Mehmet Yürekli: Yerel gazetecilik ölmez

‘Sosyal medya gazeteyi öldürecek!’ deniyor.

Bu hesaba göre yerel gazete çoktan ölmüş.. Ahkam kesiyorlar.

Ben hiç katılmıyorum.

Bugün dünyada, özellikle Avrupa’da, Amerika, Kanada, Japonya gibi ülkelerde kağıt gazetecilik bitmedi.

Hele yerel gazetecilik, şehir gazeteciliği hiç bitmedi.

Nasıl sinema tiyatroyu, televizyon sinemayı öldüremediyse; internet de kitabı, dergiyi ve kağıt gazeteyi öldüremez..

Asıl Olan Gazetecilik

Öncelikle asıl olanın gazetecilik olduğunu hatırlatmak isterim..

Kağıt gazete ile internet haber portalına düello yaptırmak akla zarar bir şey!

Yerel gazeteciliğin ölmeyeceğine bütün kalbimle inanıyorum.

Yeter ki gerçekten ortada gazeteci olsun, gerçekten gazetecilik yapılsın; gerisi palavra derim ben..

İnsanlar, o kentte kimin vefat ettiğini, kimin evlendiğini, o kentteki ticari ya da politik hayatı, o kentteki cinayeti, o kentin herhangi bir sokağındaki sorunu yerel gazetelerden öğrenmek isteyecektir.

İnsanlar ülkenin ve içinde yaşadıkları şehrin vaziyet ve istikametini hep merak edecekler!

Verilen kararları bilmek isteyecekler. Kararların uygulamalarını takip edecekler. Kararların niteliği problemini önemseyecekler. Değerlendirecekler. Kararları tartışacaklar. Bütün bunlar demokratik sürecin içinde gerekli işlevler.

Yönetimleri denetleme, çizginin üstündeki hareketliliği izleme ve haber ihtiyacı var olduğu sürece demokratik ortamda gazetecilik ölmez!

Gazete hiç ölmez. Yaygın olsun yerel olsun fark etmez gazetecilik hep varolacaktır..

Gücün Maşası Ve Kuklası

Yerel gazeteciliğin taşıyıcı sütunu şu:

İktidarın ya da sermayenin eli altında durmayacaksın!

Bunu yaparsan çarşıda sokakta halkın yüzüne bakamazsın!

Ne sadece devletten gelecek resmi ilanlara güveneceksin yerel gazeteysen ne de müteahhitlere, patronlara devletin verdiği karşılıksız kredilere göz yumacaksın!

Kirli sermayeye reklam veren payesini kaptırmayacaksın; uzak durmayı bileceksin.

Gücün maşası ve kuklası haline gelen tiplere elbette gazeteci denmez, yaptıkları da gazetecilik olmaz.

Bakın, biz bu kentte, güzel Adana’da bu işi, yazarlığı, gazeteciliği alnımızın akıyla yapmaktayız.

Gerçek gazetecilerle, yüreğimizle, kalemimizle yapıyoruz..

Her zaman doğru dürüst, yürekli, bağımsız, yöneticilerin kuklası olmamış gazetecilerin çıkartacağı yerel gazetelere ihtiyaç olacaktır.

Dağıtım Ağı

Yerel gazete çıkarmak zordur. Doğru dürüst dağıtım ağı kuracak, bayiyi kollayacaksınız. Doğru dürüst bir abonelik sistemi oluşturacak, müşterinizin kapısına sabah erkenden gazetesini bırakacaksınız.

Bugün, gazetelerin dağıtımı tekel olmuş. Gazete bayileri, kendilerine hiç değer verilmediği için yerel gazete satmayı bırakmış.

Bizim gençlik zamanımızda yerel gazeteleri belli kişiler dağıtırdı. Kentin en ücra köşesindeki bayinin, bir tane fazla gazete satması için çırpınırdı. Gazete satan tali bayiye değer verirdi.

Şimdi, dağıtım bile pespaye. Siyasi iktidarın elinde, belli tekellerin kontrolünde dağıtım işleri bile.

Bu iki milyonluk kentte normalde üç beş bin gazete, biraz yüklenilince 10 bin gazete satılır.

Günde 250 - 500 adetin altında gazete satıyorsa bir gazete, kendinizi sorgulayacak, nerede yanlış yaptığınızı düşüneceksiniz.

Yerel gazetecilik ölmez! Ama yerel gazeteyi kötüye kullanan, özellikle seçim süreçlerinde istismar eden daima bulunur..

Gazetecilikte tilkileri barındırmamak; sektörü yozlaştırmasına göz yummamak gerekir..

yazının devamı..

Kaynak: