'MİT ve emniyet yoğun bir şekilde çalışıyor'
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kanal 7 televizyon kanalında katıldığı "İskele Sancak" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Davutoğlu, "Artık bu milletin istemediği hiç kimseyi kimse cumhurbaşkanlığı makamına getiremez. Bu milletin istediği birini de cumhurbaşkanlığı makamına getirmesini kimse engelleyemez" dedi.
DIŞİŞLERİ'NDEKİ DİNLEME
Güvenlik toplantısının illegal dinlenmesinin içeriden olduğu iddiasına yönelik soruya Davutoğlu, Türkiye dönüşünde hem MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dan hem de bakanlıktaki yetkililerden son bilgileri aldığını söyledi.
Davutoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ciddiye alınması gereken olaylarından biri. Herhangi bir şekilde afaki ya da yüzeysel bir yaklaşımla ele almıyoruz çünkü bu işlenen cürüm, sıradan bir cürüm değil. Onun hakkıyla incelenmesi, her türlü çalışmasının yapılması ve bir karara varıldığında kimsenin zihninde bir şüphenin kalmaması lazım. O bakımdan MİT Müsteşarlığımız ve emniyet birimlerimiz hepsi çok yoğun bir çalışma yapıyor" diye konuştu.
NİHAİ KARARI BEKLEYİN
Davutoğlu, "Çalışmalar titizlikle yürürken basında böyle değişik yorumlar yer alabilir" diyerek, nihai açıklama yapılmadan kamuoyunun herhangi bir haberi "mutlak doğru" gibi almamasının önem taşıdığına vurgu yaptı.
İllegal dinlemenin seçimden üç gün önce servis edildiğine dikkati çeken Davutoğlu, dinlemenin hem bir casusluk faaliyeti hem de siyasi bir operasyon olduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Seçimden üç gün önce piyasaya salınıyorsa, dağıtılıyorsa, servis yapılıyorsa bu aynı zamanda Türk siyasetine bir müdahaledir ve sadece casusluk faaliyeti değil, casusluk faaliyeti üzerinden siyaseti dizayn etme çabasıdır veya açık bir şekilde darbe teşebbüsünün bir parçasıdır" ifadelerini kullandı.
''TÜRKİYE'DE BİR İLETİŞİM SAVAŞI VAR''
"İhanet mektupları"na ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'de bir iletişim savaşı olduğunu ve bunun medya üzerinden yapıldığını kaydeden Davutoğlu, bir ülkenin itibarının o ülkeye yatırım yapan sektörü kaçırtacak şekilde de zedelenebileceğini dile getirdi. Savaşın mutlaka topla, tüfekle olmayacağını belirten Davutoğlu, yapılan şeyi "Türkiye'ye savaş açmak" olarak değerlendirdi. Davutoğlu, "En zor şartlarda kaldığımız dönemde dahi hiçbir uluslararası platformda bu ülkenin aleyhine konuşmadık" dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihine bakıldığında, ilk defa doğrudan halkoyuyla cumhurbaşkanının seçileceğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Özellikle 1960 ihtilalinden önce Atatürk'ün seçimi doğal şekilde gerçekleşti. İnönü'nün seçimi parti içi bir devir teslim olarak algılandı. 1960 ihtilalinden sonra ise cumhurbaşkanlığı makamı öyle bir konumda görüldü ki halk yanlış şekilde birilerini iktidara getirirse, cumhurbaşkanı denge unsuru olarak düşünülerek tasarlanmıştı. Sembolik bile olsa, daha çok milleti değil de devleti temsil eden, olağanüstü yetkilerle donatılmış özel bir konum verildi. Zaten AK Parti'nin en büyük devrimi bence bu oldu.
İlk defa halkın seçtiği iktidarı paylaşmadan kullanma iradesi gösteren, bir on yıl yaşandı. Kolay olmadı. İlk defa rahmetli Turgut Özal bunu kırmaya çalıştı ama dikkat edin 28 Şubat'ta siyasi elit cumhurbaşkanlığı makamını böyle kullandı. 28 Şubat üzerinden cumhurbaşkanı bir hükümet değişikliğinin bizzat orkestrayonunu yaptı. Şimdi bu değişti, halk seçecek artık. Bu yeni bir durum. Dolayısıyla sadece Ankara içinde dönen birtakım oyunlar artık cumhurbaşkanının kaderini belirleyemez. Artık bu milletin istemediği hiç kimseyi kimse cumhurbaşkanlığı makamına getiremez. Bu milletin istediği birini de cumhurbaşkanlığı makamına getirmesini kimse engelleyemez. Ne çıkarırlarsa çıkarsınlar, nihayetinde bu millet ilk defa kendi iradesiyle cumhurbaşkanını seçecek."
Sandığa gidilecekse Türk insanının ortalama aklını, vicdanını, devlet kültürünü, rüyalarını, beklentilerini karşılayacak bir cumhurbaşkanının olması gerektiğini belirten Davutoğlu, "Bunu karşılayamadığı zaman zaten ne oyun oynanırsa oynansın alamaz. O yüzden, birilerinin böyle bir hesabı varsa sadece ve sadece milletimizin arkamızdaki desteğini artırır bu. Böyle bir oyuna girerlerse 30 Mart'tan çok daha büyük bir destekle Başbakanımız ve AK Parti kendi tercih ettiği aday etrafında kenetlenir" diye konuştu.
Davutoğlu, ilk defa kuralları bu kadar açık olan bir cumhurbaşkanlığı seçimine gidildiğini kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.