'İstihdam oranları özellikle kadınlarda artış gösterdi..'

'İstihdam oranları özellikle kadınlarda artış gösterdi..'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu, "Ülkemiz 2017 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 5,1'lik bir büyüme oranını yakalamış, iş gücüne katılım ve istihdam oranları özellikle kadınlarda artış göstermiştir." dedi.

İSTANBUL

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Avrupa Bölgesi içinde yer alan üye ülke hükümet, işveren ve işçi temsilcileri ile ILO Merkez ve Avrupa ofisleri yetkililerinin katıldığı ILO Avrupa 10. Bölge Toplantısı'nda, Alman delegenin önerisiyle başkan seçildi.

Sarıeroğlu, İstanbul'da Hilton Bomonti Hotel'de düzenlenen toplantıda, başkan yardımcılarını ve gündem maddelerini oylamaya sundu.

Toplantıda konuşan Sarıeroğlu, ILO'nun 2019 yılında kuruluşunun 100. yılını kutlayacağını söyledi.

Sarıeroğlu, toplantının 4 gün süreceğini dile getirerek, "Bölgede çalışma hayatının üst düzey yetkililerini bir araya getiren bu toplantı vesilesiyle ILO üçlü yapısının bir gereği ve özelliği olarak sosyal ortaklarımızın küresel istihdam ve iş gücü piyasası gündeminde olan öncelikli konulara ilişkin görüş ve önerilerini ilk ağızdan dinleme ve bunları karşılıklı değerlendirme fırsatı bulacağız." diye konuştu.

Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik kalkınmayı sağlayarak tam istihdam ve insana yakışır işlerin temin edilmesi hedefine ilerlerken bölgenin ortak kaygılarının, ortak hedeflerinin olduğuna işaret eden Sarıeroğlu, ILO'nun Avrupa ve Orta Asya'da İnsana Yakışır İşlerin Geleceği, Fırsatlar ve Zorluklar Raporu hazırladığını atktardı.

Sarıeroğlu, 51 bölge ülkede genel olarak yeni istihdam imkanları oluşturulduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Yaşanan ekonomik krizler ve artmakta olan belirsizliklerin etkisiyle maalesef yaratılan istihdam daha ziyade düşük nitelikli işlerden oluşmuştur. Bizler tam istihdam, insana yakışır iş hedefleri ve sosyal koruma sistemlerinin tesis edilmesinin, yoksulluğun sona erdirilmesinde büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Bazı bölge ülkelerinde gençler de dahil olmak üzere işsizlik oranları tarihinin en düşük seviyesinde seyretmektedir. Ancak bölgede işsizlik oranları düşerken iş gücüne katılım oranları da aynı şekilde düşüş yaşamaktadır. Ekonomik büyüme ve iş gücü piyasasına ilişkin göstergelerden politika oluşturma ortamının özellikle son dönemde daha da zorlaştığını görmekteyiz. İstihdam ve büyüme arasındaki bağın güçlendirilmesi, iş gücü gelirleri ve eşitsizlikler, iş gücü hareketliliğinin adil ve etkin hale gelmesi, becerilerin geliştirilmesi, eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi, istihdam hizmetlerinin iyileştirilmesi, gençlerin istihdamının desteklenmesi, kadın istihdamının arttırılması, iş sağılığı güvenliği gibi istihdama ilişkin, iş gücü piyasamıza ilişkin, iş dünyamıza ilişkin ülkemiz gündeminin üst sıralarında yer alan hususların gelecekte de önemini koruyacağı aşikar."

"Türkiye 3 milyondan fazla Suriyeliye evsahipliği yapmaktadır"

Sarıeroğlu, Suriye'de Mart 2011'de başlayan ve giderek şiddetlenerek bir iç savaşa dönüşen krizde 7. yıla girildiğini hatırlattı.

Bu durumun bölge ülkelerinde pek çok olumsuz yansımalara neden olduğunu belirten Sarıeroğlu, "Bu durum bizleri İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana tanık olduğumuz en büyük göç olgusuyla karşı karşıya bıraktı. Ayrıca, sığınılan ülkelerde göçmenlere yönelik olumsuz algı, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık da mevcut dramatik durumu daha da kötüleştirmektedir. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı, toplumda ve işgücü piyasalarımızda ayrımcılığı kamçılarken, bu durum aynı zamanda göçmen ve mültecilerin tüm hukuki imkanlarla engellenmesine zemin hazırlamakta, adalete, eğitime ve sağlık imkanlarına erişimlerini de güçleştirmektedir. Göçmenler, sığınmacılar ve mülteciler, kötü çalışma koşullarına ve ücret cezalarına çarptırılabilmekte ve sosyal korumadan yoksun kalabilmektedirler. Kadınlar, bu noktada göçmen sıfatıyla iki kat dezavantajlı duruma düşmektedirler. Bu çerçevede hükümetlerimize düşen görev, sosyal ortaklarımızla birlikte, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığını önlemek ve aynı zamanda göçmenlerin, sığınmacıların ve mültecilerin entegrasyonuna daha elverişli bir sosyal ve kültürel ortam yaratmaktır." ifadelerini kullandı.

Sarıeroğlu, Türkiye'nin Suriye’de yaşanan insanlık dramı karşısında her daim "açık kapı" politikasını uygulamaya koyduğunun altını çizerek, milyonlarca sığınmacıya başta insani yardım olmak üzere pek çok alanda destek olmaya devam edildiğini söyledi.

Bakan Sarıeroğlu, "Bugüne kadar sığınmacılara yapmış olduğumuz yardımların, kamu ve sivil toplum kuruluşları dahil mali tutarı 30 milyar doları aşmış bulunmaktadır. Hepinizin bildiği üzere Türkiye bugün 3 milyondan fazla geçici koruma altında bulunan Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır. Bu durumun iş gücü piyasamızda ortaya çıkardığı zorluklarla mücadele etmek ve bu kişilerin mağdur olmadan iş gücü piyasasına dahil olmalarını sağlamak üzere 2011 yılından başlayarak çalışma izinleri ihdas etmeye başladık." diye konuştu.

"2017 ikinci çeyreğinde ekonomik büyüme yüzde 5,1"

Sarıeroğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine de değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizin hür demokratik düzenine, temel hak ve hürriyetlerine, milletimizin iradesine, demokrasimize, hukuk devletimize karşı başlatılan menfur darbe teşebbüsü, medyanın, sivil toplum ve bireylerin özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ilkesi sayesinde sivil toplumumuzun direnişiyle etkisiz hale getirilmiştir. Ülkemiz, geleceğini tehdit eden çok ciddi bir darbe girişimini atlatmıştır. Buna rağmen, ülkemiz 2017 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 5,1’lik bir büyüme oranını yakalamış ve bu oranın istihdama olumlu yansımaları olmuş, iş gücüne katılım ve istihdam oranları özellikle kadınlarda artış göstermiştir."

Sarıeroğlu, 2017 başında başlatılan istihdam seferberliği kapsamında yıl sonuna kadar özel sektör işverenlerine, mevcut çalışanlarına ilave alacakları her bir sigortalı için sigorta ve vergi yüklerini karşılayarak destek sağlanacağını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"2017 yılı sonuna kadar Aktif İşgücü Programları kapsamında uyguladığımız işbaşı eğitim, mesleki eğitim, girişimcilik ve toplum yararına programlardan toplam 800 bin işsizin faydalanmasını hedefliyoruz. Türkiye’de, işgücü piyasası ve istihdamda son yıllarda elde ettiğimiz başarılı tablonun arkasında Bakanlığımın katkısının yanı sıra, etkin bir şekilde işlettiğimiz sosyal diyalog mekanizmasının da katkısını yadsıyamayız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, işçi-işveren bütün sosyal ortaklar ve çalışma yaşamında aktif olarak faaliyet gösteren kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler gibi farklı kesimlerle birlikte başta işsizlikle mücadele olmak üzere, çalışma hayatında karşılaştığımız sorunlara ortak çözüm üretmeye çalıştık. Bunda da başarılı olduğumuzu memnuniyetle ifade etmek isterim."

 Muhabir: Zehra Melek Çat,Sefa Mutlu

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.