İslam’ın İktidarı
İslam’ın iktidarı mı, yoksa Müslümanın iktidarı mı?
Bu sorunun cevabını bütün dünyadaki Müslümanlar yeniden tartışmaları gerekir.
Tartışmaya gerek yok, tabii ki İslam’ın iktidarı cevabının verildiğini duyar gibiyim.
Ben de bundan hiç şüphe etmiyorum ama Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanını destekleyenler, Yemen’de Hükümeti veya Husi’leri destekleyenler, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, tarafları destekleyenlerin de cevabı aynen “İslam’ın iktidarı için çalışıyoruz” olacaktır.
Sözde İslam’ı desteklerken gerçekte şahıslar desteklenmektedir
Hepsinin gayesi aynı ama yolumuzu başkaları bize çiziveriyor.
Ve biz Müslümanlar, kendi aramızda dil silahıyla, el silahıyla birbirimizin gücünü yok ediyor ve dermansız kalan ellerimizi Allah’a açacak yerde yine bizi parçalayanlardan medet umuyoruz.
Bu günlerde camiye Cuma namazı için gittiğinizde sağınıza ve solunuza selam verirken dikkat ediniz.
Cami dışında düşman gibi gördüğünüze camide selam veriyorsunuz.
Demokrasinin karşı karşıya getirdiği Müslümanları namazımız birleştiriyor,
Namazın son oturuşunda okuduğunuz “Rabbenağfirli” dua ayetinde o selam verdiğin ama cami dışında selam vermediğine dua ediyorsunuz.
Cami içinde o kardeşine Allahtan selamet isteyeceksin, şirkten, isyandan, haramdan, hastalıktan, beladan uzak olmasını, ahirette cehennemden selamette kalmasını isteyeceksin cami dışına çıkınca onun aleyhine girişeceksin.
İnsanları şahıslara çağırmak, şahısların fikir kıvılcımlarının aydınlığına çağırmak insanlığa hakarettir.
Dünyada insan üretimi bütün ışıklar toplansa onların ışığı güneş karşısında ne kadar parlaklığı varsa yedi milyar insan çok iyi niyetli olsa, onların fikir kıvılcımlarının yedi milyarı bir araya getirilse Allah’ın bir tek ayetinin aydınlığına denk olmaz.
Onun için insan, insana ve onun ürettiği değerlere davet edilmez.
12 Eylül darbesinden sonra gittiğim Anadolu şehirlerindeki dostlarıma “Durum nasıl?” dediğimde eski solcular, camide ilk safı bizden önce dolduruyorlar” demişti.
Karaman’da Milli Görüş hareketi başladığında İslam davası diye bu harekete ilk katılanlardan ve Karaman ilçe başkanlığını yapan Yunus Aksoy (Karamanlıların diliyle Kambır Yunus” idi. (Allah rahmet eylesin)
Ve o da CHP nin en namlı adamlıydı.
Hasta İnönü’cü iken davanın en delisi haline gelen Mustafa Aktaş rahmetli de davanın İslam davası olması nedeniyle Milli Nizama geçiverdiğini söylerdi
Onun için şu anda seçime girecek bütün partilerin hepsini kuşatacak tek Kitap, Kur’an-i Kerimimiz.
Hiç bir kimseyi boyunduruk altına almayacak ve herkesin gönül rahatlığıyla çalışabileceği dava İslam davasıdır.
Kişilere ve onların kafa yapısına insanları davet etmeyelim.
Mahmut Toptaş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.