Karanlığa mum yakan adam: Mustafa Miyasoğlu

Karanlığa mum yakan adam: Mustafa Miyasoğlu
 İstanbul'da 3 yıl önce vefat eden şair, yazar ve fikir adamı Mustafa Miyasoğlu, şiirin yanında deneme, hikaye, tiyatro ve roman türlerinde verdiği...

 

İstanbul'da 3 yıl önce vefat eden şair, yazar ve fikir adamı Mustafa Miyasoğlu, şiirin yanında deneme, hikaye, tiyatro ve roman türlerinde verdiği çok sayıda eserle anılıyor.

İSTANBUL  (AA) - İstanbul'da 3 yıl önce vefat eden şair, yazar ve fikir adamı Mustafa Miyasoğlu, şiirin yanında deneme, hikaye, tiyatro ve roman türlerinde verdiği çok sayıda eserle anılıyor.

 

Edebiyat dünyasında "Karanlığa mum yakan adam" olarak anılan Miyasoğlu, 1946'da Kayseri'de dünyaya geldi. Miyasoğlu, ilk öğrenimini Kayseri M. Karamancı İlkokulu'nda tamamladı. İlkokul yıllarında tifo hastalığına yakalanan yazar, bir röportajında nekahet döneminde hayatının değiştiğini aktararak, "Bu zamanı ders kitapları ile okul dergilerini okumakla geçirdim. Eflatun Cem Güney'in çocuklar için yazdıklarını okurken karın yağışını seyrederken ben de kelimelerden bir dünya kurmayı öğrendiğimi sanıyorum." ifadelerini kullandı.

 

Aynı röportajda "Dindar oluşumu anneme, hasbi oluşumu da babama borçluyum gibi gelir bana" diyen Miyasoğlu, çocukluğunda aile dostları "Hamdi Emmi" sayesinde kitap okuma aşkıyla tanıştığını dile getirdi.

 

Kayseri Anatamir Fabrikası'nda açılan Orta Sanat Okulu'nda usta tiyatrocu Hasan Nail Canat ve Bekir Oğuzbaşaran ile okuyan yazar, ardından Kayseri Akşam Lisesi'ni bitirerek İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı.

 

Eserleri İngilizce, Arapça ve Urduca'ya çevrildi

Yazmaya 1966'da başlayan Miyasoğlu'nun, ilk şiiri Kayseri'de Filiz Dergisi'nde yayımlandı. Miyasoğlu, şiirin yanında deneme, hikaye, tiyatro ve roman türlerinde birçok eser verdi.

 

Usta kalemin "Umut Suları" adlı oyunu, 1973'te Milli Türk Talebe Birliği Tiyatrosu'nda sahnelendi. Miyasoğlu, Milli Gençlik, Yeni Sanat ve Sedir dergilerinin yönetiminde yer aldı. Yazıları, Milli Gençlik, Tohum, Hisar, Mavera, Edebiyat, Türk Edebiyatı, Yeni Sanat, Sedir, Yedi İklim, Umran, Sarmaşık, Kültür ve Berceste dergilerinde yayımlanan Miyasoğlu, "Kaybolmuş Günler" adlı romanıyla 1975'te Türkiye Milli Kültür Vakfı Armağanı'na layık görüldü.

 

Miyasoğlu, "Dönemeç" romanıyla 1980'de, "Bir Aşk Serüveni" ile de 1995'te Türkiye Yazarlar Birliği'nin "Yılın Romancısı" ödülünü kazandı. Başarılı şair, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yarışmalarında da ödüller aldı. Çeşitli şiir ve hikayeleri İngilizce, Arapça ve Urduca'ya çevrilen Miyasoğlu'nun, Milli Kültür Vakfı özel armağanını kazanan ''Hicret Destanı'' şiiri, Mısırlı akademisyen Prof. Dr. Muhammed Harb tarafından Arapça'ya çevrildi.

 

Eserleri, Samsun, Ankara ve Kahire üniversitelerinde tez konusu oldu

Mustafa Miyasoğlu'nun eserlerine ilişkin Samsun, Ankara ve Kahire üniversitelerinde tezler hazırlandı. Miyasoğlu, 1982'de Suffe Yayınları'nı kurarak Suffe Kültür Yıllığı'nı yayımlamaya başladı ve bunu 1988’e kadar sürdürdü.

 

Lisede 10 yıl öğretmenlik yapan Miyasoğlu, 12 yıl da üniversitede okutmanlık yaptı. Miyasoğlu, Pakistan'da 1988-1992 yılları arasında yardımcı profesör olarak görev aldı.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Repertuvar Kurulu'nda 1996-1998'de görev üstlenen Miyasoğlu'nun, Ahmet Mithat Efendi'nin aynı adlı romanından uyarladığı "Çengi" oyunu, İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından 2003'te Naşit Özcan yönetiminde Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde oynandı.

 

Usta edebiyatçı ilk şiirlerinde, yalnızlık, korku, imkansız aşk, şehir kültürüne yansıyan sosyal değişim ve tarih özlemini dile getirdi, hikaye ve romanlarında, toplumda kuşak çatışmaları, milli kimlik arayışları, Anadolu insanının büyük şehirde tutunma çabası gibi konuları ele aldı. Miyasoğlu ayrıca, milli edebiyat geleneğinin motifleriyle çağdaş insanın iç dünyasındaki kırılmaları ve bunların doğurduğu hüzünleri konu edindi.

 

Uzun yıllar Milli Gazete'nin Kültür Sanat Sayfası'nda, "Kültür Sohbeti" başlıklı yazılar da yazan Miyasoğlu, kaleme aldığı bazı yazılarında "Semih Güngör" takma adını kullandı.

 

"İşini iyi yapan kendi şarkısını söyler"

Mümbit bir yazar olan Miyasoğlu, yazarlığın tarifini ise "Toplumunun manevi ve kültürel değerlerini yüceltmek gibi bir misyonu benimsemiş sanatçının toplumuna ve okuyucusuna vereceği mesaj, onun işini alabildiğine ciddiye alarak hariçten gazele kulak vermesini mümkün kılmaz. O zaten 24 saat işinin başındadır ve kimse ona sözde tavsiyelerle yol gösteremez, o ne yapacağını iyi öğrenmiştir, bilir. O yüzden bir yerde şöyle demiştim: İşini iyi yapan kendi şarkısını söyler" sözleriyle yaptı.

 

Nilüfer hanımla evliliğinden Mehmet, Emre ve Eren adlı çocukları bulunan Miyasoğlu, 1 Ağustos 2013'te 67 yaşındayken beyin tümörü nedeniyle İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

 

Usta edebiyatçı ayrıca söyleşi dalında "Sanat ve Edebiyat Konuşmaları", gezi dalında "Zügüdar - Babil'den Tac Mahal'e Gezi Notları", sadeleştirme dalında Ahmet Mithat Efendi'nin "Çengi", derleme dalında 5 cilt "Suffe Kültür Sanat Yıllığı", "Necip Fazıl Armağanı" ve "Gül Şiirleri Antolojisi", inceleme dalında ise "Dede Korkut Kitabı", "Necip Fazıl Kısakürek", "Asaf Halet Çelebi", "Ziya Osman Saba", "Haldun Taner" ve "Bir Gönül Medeniyeti" eserlerine imza attı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.