Karanlık odadan dijital baskıya
Temelleri milattan öncesine uzanan, 19. yüzyıldan itibaren modern halini almaya başlayıp, teknolojinin gelişmesiyle hayatın parçası haline gelen fotoğrafçılığın, siyah beyazdan dijitale dönüşümü işin nevini de değiştirdi
İSTANBUL (AA) - Temelleri milattan öncesine uzanan, 19. yüzyıldan itibaren modern halini almaya başlayıp, teknolojinin gelişmesiyle hayatın parçası haline gelen fotoğrafçılığın, siyah beyazdan dijitale dönüşümü işin nevini de değiştirdi. Eskiden fotoğraf baskısıyla uğraşan fotoğrafçılar, günümüzde albüm, fotoğraf çerçevesi, kişiye özel kupa, bardak, saat gibi hediyelikler yaparak müşteri çekmeye çalışıyor.
"Yaşanılan anı ölümsüzleştirme" diye tabir edilen fotoğraf, insan hayatına girdiği günden beri hemen hemen herkesin ilgisini çekmeyi başardı. Doğumu, evliliği, gezileri, aile buluşmalarını, arkadaş toplantılarını, kısaca anı ölümsüzleştirmenin vazgeçilmez unsuru fotoğraf, gelişen teknoloji ile herkese bir "cep" kadar yakın.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte cep telefonlarıyla fotoğraf çekilebilmesi, fotoğrafı toplumun geneline yaydı. Günümüzde artık hemen hemen herkes mutlaka fotoğrafla içiçe bulunuyor. Artık fotoğraf makinesini kullanmak için eğitime bile ihtiyaç duyulmuyor. Hemen her yaş grubundan insan, rahatlıkla fotoğrafa merak duyup, fotoğraf çekebiliyor.
- "Karanlık oda"dan "hard disk"e
Teknolojinin fotoğraf alanında yaptığı değişiklik, makinesinden dükkanına her alanda hissediliyor. Her ne kadar toplumun büyük bölümüne bu değişim olumlu yansımış olsa da özellikle fotoğraf baskısı yapan esnaf bu durumdan şikayet ediyor.
Eskiden analog makinelerle çekilen fotoğraflar bin bir emek ve uzmanlık isteyen titizlikle karanlık odalarda banyo edilirken, artık dijital makinelerle seçilen sınırsız pozlar, tab ettirmek yerine bilgisayarlara veya hafıza kartlarına aktarılıyor.
- "Baskı sayısı düştü"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Fotoğrafçılık Komite Başkanı Bayram İşçan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyah-beyaz olarak başlayan fotoğraf macerasının zamanla dijitale döndüğünü ifade etti.
Eskiden çekilen fotoğrafların bastırılmak üzere kendilerine getirildiğini belirten İşçan, "Artık fotoğrafların çoğu bilgisayarlarda saklanıyor. Teknolojinin ilerlemesi güzel ama baskı konusunda bize olumlu yansımıyor. Fotoğraf baskı sayımız düştü" diye konuştu.
Fotoğraflarını sosyal paylaşım siteleleri aracığıyla paylaşıldığını ifade eden İşcan, "Ancak son zamanlarda bastırmak için bu fotoğrafları getirilmeye başlandı. Çünkü çekiyor ama bakıyor elinde bir şey yok. Sadece bilgisayarında var. Ellerine alabilecekleri bir şey yok. Artık elinde de olsun istiyorlar" dedi.
İşçan, değişimin ister istemez dükkanlarına da yansıdığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Daha önce vesikalıktan gelin-damat fotoğraflarına kadar her türlü iş yapıyorduk. Artık iş sayımız çok düştü. Bunun en büyük nedenlerinden biri de bazı kurumların kendi içlerinde fotoğraf çekmeye başlaması. Resmi kurumlarda kabinlerde fotoğraf çekiliyor. Okullar kendileri çekiyor. Bu durum vesikalık olayını düşürdü. Bunlar bizim işimizi düşürdü. Müşteriyi çekmek için bazı adımlar atıyoruz. Eskiden fotoğraf yapardık. Artık işin boyutu değişti. Şimdi albüm, fotoğraf çerçevesi, kişiye özel kupa, bardak, saat gibi hediyelikler yapıyoruz. Çeşidimizi artırmak zorunda kaldık. İnsanları bu yolla çekmeye çalışıyoruz."
- "Karta baskılı emisyon kokan fotoğrafları özlüyoruz"
Eminönü'ndeki Hayyam Pasajı'nda fotoğraf dükkanı işleten Murat Kepoğlu da dijitale geçilmesinin ardından tüm toplumun artık fotoğraf çekebildiğini anlattı.
Artık çok tercih edilmemesine rağmen fotoğraf filmi üretiminin devam ettiğini anlatan Kepoğlu, "Ancak 36 kareye sınırlı kalmıyoruz, fotoğrafın banyosunu beklemek zorunda kalmıyoruz. Bilgisayara atıp, paylaşabiliyoruz. Amerika'da bir olay olunca hemen burada görebiliyoruz. Filmin keyfi bazı noktalarda olmuyor. Karta baskılı emisyon kokan fotoğrafları özlüyoruz. Hemen hemen herkesin evlerinde hard disklerde bir yığın fotoğraflar var. Bozulunca milyonlarca fotoğraf kaybolmasıyla karşılaşıyoruz" diye konuştu.
Kepoğlu makinelerin fonksiyonlarında hayal edemeyecekleri değişiklikler olduğunu vurgulayarak, "Saniyede 12 kare çeken, 1 megapikselden 40'lara çıkan makineler artık raflarımızı süslüyor. Kalite çok yükseldi ve kolaylıklar arttı. Buna göre aksesuarlar da çoğaldı ve değişti. Artık raflarımızda fotoğraf filmleri değil, objektifler, hafıza kartları, değişik çantalar var. Artık eski makineler ve aksesuarlar süs olarak duruyor" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.