Leyla İle Mecnun'un yönetmeni anlatıyor
Türkiye'nin ilk dijital haber dergisi TRT Haber DD bu ay yine dop dolu..
Akil insanlardan, Taksim?de yaşananlara; TRT Haber?in sevilen programı Kuklagiller Haber?in sunucusu Ferruh Kalender?den, TRT?nin dünya çapında takip edilen dizisi Leyla ile Mecnun?un yönetmeni Onur Ünlü?ye kadar birçok haberi bu dergide bulmak mümkün.
Sizler için arkadaşımız Ezgi Sütçü?nün Leyla ile Mecnun?un yönetmeni Onur Ünlü ile yaptığı röportajdan bir kısım sunuyoruz.
ONUR ÜNLÜ KİMDİR?
2006 yılında ?Polis? ile ilk uzun metrajlı filmine imza atan Onur Ünlü, sonrasında çektiği sinema filmleri ve televizyon dizileriyle dikkatleri üzerine çekti. Yaptığı her yeni proje merak konusu olan Ünlü, yine sıra dışı bir filmini sinemaseverlerle buluşturdu. 32. İstanbul Film Festivali?nin ?en iyisi? seçilen ?Sen Aydınlatırsın Geceyi? gösterime girmeden, bağımsız grupların organizasyonları ile izleyenlerin karşısına çıkacak. Filmi nasıl izleyeceğimizi, herkesi ekran başına toplayan Leyla ile Mecnun dizisini ve yeni projelerinde bizi nelerin beklediğini, Onur Ünlü ile konuştuk.
-?Sen Aydınlatırsın Geceyi? filmini bir ?an?dan yola çıkarak kaleme aldınız. Nasıl bir ?an?dı?
-Kendi aramızda esprileşiyorduk. Ben balkon demirinin kenarında duruyordum ve ?hadi görüşürüz? deyip atlıyormuş gibi yaptım. Sonra düşündüm, atlasam gerçekten ve bir şey olmasa, yürüyerek kalkıp gitsem, birisi de duvarın içinden çıksa, adamın biri uçarak üstümüzden geçse, herkes böyle olsa fakat bu hiçbir işe yaramasa? Çünkü bu özellikler herkeste olduğu zaman, anlamını yitirecektir ve geriye sadece, insan olmanın derdi kalsa diye düşündüğüm bir şeydi. Biz ?Polis? diye bir film yapmıştık, 2007 yılında yayınlanmıştı. O filmin montaj sırasıydı, ben bunu düşündüğümde. Ondan sonra yıllar içinde yavaş yavaş geliştirdim bu fikri. Başka bir sürü şey yaptık ama bu böyledir. Bir fikir gelir, öne çıkar, sonra başka bir fikir daha gelir, daha öne çıkıp film haline gelir. Kısmet bu güneymiş diyelim.
Filmdeki karakterlerin hepsinin ayrı bir gücü var. Süper kahramanlar ancak söz konusu ?duygular? olunca, süper kahramanlar bile güçsüz kalıyor. Bu, sahici duygu da insana acı veriyor.
Böyle olsun istedim. Çünkü insan olmak fikrinden hareket ettim. Yani mekândan, zamandan ve her şeyden bağımsız olarak insansanız, ne özelliğiniz olursa olsun, o kaygıyı yaşarsınız. Bunun içinde karakterlerimin inandırıcı olması gerekiyordu. Ben sinemada gerçekliğe inanmam. İnandırıcılığa inanırım. Karakterlerimin inandırıcı olması gerekiyordu, onun için de birazcık o inandırıcılık duygusuna da yüklendim ve aslında bu doğaüstü, olağanüstü olayları geride tuttum. Çok fazla ilgilenmedim, özellikle vurgulamadım, arkada fon gibi tutmaya baktım ve onun tezadından da tatlı, bizi ilgilendiren, daha önce görmediğimiz ama bizi ilgilendiren bir duygu çıktı ortaya.
Sizin için de ayrı bir önemi var mı bu filmin? Sen Aydınlatırsın Geceyi, izleyenler tarafından bir başyapıt olarak değerlendiriliyor.
Benim şimdiye kadar yaptığım filmler, benim için bir durumdu. Bu filmle beraber, yeni bir durum başladı. Duygusunu şiddetli bir şekilde hissediyorum ama bu çok kişisel bir şey, bu benim hissettiğim bir şey. Başyapıt mevzusuyla ilgili ben bir şey söylemem, yani estağfurullah diyebilirim bununla ilgili ama insanların beğenmesi hoşuma gidiyor.
Röportajın devamını TRT Haber DD'den okuyabilirsiniz..
TRT HABER DD renkli ve dinamik içeriğiyle iPad, iPhone ve Android cihazlarda..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.