Mahyalar böyle hazırlanıyor

Mahyalar böyle hazırlanıyor
 450 yıllık Osmanlı geleneği mahyalar, Ramazan ayı öncesi camilere asılmaya başladı. Camilerin gerdanlığı mahyalar, İstanbul'da küçük bir atölyede...


 

450 yıllık Osmanlı geleneği mahyalar, Ramazan ayı öncesi camilere asılmaya başladı. Camilerin gerdanlığı mahyalar, İstanbul'da küçük bir atölyede hazırlanıyor.

Osmanlı'da ilk olarak Sultan 1. Ahmed döneminde Sultanahmet Camii'ne, kandillerin asılmasıyla başlayan mahya geleneği, yaklaşık 450 yıldır devam ediyor. ?Camilerin gerdanlığı? olarak adlandırılan mahyalar, Ramazan ayında minareleri süslüyor. Süleymaniye, Sultanahmet, Eyüp Sultan, Eminönü Yeni Camii, Bursa Ulucami ve Edirne Selimiye Camii'nin de aralarında bulunduğu birçok caminin minarelerine mahya asan Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü?ne bağlı mahya ekibi, görsel şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Günler öncesinden hazırlıklara başlayan mahya ustaları atölyede hummalı bir çalışma yürütüyor. İstanbul'da mahyaların düzenlendiği tek atölye Beyoğlu'nda bulunuyor. Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte mahya ustaları bu atölyede özenle bir çalışma yürütüyor. Ustalar bir taraftan mahyaları hazırlarken, diğer taraftan minareye çıkarak mahyaları asıyor.

OSMANLI GELENEĞİNİ YAŞATAN BİR USTA

Mahyaları hazırlayan ekibin başında ise 38 yıldır bu işe gönül veren Kahraman Yıldız bulunuyor. Mahya sanatını, 1970'li yıllarda Sultanahmet Camii baş müezzinlerinden Hacı Ali Ceyhan'dan öğrendiğini söyleyen Yıldız, "Mahya 450 yıllık Osmanlı kültürü. İlk Sultan Ahmet Camii'ne Ahmet Kefevi tarafından asılmıştır. Padişah'ın beğenmesiyle mahya geleneği başlamıştır. O zaman halis zeytinyağı yapılırmış. Her caminin ayrı ayrı mahyacısı varmış. Baş mahyacı astığı zaman, diğerleri onu takip edermiş. Benim ustam Hacı Ali Ceyhan Osmanlı döneminin son mahyacısı. İki padişah görmüş. Son dönemlerinde elektrik gelmesiyle, bir şekilde mahyaları bu sisteme dönüştüren kişidir" dedi.

"İLK MAHYAMI BİLMEDEN ASTIM"

Mahya ile tanışmasını anlatan Yıldız, "Münir Can ustamız vardı. Bir gün bizi topladı. Dolmabahçe Camii'nin altındaki mahzene gittik. Bize, bazı yerlere duy taktırdı, onları topladık. Sultanahmet Camii'ne gittik. Karşıdan karşıya halatlar atıldı, ipler çekildi, lambalar asıldı. Ne olduğunu tam anlayamadık. Yaşım daha 15-16. O gece merak ettim, Sultanahmet'e gittim baktım. 'Fethin kutlu olsun' yazıyordu" diye konuştu.

Kar, yağmur, sıcak demeden bu geleneği devam ettirdiklerini söyleyen Yıldız, "Ekip olarak çok zorluklar yaşadık. Kar yağdı, yağmur yağdı biz camilerimizi mahyasız bırakmadık. Fırtınada minarede kaldığımız günler oldu. Biraz ağır ve riskli bir meslek. İşi yapıp baktıktan sonra hepsi geçiyor" şeklinde konuştu.

İLK MAHYA SÜLEYMANİYE'YE ASILDI

Kahraman Yıldız tarafından el emeği ile hazırlanan mahyaların ilki Sülaymaniye Camii'ne asıldı. İlk mahyada ise, 'Ramazan Berekettir' ifadeleri yer aldı. Eminönü Yeni Cami'de, 'Ey Oruç Tut Bizi', Eyüp Sultan Camii'nde, 'Hoş Geldin Mübarek Ramazan', Sultanahmet Camii'nde 'Merhaba Ya Şehri Ramazan', Üsküdar Camii'nde 'Hoşgeldin 11 Ayın Sultanı', Bursa Ulu Camii'nde ise 'Helal Kazan Helal Ye' sözleri yer alacak.

AHMET FARUK SARIKOÇ-REFİK FİDAN

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.