Mehmet Akif, Vaaz Ve Nasihatle İsyan Bastırdı
Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş, Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu'da çıkan isyanların bastırılmasında Mehmet Akif Ersoy'un önemli katkıları olduğunu, bu amaçla 1920’li yıllarda Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu Nasrullah Camii’sinde vermiş olduğu vaazın Atatürk tarafından memleketin her tarafında yayınlatıldığını söyledi.
Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi’nin programlar dizisi, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş’in "Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy" konulu konferansı ile devam ediyor.
Konferansta konuşan Prof. Dr. Ali Osman Ateş, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının vatanı kurtarmak için vermiş oldukları mücadeleyi anlattı. Bu mücadele içinde Mehmet Akif'in rolüne de dikkat çeken Ateş, şunları söyledi:
“Atatürk Ankara’ya geliyor ve 130 bin kişi karşılıyor. Bizim aklımızda ne var Seymenler karşıladı. 130 bin kişi akmış kasabalardan köylerden Gazi Mustafa Paşa geliyor. Memleket gidiyordu memleket kurtulacak diye böyle büyük bir heyecan ile karşılıyorlar. İşte Akif te bu milli heyecanı görünce buralarda artık işimiz yok, bu İstanbul’u artık biz bırakalım, artık bize fayda gelmez. Ümit nerede? Ankara’da. Ankara’ya geçelim deyip oğlunu alıyor. Emin’i 10 Nisan 1920 günü sabah namazdan sonra ailesi ile vedalaşıyor ve Çengelköyde oturduğu evden bin bir tehlike ile meşakkatle Deniz yolu ile İnebolu’ya çıkıyor. Oradan da Ankara’ya hareket ediyor. Meclisin açılışının ertesi günü Ankara’ya geliyor ve Burdur Nebrusu seçiliyor Atatürk’ün talimatıyla. Kurtuluş Savaşı yıllarında hiç durmuyor Hacı Bayram Camii’sinde sürekli olarak vaazlar veriyor. Halka bu Kuvayi Milliye’nin kurtuluşun önemini İstiklal Harbi’nin önemini anlatmak için. Ondan sonra Anadolu yollarına düşüyor. Eskişehir, Konya Burdur, Kastamonu, Sandıklı, Dinar, Afyon, Antalya bütün işgal altında olmayan Ankara Hükümeti’ne bağlı olan yerleri dolaşıyor. Milli şuurun artmasını halkın Milli Mücadeleye katılımlarının sağlanması için çabalıyor.”
1920’li yıllarda Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu Nasrullah Camii’sinde vermiş olduğu vaazın Atatürk tarafından memleketin her tarafında yayınlatıldığını söyleyen ve cahil insanların isyanlar çıkardığından bahseden Prof. Dr. Ateş, “Cahiller isyanlar çıkarıyorlar. Ankara Hükümeti önce nasihatçi heyeti gönderiyor. Asker sevk etmiyor. Top, tüfek sevk etmiyor. Akif’i yolluyor, hocaları, alimleri, müftüleri yolluyor. ‘Gidin bu cahillere nasihat edin kardeş kanı dökülmesin’ diye. Akif te bu görevlerde de rol oynuyor Konya’ya gidiyor. Konya’daki ayaklanmanın bastırılmasında rol oynuyor” diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy’un bir hitabesine değinen Prof. Dr. Ali Osman Ateş, “Orada çok önemli bir şeye değiniyor. Avrupalılara güvenilmeyeceği, bu adamların iki yüzlü oldukları, menfaatçi olduğu, kendisinin bütün dünyayı dolaştığı işgal altında olan yerlerden halka müthiş zulümler yaptıklarını, ama diğer taraftan da adalet, insan hakları, özgürlük diye de edebiyat parçaladıklarını, kendisinin bunları bizzat gözleriyle gördüğünü anlatıyor burada. Akif anlattığı çok önemli hatırada şöyle ki; ‘ben Berlin’e görevli gönderilmiştim. Orada Kudüs elimizden çıktı 1917’de. Viyana’daydım bu Alman halkı fener alayları düzenlediler. Çanlar çaldılar. Kilisede ayinler yaptılar. Kudüs gavurlardan kurtuldu, Hıristiyanların, İngilizlerin eline geçti diye.’ Biz beraber değil miyiz? Biz müttefik değil miyiz? Bu İngilizler sizi de öldürmüyor mu? Akif büyük acı yaşamış bu yüzden” dedi.
Konferansa Vali Yardımcısı Şükrü Çakır, Kızılay Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Çukurova Üniversitesi Öğretim Görevlileri ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.