İstanbul'un sarnıçları turistlerin ilgi odağı
Yapımı asırlar öncesine dayanan kentteki tarihi sarnıçlara yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor.
İSTANBUL (AA) -- Yapımı asırlar öncesine dayanan İstanbul'daki sarnıçlara, yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor.
Binlerce yıllık tarihe sahip eserlerin bulunduğu İstanbul'da, Yerebatan, Binbirdirek, Nakkaş ve Nuruosmaniye gibi çok sayıda tarihi sarnıç da önemli kültürel miras arasında yer alıyor.
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, AA muhabirine İstanbul'un sarnıçları ve bu sarnıçların gelecek nesillere aktarımında yapılması gerekenler hakkında değerlendirmede bulundu.
Tarihte suyun çok stratejik unsur olduğunu dile getiren Bilgili, bu nedenle insanların suyu biriktirmek için çeşitli fikirler geliştirdiklerini söyledi.
Bunlardan birisinin sarnıçlar olduğunu ifade eden Bilgili, şu bilgileri verdi:
"Bugün suyu depolamak için başka teknolojiler kullanmamız gerekiyor. Ama sarnıçlar çok büyük kültürel miras. Bizim için öncelikli olan bunların korunmasıdır. Bu sarnıçlara tekrar su doldurup aynı fonksiyonu veremeyeceğimize göre başka fonksiyonlar düşünmemiz gerekir. Biz şunu da biliyoruz ki, kültürel miras restorasyonla beraber yaşıyor. Ama restorasyonla beraber fonksiyon veremediğiniz zaman yine yaşamıyor. Eskisinden daha da kötü olabiliyor. Dolayısıyla bu tarihi sarnıçların yaşaması için mutlaka bir fonksiyon vermemiz gerekiyor."
- "Koruma-kullanma" dengesi
Bilgili, sarnıçların gelecek nesillere aktarımında dikkat edilecek en önemli noktanın koruma ve kullanma dengesi olduğunu vurguladı.
Kullanmadan korumanın pek mümkün olmadığına dikkati çeken Bilgili, "Dolayısıyla koruma-kullanma dengesini iyi hesap ederek fonksiyonlar vermemiz gerekiyor. Bu sarnıcın yeri ve yapısına göre fonksiyonlar değişebilir. Turizm amaçlı kullanılabilir, müze yapılabilir, sarnıcın kendisi sergilenebilir, etkinlik alanı olabilir. Ama verdiğimiz fonksiyon ne olursa olsun mutlaka o sarnıcı, koruma kurallarına riayet ederek kullanmalıyız. Koruma-kullanma dengesine dikkat ettiğimiz takdirde bu yapılara bir şey olmaz" ifadelerini kullandı.
Bilgili, ticari kaygıların ön plana çıkmaması gerektiğini ifade ederek, "İstanbul'da çok sayıda sarnıç var. Yeni kazılarda ortaya çıkan sarnıçlar var. Çünkü sarnıç evde, küçük sarayda da kullanılabilen yapılardır. Asıl olan sarnıçların gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak" diye konuştu.
- Turist ilgisi
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, turistlerin sarnıçlara ilgisine değinerek, şöyle devam etti:
"Turistler buraları görmek istiyor. Bugün Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya Müzesi'nin yarısı kadar ziyaretçi alıyor. Yerebatan Sarnıcı'nı 2014'te 2 milyon 120 bin 862 kişi ziyaret etmiş. Bu demek ki sarnıçlara büyük ilgi var. Onun için bunları daha çok kültür, turizm amaçlı kullanmalıyız. Tabii ki farklı etkinliklerle de değerlendirilebilir ama asıl amacını hiçbir zaman unutmamalı ona göre hareket etmeliyiz."
Bilgili, İstanbul'daki sarnıçların daha çok Bizans döneminde inşa edildiğinin altını çizerek, Osmanlı ile birlikte su kültürünün çeşmelerle sürdürüldüğünü dile getirdi.
İstanbul'da Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçları en çok bilinen sarnıçlar arasında bulunurken, Aetios, Bizans, Bodrum Camisi, Cağaloğlu, Çukurbostan, Nakkaş, Nuruosmaniye, Şerefiye, Seferikoz, Myraleion, Üsküdar Mevlevihanesi, Yeşilköy, Şeyh Vefa Külliyesi sarnıçları yer alıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.