İslam da Kadın Hakları?
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
?Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki, onlara ait hükmü size Allah açıklıyor: Kitap'ta, kendileri için yazılmışı (mirası) vermeyip nikâhlamak istediğiniz yetim kadınlar, çaresiz çocuklar ve yetimlere karşı âdil davranmanız hakkında size okunan âyetler (Allah'ın hükmünü apaçık ortaya koymaktadır). Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir.? (Nisâ, 127)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
?Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah?tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların nâmuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!? (Sahîh-i Buhârî Muhtasarı, X. 398)
Cenâb-ı Hak, kadını duygu bakımından erkeğe göre daha zengin yaratmıştır. Bu duygu ve his zenginliği, kadına Allah?ın yüklediği bir temel vazifenin îcabıdır. Bu vazife, neslin muhafazası ve terbiyesidir. Bu ilâhî tanzimin dışına çıkılırsa, kadının fıtratına ihânet edilmiş olur.
Çağımızda kadınlarla erkekler arasında uydurma bir eşitlik yarışı başlatılmıştır. Yaratılıştaki hususiyetlere zıt olan bu yarış, hanımlık ve annelik vazîfelerini zedelemiş, âilenin huzur ve sükûnu kaybolmuş, toplum hayatı sarsılmış, fertler şahsiyetini yitirmiştir.
Kadın ve erkeğin fizîkî, rûhî yaratılış ve fıtratları eşit değildir ki, fiilî veya hukûkî eşitlik gerekli olsun. Mühim olan her alanda bir eşitlik değil, haklar ve vazifeler arasındaki dengedir.
Cenâb-ı Hak, kadınlar ve erkekler arasında birbirlerini ikmâl eden, çok güzel bir vazîfe taksimi yapmış ve her ikisine ayrı ayrı kâbiliyetler vermiştir. Kadın ve erkek, ancak madden ve mânen bütünleştiği zaman yaratılış gâyesine uygun bir olgunluk meydana gelir; âile ve bunun neticesinde toplum huzurlu olur. (Osman Nûri Topbaş, Huzurlu Aile Yuvası, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)
el-Bâıs: Kullarını gafletten uyandırmak için onlara peygamberler gönderen, elçilerle ve gönderdiği kitapları ile ruhları uyandıran, kıyamet gününde ahiret hayatını başlatmak üzere ölüleri dirilten ve kabirlerinden çıkararak, yeniden hayata döndüren demektir.
Kısa Günün Kârı
Kadınların haklarına riâyet edelim.
Lügatçe
riâyet: Uymak, tâbi olmak.
iffet: Namus.
tanzim: Düzeltme, düzenleme, düzen verme, yoluna koyma, ayarlama.
ikmal: Bütünleme, tamamlama.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.