Kaybettiğimiz değer komşuluk ilişkileri…
Ne zaman kat kat daireler yapıldı, komşuluk bozulmaya başladı. On dört yıldır yaşadığım 24 daireli apartmanda selamlaştığım ve tanığım insan sayısı üç beş kişiyi geçmez. Kapı komşumun evinin içini görmüş değilim. Kapıda karşılaştığımızda merhaba merhaba…
Hani; “tüfek icat oldu mertlik bozuldu.” sözünün komşuluğun bozulmasıyla aynı akıbeti yaşıyor.
Kimsenin kimseden haberi yok. Alt kattaki imdat feryadına bütün apartman kulak tıkıyor.
“Duymadım!...”
Geçenlerde bir dergide komşuluk ile ilgili bir yazı okudum. Makaleyi yazan komşuluktan dolayı oldukça dertli.
“Eskiden bir kâse şeker, bir soğan, ya da bir tutam tuz için çalacak kapılar vardı, şimdi bırakın bir baş soğan istemeyi komşu komşuya selam vermiyor. Öyle bir zaman yaşıyoruz. “ diyor, haklı ve yerinde bir tespit...
Selamı almaya bile tenezzül etmeyen bir komşu olur mu?
Bu soruyu otuz sen önce birine sorsaydık, güler geçerdi; “Kim almıyormuş, var mı öyle komşu?” derdi.
Ama bu gün; “Selam alan komşu var mı? Nerde öyle mübarek komşu!” diyesimiz geliyor.
Peki dinimiz komşuluğa nasıl bakıyor?
Hz. Aişe Validemiz; Hazreti Peygamber Efendimizin komşuya bakışını şöyle ifade ediyor; “Bana her daim komşu haklarından bahsederdi. Hatta bir an sandım ki, komşuyu komşuya varis kılacak!”
Ne yazık ki, zamanın; hayat tarzı, inanç falan dinlemeden komşuluğu yok etmeye devam ediyor. Komşuluğu yok eden şey; bencillik, kıskançlık, hoşgörüsüzlüktür. Ve bunların ne yazık ki, inancımızın önüne geçmesidir.
Komşunun hatalarından başka bir şeyle meşgul olmayan bir mantık yaygınlaştı. Hal böyle olunca gizli haset kalpleri doldurdu, komşuluk yok olmaya mahkûm oldu.
Komşuluk, İslam’ın kalbidir, o, manevi, toplumsal müessese de yok olursa insanlar huzur bulamaz. Kalın sağlıcakla…..
Hayırlı Cumalar..
Sait Özdemir
Uzman Psk Danışman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.