Mahmut Eraslan: Barış Pınarı Harekatı'nda Amacımız Huzur, Hedefimiz Terör

Mahmut Eraslan: Barış Pınarı Harekatı'nda Amacımız Huzur, Hedefimiz Terör
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye Milli Ordusu ile birlikte sınırlarımızı terör örgütlerinden temizlemek ve Suriyeli mazlum muhacirlerin vatanlarına geri dönüşünü sağlamak için düzenlediği Barış Pınarı Harekatı'nı destekliyoruz..

Barış Pınarı Harekatı'nda Amacımız Huzur, Hedefimiz Terör

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye Milli Ordusu ile birlikte sınırlarımızı terör örgütlerinden temizlemek ve Suriyeli mazlum muhacirlerin vatanlarına geri dönüşünü sağlamak için düzenlediği Barış Pınarı Harekatı'nı destekliyoruz.

"Çocuk parklarından sivil kıyafetli teröristlerle hedef gözetilmeden gerçekleştirilen saldırılar sonucunda, aralarında bebeklerin de olduğu sivil vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesi ile bu örgütlerin gerçek yüzünü bir kez daha net bir şekilde ortaya koymuştur. Emperyalist devletlerin örgütleyerek eğittiği bu unsurlara karşı başlatılan harekat en çok Suriyelilere fayda sağlayacak ve ülkenin demografik yapısını ve toprak bütünlüğünü koruyacaktır.

TSK'nın, bugüne kadar bölgede görülmemiş bir şekilde sadece teröristlere ait tespit edilen noktalara yönelik operasyonları ve bu operasyonlar sırasında sivillere yönelik hassasiyeti tüm dünyaya ders olacak niteliktedir. Suriye'nin kuzey bölgesinin teröristlerden arındırılarak operasyonların bir an önce en az kayıpla tamamlanmasını diliyoruz.

Ülke olarak amacımız bölge halklarının huzuru, hedefimiz ise terör örgütlerinin imhasıdır"

Adanalılar Provokasyonlara Dikkat Etmeli

Harekat öncesinde Adana'da Suriyeliler üzerinden provokasyon yapılmıştır. Bu provokasyonun amaçlarından biriside Suriyeliler ile Türk vatandaşlarının arasını bozmak, bir diğerinin ise Barış Pınarı Harekatı'na yönelik bir mesaj idi. Bu provokasyonun bastırılması için ASİM üzerine düşen sorumluluk bilinci ile yoğun çaba sarf etmiştir. Bundan sonrada "Aramıza ekilmek istenen nifak tohumlarına izin vermeyeceğiz"

Kadın Ve Erkek Birbirini Tamamlayan İki Yarımdır

İstanbul Sözleşmesi ile aile yapımız olumsuz bir yönde etkileniyor. "İstanbul Sözleşmesi hem toplumu ifsad ediyor, hem de baş tacımız kadınları cinsiyet eşitliği ve hayatın içine daha fazla girme bahanesiyle kadınlıklarından sıyrılarak fıtratlarından uzaklaştırıyor.

Kadınlar artık erkekleri kendilerine bir rakip gibi görmeye başladı. Halbuki kadın ve erkek birbirini tamamlayan iki yarımdır. Bununla birlikte cinsiyet eşitliği adı altında erkeği kadına, kadını erkeğe dönüştürmeye çalışıyorlar. Bu düşünce Avrupa'da nasıl pişmanlık oluşturduysa bizde de aynı pişmanlıkları oluşturacaktır. Yol yakınken bu yanlışlıklardan dönülmesi gerekiyor.

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.