Kutlu Doğum'un mutlu insanları?

Kutlu Doğum'un mutlu insanları?
 Bir insan bu kadar mı sevilir?Bir insan bu kadar mı gönüllerde taht kurar?Bir insan bu kadar mı ilgi, alaka görür?Ve bir insan bu kadar mı anılır...


 

Bir insan bu kadar mı sevilir?

Bir insan bu kadar mı gönüllerde taht kurar?

Bir insan bu kadar mı ilgi, alaka görür?

Ve bir insan bu kadar mı anılır ve anlatılır?

Bir hafta öncesinden başladı Kutlu Doğum...

Daha kaç gün, kaç hafta devam edecek, tahmin etmek mümkün değil.

Merkezden muhite, köyünden kentine, en küçük salondan stadyumlara kadar her yer, her mekân onu anlatmak için dolup taşıyor.

Diller onu seslendiriyor. Kalpler onun sevgisi için çarpıyor, gözler onun için yaşarıyor, ruhlar onunla bayram ediyor.

Merhameti, şefkati, sevgisi, aşkı, sevdası gönüllerde geziyor. Yaşlısı genci, kızı erkeği, küçüğü büyüğü, dedesi bebesi her yaştan, her baştan herkes onda kendisini buluyor, onu örnek alıyor, onunla yaşamaya çalışıyor, onun mesajını yaşatmaya gayret ediyor.

Peygamberimizin hayatında ve ahlâkında, her mes­lekten ve her seviyeden insan örnek alacak yönler bulabilir. İnsan olarak onun hayatından alacağı sayısız fazilet ve güzellik yanında, ken­di mesleğini ve toplumdaki ye­rini ilgilendirecek yüz­ler­ce dersi alabilir. Çünkü o hayatı her yö­nüy­le hepimize örnek­tir.

***

Meselâ, varlıklı bir insan, hicretten birkaç sene sonra bü­tün Arabistan'a hakim olup büyük servetlere sahip olan ve hepsini ihtiyaç sahiplerine dağıtan Peygamberimizi örnek alabilir.

Sahipsiz ve çaresiz insanlar, Mekke hayatı bo­yunca akla hayale gelmeyen işkence ve baskılara ma­ruz ka­lıp, üstelik bütün yakınları tarafından yalnız bı­rakılan, ama hiçbir biçimde davasından taviz vermeyen bir Peygamberi kendine rehber alabilir.

Başarılı bir tüccar; hanımı Hz. Hatice'nin ticaretini işleten, ti­ca­rette alıp satarken doğruluktan ve dürüstlükten ay­rılmayan Peygam­berimizin ticarî ahlâkını rehber edinebilir.

Aklı başında bir genç, gençlik yılları boyunca iffet, doğ­ruluk, hayâ, edep timsali olan, amcası Ebû Talib'in koyunla­rını otlatarak hayatını kazanan genç Muham­med'in (a.s.m) hayatını kendisine rehber edinebilir. Çünkü o yirmi beş yaşına kadar hayatı boyunca çirkin bir iş yapmamış, bir yalanına, bir hilesine rastlanmamıştır.

Halkın huzuruna çıkan bir hatip, mescitte sahabesine en güzel bir dille yol gösterici hakikatleri anlatan, tavsiye ettiklerini şahsında mükemmel manada yaşayan, tek bir sözüyle kabilelerin hidayetine vesile olan mürşit Peygam­beri hatırlar, onu örnek alır.

Kısaca, her insan hangi şartlarda bulunursa bulun­sun, han­gi meslek ve sanatta çalışırsa çalışsın, sabah-akşam, ge­ce-gündüz, her zaman ve her yerde Sevgili Peygamberi­mizi ken­disi için güzel bir örnek olarak alabilir.

***

Peygamberimizin hayatı ve yaşantısı insanların meşgul olduğu ve kar­­şılaştıkları her ihtiyaca cevap verebilecek güzel ahlâkın bü­tün kurallarıyla süslenmiş nurlu bir zincir gibidir.

Onun merhameti ve şefkati, o nuru arayanların önüne nur serper.

Onun hi­dayeti doğru yolu arayanlara bir kılavuz olur.

Onun tak­dim ettiği şifalı su, ıssız ve ka­vurucu gaflet çöllerinde boca­layan şaşkın ruhlara bir âb-ı hayat verir.

Ondan ge­len ışık huzmeleri is­yan ve günah bataklığında çırpınan za­vallı in­san­ların kurtuluşa ermelerine yar­dım­cı olacak bir projektör hükmüne geçer.

Bendeniz bu hafta ve gelecek hafta her gün bir beldede düzenlenen programlara katılarak onun güzelliğini ve merhametini anlatmaya, onu sevmeye ve sevdirmeye çalışıyorum. Dün Mersin'de, yarın ve ertesi gün de Manisa ve İzmir civarlarında olacağım.

Evet, 1440 sene önce gönlümüzde taht kuran o güzel insanı sevmek kadar bir başka mutluluk var mıdır?

Yazan: Mehmet PAKSU

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.