Hazreti Peygamber'in soy ağacı?

Ansızın karşımıza biri çıkıverse de 'Ümmet olmakla övündüğün Peygamber'inin eşlerinin, çocuklarının, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin haricindeki torunlarının isimlerini sayabilir misin?' diye sorsa, kaçımız doğru cevap verebiliriz?

Yetişmesinde emeği geçenlerden, damatlarından, süt kardeşlerinden ne kadar haberdarız? En alâkasız bilgilerle doldurduğumuz zihnimizde canımızdan çok sevdiğimizi söylediğimiz Peygamber Efendimiz'in (sas) annesi, babası, ninesi, dedesi ile ilgili bilgilere ne kadar yer ayırabiliyoruz? Oysa Hazreti Muhammed (sas), her konuda insanlığa en güzel örnek. Dolayısıyla Peygamber'imizin aile çevresinden ve onlarla ilişkisinden de alacağımız pek çok ders var. "Kim Allah'ı severse Kur'an'ı da sever, kim Kur'an'ı severse beni de sever, kim beni severse ashabımı ve akrabalarımı da sever." buyuran Efendimiz'in (sas) yakınlarını tanımak, aynı zamanda bu sevginin de bir nişanesi. "Hazreti Peygamber'in Albümü"nü hazırlayan Muhammed Emin Yıldırım ise bunu, Efendimiz'i içimizden biri, bir yakınımız, bir akrabamız kadar kendimize yakın görmenin bir gereği olarak görüyor. Siyer Yayınları'ndan çıkan eser, bir Müslüman'ın her an elinin altında olması gereken bir başvuru kitabı niteliğinde.

Ebu Leheb'in kızı Dürre validemiz, hicretin 2. yılında iman edip Medine'ye geldiğinde Medine'nin cömertliğiyle meşhur olan sakinlerinden Rafi bin Muallâ ez-Zürakî'nin evinde misafir olarak kalır. O günlerde Dürre validemizi ziyarete gelen bazı kadınlar, "Sen aziz ve celil olan Allah'ın, hakkında 'Ebû Leheb'in eli kurusun, kurudu da' dediği Ebû Leheb'in kızısın. Hicretin sana ne faydası var ki?" derler. Bu sözler, Dürre validemizin çok zoruna gider ve başından geçenleri Efendimiz'e (sas) anlatır. Bunun üzerine Efendimiz, bir öğle vakti halkı toplayıp namaz kıldırdıktan sonra şöyle buyurur: "Ey insanlar! Sizin nesebiniz var da benim yok mu? Dürre, benim amcamın kızıdır. Onun hakkında hiç kimse hayırdan başka bir şey söylemesin. Haberiniz olsun ki; kim benim soyumdan gelenleri ve akrabalarımı incitirse beni incitmiş olur. Kim beni incitirse Allah'ı incitmiş olur." Bu konuşmanın ardından, "Ölen yakınları yüzünden, diriler rahatsız edilmezler." buyururlar. Muhammed Emin Yıldırım, bu rivayeti okuduktan sonra içinde Allah Resulü'nün (sas) akrabalarını biraz daha yakından tanıma arzusu uyanmış. O kıymetli şahsiyetlerle ilgili bilgileri bir havuzda toplamaya başlamış ve "Hazreti Peygamber'in Albümü" böylece ortaya çıkmış.

Kitapta Hz. Peygamber'in baba ve dedeleri, anne ve nineleri, anne yerine koydukları, hanımları, çocukları, damatları, torunları ve süt kardeşleri, amcaları, halaları, dayıları, teyzeleri ve bunların çocukları ile ashabı ve hizmetçilerinden bir kısmı ile ilgili bilgiler bir araya getirilmiş. Efendimiz'le alakalı 200'e yakın şahısla ilgili akrabalık bağları ve sosyal bağlar tablolar vasıtasıyla anlatılıyor. Muhammed Emin Yıldırım, Efendimiz'in yakın çevresini tanımanın, bir yönüyle O'nu, bir yönüyle risaletin ve nübüvvetin neşet ettiği toplumu, bir yönüyle de Kur'an'ın nazil olduğu vahiy evini tanımak olduğunu söylüyor. KÜLTÜR SANAT - ZAMAN