Kâbe İlâhi Muhâfaza Altındadır...
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
?Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi? Onların kötü plânlarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi. Bu kuşlar, onlara pişmiş çamurdan taşlar atıyorlardı. Nihâyet onları yenilip çiğnenmiş ekin yaprağına çevirdi.? (Fîl, 1,2,3,4,5)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
?Bir ordu Kâbe?ye saldırmak üzere yola çıkacak; bir çöle geldiklerinde baştan sona bütün ordu yere batacaktır.? (Buhârî, Büyû\' 49; Hac 49, Müslim, Fiten 4-8.)
Allâh Teâlâ?nın emriyle yapılan Kâbe, dâimâ ilâhî muhâfaza altındadır. Târihte ?Fil Vak?ası? olarak bilinen hâdise, bunu ortaya koyan ibretli misâllerden biridir.
Yemen vâlisi Ebrehe, Roma imparatorunun da yardımıyla San?a?da yaptırdığı kiliseye arzu ettiği ölçüde rağbet edilmediğini görünce, son derece sinirlendi. Ardından Arapların eskiden beri kudsiyyetini kabûl edip ziyâret edegeldikleri Kâbe?yi yıkmaya karar verdi. İçinde, günümüzün tankları mesâbesinde olan fillerin de bulunduğu büyük bir ordu hazırlayarak Mekke?ye yürüdü. Böylelikle, -gûyâ- insanların yönlerini, kendi yaptırdığı kiliseye çevirecekti.
Ebrehe?nin gözü o kadar dönmüştü ki, gasbedilen develerini geri istemeye gelen Abdülmuttalib?e şaşarak:
??Ben Kâbe?yi yıkmaya geldim. Sen ise develerini düşünüyorsun!? demiş ve Abdülmuttalib?in Kâbe için:
??Onun sâhibi var! O, onu korur!? ifâdelerine mukâbil kibirle:
??Bana karşı onu koruyacak yoktur!? hezeyânında bulunmuştu. Mekke?ye yaklaşan ordusuna Kâbe?ye hücum emri verdi. Fakat Mina ile Müzdelife arasındaki Vâdi-i Muhassir?e gelince filler yürümez oldu. Gökyüzü ebâbîl kuşlarıyla doldu. Onlar, ayaklarında getirdikleri pişkin tuğladan yapılmış taşları Ebrehe ordusunun üzerine dolu taneleri gibi boşaltmaya başladılar. Bu taşlar, kime isâbet ediyorsa, onu helâk ediyordu. Mekke?nin önü bir anda insan ve fil mezarlığına döndü. Sıkletsiz küçücük kuşlar, tonlar ağırlığındaki filleri ezip yere serdiler. Bu dehşet dolu ilâhî mûcizenin tahakkuk ettiği yıla ?Fil Senesi? denildi. (Osman Nûri Topbaş, Hazret-i Muhammed Mustafa-1, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)
el-Müntekım: İntikam alan, suçluları gerektiği gibi cezalandıran, cezayı da adaleti ile veren, haksızlık etmeyen demektir.
Kısa Günün Kârı
Cenâb-ı Hak, evlerimizi muhafaza etmesi için dua edelim!
Lügatçe
kudsiyyet: Kutsallık.
mesâbe: Derece, menzil, rütbe.
mukâbil: Karşılık, karşılığında.
hezeyân: Sayıklama, saçmalama
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.