Mekke'de İslam milletinin buluşması
Kutlu iklim. Büyük buluşma. Mekke'de, Kabe-i Muazzama'da dünyanın dört bir yanından gelen milyonlarca Müslümanın buluşması...
Büyük, etkileyici bir tablo. Her karesiyle, eksiksiz ve muhteşem buluşma.
İslamın bütün renklerinin, kokularının , simalarının ve mübarek yüzlerinin buluşması.
Dünyanın dört bir yanından koşup gelmiş Müslümanların Yaradan'ın evinde Allah ile ve alemlere rahmet olan kutlu Nebi'si ile buluşması...
???
O manzara.
O büyüleyici hava ve atmosfer.
O koku.
O hissedilen duygu.
O ruh hali.
O anlatılamaz etkileşim.
O titreme anı.
O gözlerden boşalan yaş.
Ve saatlerce süren cezbe hali.
Kabe-i Muazzama'yı ilk gördüğünde Müslümanların yaşadığı hal bu.
Bırakın ilk gördüğünde yapacağı makbül duayı, bu hallerle hallenen Müslüman, kadını erkeğiyle saatlerce kendine gelemiyor, ağlıyor, etkileniyor.
Kabe-i Muazzama'nın büyüleyen atmosferinde her şey kendiliğinden oluveriyor ve ibadet, yakarış ve dua dönemleri birbirini izlemeye başlıyor.
İlk olarak kutlu mabede koşmak güzel.
Herkes kendi iradesi ve arzusuyla koşuyor Kabe'ye. Bu manasıyla çok önemli.
Müslümanlar, hac ibadeti ile kalp alemine yoğunlaşmayı öğreniyor. Kendi gönüllerinde ki gerçeği görmek için önemli bir serüven yaşıyor.
Hac aynı zaman da ölüm ve ölüm ötesine hazırlıyor insanı. İhram tam da bunu anlatıyor ve bu tarafıyla önemli mesajlar veriyor.
İhram yasakları da, yere, göğe, yaratıklara, mekanlara, görünen her şeye iyi davranmayı öğretiyor müslümana...
Hac gönülleri inşa etmektir. Kabe ile gönül ilişkisini inşa etmektir.
Hac, müslümanı anasından doğduğu gibi tertemiz ve günahsız bir hale getirebilmektir. Mebrur bir hac bunun sağlayıcısıdır.
Hac eğitimdir.
.........
Kabe yi seyretmek , tavaf, namaz, dua ve yakarış.
Harem-i Şerif'te namaz ve tavafta ki manzara inanılmaz.
Her bir yanında farklı renk ve dilden af dileyen, dua eden İslam milleti.
Önünde çekik gözlü Endonezyalı, sağında koyu renkli Nijeryalı, öbür yanında mavi gözlü Bosnalı , Özbekistanlı, Malezyalı, Faslı, İranlı, sırtına elini yaslamış koyun koyuna tavaf ettiğin Iraklı, Azerbaycanlı, Mısırlı, Bangladeşli, Kafkasyalı, Kırgızistanlı, Suriyeli.
Onlarca farklı dilde aynı Allah'a dua ediyor, af için birlikte omuz omuza yalvarıyor, gözyaşı döküyor , yakarıyor.
Dillerde hep aynı dua, onlarca lisan ile.
Hac ruhun Allah'a yükselişini temsil ettiğinden, Kabe hedef değil, belki sonsuzluğa ve bu manevi atmosfere geçişin başlangıcıdır.
Hac bir çağrıdır ve Yüce Allah'tır bu çağrı emrini veren.
Çağırmakla emrolunan ilk isim Hz. İbrahim'dir.
Çağrılacak davetliler bütün insanlar, davete icabet edenler ise teslim olanlardır..
Kabe'yi inşa ettirip insanları hacca davet etmesini Allah emretmiştir Hz İbrahim'e... Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s. a) ise son peygamber olarak bu İbrahim'i çağrıyı yenilemiş ve ebedileştirmiştir.
İşte bu çağrıdır Müslümanları bu kutlu mabede koşturan. İşte bu çağrıdır her türlü zorluğa katlanarak her yaştan müslümanı aynı eşit şartlarda bu ilk kıble de Allah'ın evinde buluşturan.
Allah'a sonsuz hamd ve sena olsun ki bu çağrı emrini vermiş.
Efendimize selatü selam olsun ki bu çağrıyı yenilemiş ve ebedileştirmiş.
Ya Rab. Bu çağrıyı alan ve bu çağrıya uyan Müslümanlardan eyle bizi.
İbrahim Erdoğan - Haber 7 / Mekke
ibrahim.erdoğan@haber7.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.