Geçtiğimiz Kasım ayında BDDK?nın kredi kartı kullanımı ile ilgili bir çalışma yaptığını ve ülkemizde kısaca kredi kartı kullanımı hakkında bilgilendirici bir makale yazmak sureti ile yine burada sizlerle paylaşmıştım.

Kredi kartı kullanımını düzenleyen yönetmelik 2013?ün son günü 31 Aralık tarihinde resmi gazetede yayınlandı ve 1Şubat 2014 de yürürlüğe girecek.

Vatandaşı birazda kendi eli ile başını soktuğu kredi kartına borçlanma belasından kurtarmak daha düzenli bir harcama ve borçlanma yapmasına yönelik iktidarın çabasını kim ne derse desin ben olumlu buluyorum.

Ülkemizde, milyonlarca insanın açlık sınırının altında ücret aldığı bir gerçek, ancak atalarımızın da ifade ettiği üzere ?ayağınıyorganına göre uzat? eğer kazancın üzerinde harcama ve borçlanma yapıyorsan bunun önünü almak da sonlandırmak da kolay olmayacaktır hatta imkânsızlaşacaktır.

İşte bu yüzden ki, aile içinde huzursuzluk, buhran, bunalım hatta şiddete varacak kadar geçimsizlik baş göstermektedir.

Kredi kartların hayatımızıkolaylaştırdığı bir gerçek, üzerinde para taşıma, para kaybetme, çaldırma riskini azalttığı gibi dara düştüğün zamanda birilerinden para istemeyi ortadan kaldırması tartışmasız bir kolaylık. Özellikle eşya alımında taksitli alışverişte kefil bulma derdini ortadan kaldırması gibi birçok avantajını sıralamak mümkün. Tabi ki bu borçlanmayı yapar iken geri ödemesi ve bütçeyi sarsmamasına dikkat etmek kaydı ile. İşte kredi kartı kullanımının sıkıntısı tam burada başlıyor.

Yeni dönemde gıda, akaryakıt ve cep telefonu olmak üzere birçok üründe taksitlendirme kalkarken taksit süresi 9 ay ile sınırlandırılıyor. Kart adedi ne olursa olsun tüm kartların taksit toplamıaylık gelirin % 50 sini geçmeyecek şekilde ayarlanacak.

Artık komisyon bedelini ödemek sureti ile kredi kartı çektirmek sureti ile nakit bulma dönemi de yani kart tefeciliği dönemi son bulmuş oluyor.

Bütün bunlar vatandaşın gelirinden fazla harcama yapmasını, borç batağına saplanmasını önlemek üzere alınan tedbirler. Tabi ki, ülkeyi yönetenlerin öncelikli görevlerinden birisi vatandaşı korumaktır.

Ancak bu uygulama güzel bir uygulama olmasına güzel de.

Harcama alışkanlığından vazgeçemeyenşu ana kadar aşırı derecede borçlanmış olan vatandaş kendisine yeni bir çıkışyolu aramaya çalışacak bu da piyasa da yeni sektörlerin oluşmasına yol açarken tefecilere de gün doğacak.

Kredi kartı ile taksit imkanıolmayan ürünlerde vatandaş ya senet karşılığı taksitli alış veriş yapacak ya tüketici kredisi kullanacak yada tefecilerden faizle para alacak. İşte asıl önü arkası alınmayacak problemler o zaman başlayacak. Tefeciler, bankalar gibi yasal yollardan tahsilât yapma ve vicdani davranış sergileme gibi kriterler taşımayan kendi yöntemleri ile olayları çözmeyi prensip edilmiş kişilerdir. Bu arada uzun zamandır adını fazlaca duymadığımız çek-senet mafyasının da yeniden hortlama olasılığını da göz ardı etmemek gerekir.

Ülkemiz son otuz yıl içerisinde kültürel ve ahlaki olarak o kadar büyük bir başkalaşım gösterdi ki, nereye elinizi atsanız elinizde kalıyor, nereye baksanız bir yozlaşma ve kokuşmuşluk var. Bir sorunu çözümlerken başka bir sorunla karşılaşma tehlikesi içerisine düşüyoruz. Yine de bunların çözümü konusunda gösterilen çabalar umut verici ve desteklenmesi gerekir diye düşünmekteyim.

İbrahim Halil SİPAHİ

AraştırmacıYazar

02.01.2014/adanapost.com