İlk çağdan buyana 'Anneler Günü' tarihi...
''Tükenmez borcum var Anama benim, Onun varlığından oldu bedenim, Kimi köylü kızı kimisi hanım, Ta ezel tarihte kayıtlı Anam'' dizeleriyle anlatıyor Aşık Veysel annelerimize olan gönül borcumuzu.
Mayıs ayının 2. pazarı sevginin fedakarlığın, sıcaklığın ve sonsuz hoşgörünün sembolü olan annelerimizin günü. Her ne kadar annelerimize bir tek günü değil, tüm günleri adasak da Anneler Günü, onlara verdiğimiz değeri göstermek için iyi bir fırsat.
Anneler için yapılan kutlamalar yüzyıllar öncesine dayanıyor ve Sümerler'e dek uzanıyor. İlkçağlardan bu yana İştar, Kybele, Rhea ve daha birçok isimle analık, doğurganlık niteliğiyle ön plana çıkarak doğanın uyandığı, yeniden doğduğu bahar mevsimiyle özdeşleşti.
Erkek egemen düzenin yerleşmeye başlaması, zaman zaman kutlamaların içeriğinin ve şeklinin değişmesine, hatta bazı dönemlerde gizli olarak yapılmasına sebep olmuşsa da kesintiye uğratamadı. Her bahar yapılan coşkulu kutlamalar bir gelenek halini alarak binlerce yıl kesintisiz olarak sürdü.
1600'lü yıllarda İngilizler arasında ''Annelerin Pazar'ı'' adı ile Lent döneminin 4. Pazar günü kutlamalar yapılmaya başlandı. Zor koşullar altında yaşayan ve çoğu zaman çalıştıkları yerlerde barınan İngilizler, bu özel günde izinli sayılarak tüm günlerini evlerinde anneleriyle geçiriyorlardı. Annelerine ''Anne Keki'' adlı bir pasta götürme adeti de yerleşmişti.
Tarihte ilk resmi ''Anneler Günü'' fikrini ortaya atan kişi, Julia Ward Howe. Barış savunucusu Howe, her yıl 2 Temmuz'un barış adına Anneler Günü olarak kutlanmasını önerdi. Birkaç yıl sonra ilk ''Anneler Günü'' toplantısını Boston'da düzenleyen Howe'un ardından Kentucky'li bir öğretmen olan Mary Towles Sasseen, 1887'de ilk ''Anneler Günü'' kutlamalarını başlattı. Sasseen'i Indiana South Bend'den Frank Hering izledi ve 1904 yılında ''Anneler Günü''nün kutlanması için geniş bir kampanya başlattı.
Bu özel günü hatırlayınca akla gelen Graftonlu Anna Jarvis ''Anneler Günü'' kutlamaları için en büyük adımı attı. Her yıl ''Anneler Günü'' olarak kabul edilen Mayıs ayının ikinci pazar günü yakaya karanfil takma geleneğini başlattı. Annesi yaşayan evlatların renkli, ölenlerin ise beyaz karanfil taktığı bu gelenek giderek yerleşti. 10 Mayıs 1908'de Grafton ve Philadelphia'daki kiliseler, bu özel günün kutlamalarını başlatmış ve ardından Andrews Metodist Kilisesi, Anneler Günü'nü Anna Jarvis'in küçük yaşta kaybettiği annesi Anna Reeves Jarvis'in anısına kutlamaya başladı.
ABD Başkanı Wilson, 1913 yılında çeşitli girişimler sonucunda ''Anneler Günü''nü kabul etti ve bu özel gün, dünyanın dört bir yanında Mayıs ayının ikinci pazar gününde annelere ithaf edildi.
-ANNELER İÇİN...-
Anneler Günü için mağazalar cazip kampanyalar düzenliyor. Hediyelik eşya mağazaları pek çok ''Anneler Günü'' sürprizi sunarken, giysiden, aksesuara, küçük ev aletlerinden, ayakkabıya ya da teknolojik ürünlere kadar birçok seçenek hediye olarak tercih edilebiliyor.
Doğduğunuz günden beri çekilmiş fotoğraflardan oluşan bir albüm, annenizin en sevdiği çiçeklerden kocaman bir buket de bu özel günde ona sevginizi göstermenin yollarından biri... Çiçekler, bu özel gün için bütün dünyada ''Anneler Günü''nün sembolü olarak kabul edilen temizlik ve tatlılığın ifadesi.
Bu özel günü alışveriş karmaşasıyla geçirmek istemiyorsanız, baharın tatlı esintilerini değerlendirerek, bütün aileyi kahvaltı ya da piknikte bir araya getirebilir ya da annenizle hafta sonu kaçamağı yapıp, küçükken gittiğiniz mekanlarda anılarınızı tazeleyebilirsiniz.
Annesine sevgisini duyurmak isteyenler, gazete sütunlarından, radyo ve internetten de yararlanabilir. Ancak unutmamak gerekir ki bir anneyi mutlu edecek en güzel armağan evladın sımsıcak sarılışıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.