini, Avrupa Birliği'ni ve ABD'yi de eleştirdi.

 

 

 

- "Susmamızın hesabını Allah bize soracak"

 

 

 

Irak Alimler Birliği Temsilcisi Dr. Hüseyin Semirai, Gazze'de yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

 

İnsanların İsrail'in saldırılarına tepki göstermemesini eleştiren Semirai, şunları kaydetti:

 

"Ümmet uykusuna devam ediyor. Eğer insanlar bu katliam karşısında susuyorsa vay halimize. Hangi konuda üzüleceğimize karar veremedim; bize mi, şehit olanlara mı? Ey Gazze halkı size teşekkür ediyorum; bizim yüzümüzü koruduğunuz için. Alimler olarak liderlere baskı yapmalıyız. Dünyaya bu katliamı açık bir şekilde göstermek ve anlatmak lazım. Din düşmanlarına karşı, insanları cihad için toparlamak lazım. Bunlar kadın ve çocukları öldürerek hadlerini aştılar. Bu şiddetli saldırılara karşı direnmek gerekiyor. Susmamızın hesabını Allah bize soracak."

 

Gazzelilere sabır dileyen Semirai, "İsrail'in yok olması için dua ediyorum" dedi.

 

Müslüman Düşünürler Platformu Temsilcisi Atia Adlan, Müslümanların bu saldırılardan ibret alması gerektiğini belirtti.

 

Adlan, İslam ümmetinin saldırılar karşısında birleşmesi gerektiğini vurgulayarak, "Eğer güçlerimizi birleştirirsek galip geleceğiz. Gazze'den İsrail'e karşı gerçekleştirilen direniş şu haliyle bile İsrail'i durduruyor. İsrail geri adım atacak. Arap Birliği'nden siyasi bir duruş göstermesini ve saldırı karşısında açıklamada bulunmasını istiyoruz. Arap ülkeleri İsrail'le siyasi ilişkilerini kesmeli. Müslümanların Gazze'ye yardım göndermesi vaciptir. Bu herkese düşen bir görevdir" değerlendirmesinde bulundu.

 

Irak Alimler Birliği Üyesi Dr. Yahya Tai, İsrail'in ve İsrail'e destek veren ülkelerin ürünlerine karşı boykot çağrısı yaptı.

 

 

 

- "Mavi Marmara'nın Gazze'ye gitmesiyle ilgili bir proje var"

 

 

 

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım da İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ardından bütün vicdan sahiplerinin birleştiğini belirterek, "Bizim yapamadığımızı İsrail yaptı. İsrail, Gazze'ye saldırarak İslam birliğinin temelini attı. İnanıyorum ki kısa bir zaman diliminde bütün Müslüman ülkelerin içinde yer aldığı İslam Birliği kurulacaktır" dedi.

 

"Elazığ'da canlı kalkanlar için liste hazırlanıyor. Gazze için neler yapacaksınız?" sorusu üzerine Yıldırım, "canlı kalkan" projesinin İHH tarafından hazırlandığını söyledi.

 

Bütün siyasilerden destek isteyen Yıldırım, "Suriye'deki her tarafla görüşüyoruz. Mavi Marmara'nın Gazze'ye gitmesiyle ilgili bir proje var. Ya denizden Mavi Marmara, ya da Suriye'deki bütün taraflarla anlaşarak Golan Tepeleri'nden canlı kalkanları götüreceğiz. Ancak Suriye'den götürmemiz durumunda buradaki bütün grupların namluları İsrail'e dönebilir. İsrail bu savaşın büyümesini istemiyorsa saldırılarını durdursun" ifadelerini kullandı.

 

Yıldırım, Filistin'in bağımsız bir devlet olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

 

"Müslüman ülkeler Filistin'le ikili anlaşmalar yapmalı, kendisi koruması için silah ve teknoloji desteği vermeli. Bu ikili anlaşmalarla Filistin'e saldırılar, İslam ülkelerine yapılmış kabul edilmeli. Bütün konsolos ve büyükelçileri ülkelerden gönderilmeli. İslam ülkeleri en azından Şili kadar şerefli davranmalıdır. Şili, tüm ticari ilişkileri kesti. Venezuella elçileri gönderdi. Katilleri besleyen İslam dünyasıdır."

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.