Yiğit Bulut
Yiğit Bulut: Türkiye dün itibariyle Suudi Arabistan'a girmiştir
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Derin Analiz programında, ülke ve dünya gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi. Bulut, 'Türkiye dün itibariyle Suudi Arabistan'a girmiştir' dedi.
star.com.tr-Özel
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğuDerin Analiz programında, Yunanistan'ın ve İran'ın geldiği noktayı yorumladı.
Yunanistan'ın referandumunda her ne kadar "hayır" sonucu çıksa da, Öklides Çakalatos'un Maliye Bakanlığı'na getirilmesinin aslında Çipras'ın küresel sermayeye teslim olması anlamına geldiğini ifade eden Bulut, "Yunanistan'ın ardından İran da teslim oldu" dedi.
Dünyada "irregular" olarak varlığını sürdüren birçok ülkenin "regular" konuma geçtiğini, yani küresel sermayeye teslim olduklarını belirten Yiğit Bulut, Türkiye'nin ise dikleşmeden dik durduğunu söyledi. Bulut, İran'ın teslim olmasının ise Türkiye aleyhine bir durum olmayacağını, aksine Türkiye'nin önemini daha da öne çıkaracağını sözlerine ekledi.
Dün ASELSAN ile Suudi şirketler arasında imzalanan anlaşmaya da değinen Yiğit bulut, "dün itibariyle Amerika'dan başka kimsenin giremediği Suudi Arabistan'a Türkiye girmeyi başarmıştır" dedi.
Yiğit Bulut şöyle konuştu:
ÇAKALATOS'UN ATANMASI ASLINDA ÇİPRAS'IN TESLİM OLDUĞUNUN GÖSTERGESİYDİ
Hatırlarsanız geçen hafta burada program sırasında bir bilgiden bahsetmiştik. Yunanistan'a bir ekonomi bakanı atandığından, adının Öklides Çakalatos olduğundan, bunun İngiltere tarafından devşirilmiş bir kişi olduğundan, dolayısıyla bir İngiliz kökenli Maliye Bakanı'nın atanmasıyla aslında Yunanistan'ın teslim olduğunun bir sinyali olduğunu net olarak söylemiştim.
Herkes "anlaşma yok" derken, sadece Öklides Çakalatos'a bakarak, kim olduğunu bilerek, anlaşmanın sağlandığını ve Yunanistan Başbakanı'nın teslim olduğunu açık ve net olarak ifade etmiştim.
SONUÇ 1 HAFTA ÖNCE BELLİYDİ
Referandumda "hayır" çıkmış olabilir. Arkasından 1 hafta boyunca farklı bir algı görüntüsü çıkmış olabilir ama, biz 1 hafta önce bu sonucu söyledik. Güya 1 hafta boyunca çok heyecanlı görüşmeler oldu, güya çok ciddi şekilde sıkıntı çekildi ve bu sonuca ulaşıldı. Hayır, bu sonuç 1 hafta önce belliydi.
İRAN DA TESLİM OLDU
Yalnız, bu bir hafta içinde çok ilginç şeyler oldu. İran, Yunanistan ve arkasından dünyada "irregular", yani "düzensiz" olarak tanımlanan bazı ülke ve liderlerde ciddi anlamda bir teslimiyet katsayısının arttığını gördük. İran lideri ne kadar "bu bizim için şöyle iyi, böyle iyi" derse desin, ben onların hiçbirine inanmam.
Yine aynı şekilde, benim internette, televizyonlarda ve gazetelerde yaptığım konuşmalar var. İran'da bu kişi seçildiği zaman İran'ın Amerika'yla, İngiltere'yle yakınlaşacağını, seçilmesini takip eden 1 saat içinde açıklamıştım. Hepsi duruyor internette ve sosyal medyada.
TÜRKİYE DAHA DEĞERLİ HALE GELDİ
Şimdi, baktığınız zaman, aslında Yunanistan'a yapılanlar, İran'ın geldiği nokta ve Türkiye'nin hala diklenmeden dik duruşu Türkiye'nin pozisyonunu daha değerli bir hale getiriyor. İran'ın Ortadoğu denkleminde değiştiği, yani denklemdeki yapısını değiştirdiği, yeni bir akışa geçildiği senaryo içinde Türkiye'nin duruşu, özellikle Ortadoğu'daki varlığı, politikaları çok daha önemli hale geliyor.
Şunu düşünenler var, ki son 24 saattir televizyonlarda konuşuyorlar: İran oyundan düştüğü zaman veya İran "irregular" yani düzensiz halden düzenli hale geldiği zaman, İran küresel düzenin "düzensiz çocuğu"ndan, küresel düzenin "uyumlu çocuğu" haline geldiği zaman Türkiye'nin değeri düşer diyorlar.
BÖLGEDE TÜRKİYE LİDER OLABİLECEK TEK ÜLKE
Hayır, tam tersi. Burada Türkiye'nin değeri artar. Bugün İran'da 350 milyar dolarak yakın İslami bankacılık potansiyeli var. Türkiye bütün bölgede her türlü gerek İslami bankacılık, gerek normal bankacılık, gerek düzenin bölgede sağlanması açısından Türkiye lider olabilecek tek ülke.
Dolayısıyla bölgede yeni bir düzen kurulacaksa bu yeni düzenin örnekleme yapabileceği bir ülke varsa, ayaklarını basabileceği bir toprak varsa, yine burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir.
DİYALEKTİK 1997'DE BOLŞEVİZMDEN İSLAM KARŞITLIĞINA KAYDI
Bakın, Batı emperyalizmi kendini en iyi filmlerde anlatır. Ve bu Batı emperyalizminin iki dönemi vardır. Birincisi; 1919 Paris Konferansı'nda çok net olarak zabıtları okuduğunuzda görebileceğiniz "anti-bolşevik" yani bolşevizm karşıtı dönem. Ki diyalektik bolşevizm karşıtlığı üzerine kurulmuştur. İkinci dönem de; malesef bunu söylemek zorundayım ama bu bir gerçektir, 1997'den itibaren ortaya çıkan, daha 2001 11 Eylül saldırısı olmadan önce bolşevizmin yerini İslam'ın aldığı, İslam karşıtlığı kurulma dönemidir. Yani diyalektik İslam karşıtlığı üzerine kurulur.
İSLAM KARŞITLIĞI ÜZERİNE KURULAN DİYALEKTİK DE GERÇEKÇİ DEĞİL
Ama gerçekçi bir karşıtlık değil bu. Kitap yazılıyor mesela Amerika'da: İslamsız Dünya. Bu gerçekçi bir tez değil ama bu kitap yazılıyor, satılıyor. Ve İslamiyet'in olmadığı bir dünya modelinin anlatıldığı hayaller kuruluyor.
Bunların hepsi hayal. Bu karşıtlık gerçek bir karşıtlık değil. Burada önemli olan şu: Türkiye gibi, Batı ve Doğu'nun birlikte var olabildiği, Türkiye'nin Batı bloğuyla birlikte var olduğunu gösterebildiği, ama emperyal düzene kendini ezdirmeden, Doğu'nun ve Batı'nın birer temsilcisi olarak, bir sentez olarak ortaya çıkabildiği tek ülkedir.
TÜRKİYE DÜN SUUDİ ARABİSTAN'A GİRMEYİ BAŞARDI
Dün Türkiye çok önemli bir anlaşma imzaladı, bugün kamuoyuna duyuruldu. ASELSAN ile KACST ve DST arasında yani ASELSAN ile Suudi Arabistan devletini temsil eden önemli iki şirket işbirliği anlaşması imzaladı.
Bu niye çok önemli? Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu ve yüzde 60'a getirdiği yerli savunma sanayi. Yine Sayın Cumhurbaşkanı'nın 5G vizyonu kapsamında, teknoloji şirketleriyle savunma sanayi şirketlerinin birleşerek, 20 milyar dolarlık yabancı malzeme alımından vazgeçilerek, içeride üreteceğimiz vizyonun diğer bir parçası.
SUUDİ ARABİSTAN TEK KALEMDE 7 MİLYAR DOLARLIK SİLAH ALAN BİR ÜLKE
Suudi Arabistan dünyanın en büyük silah tedarikçisi, yani alıcısı. Geçen sene 7 milyar dolarlık silah aldı. Dünyanın, Hindistan'dan daha fazla silah alan tek ülkesi. İkinci Hindistan.
Amerikalılar bugüne kadar Suudi Arabistan'a hiçbir yabancı şirketi sokmadılar. Yani Suudi Arabistan tamamen Amerikalılarla işbirliği yapan bir ülkeydi. Hava filosu çok güçlüdür Suudi Arabistan'ın. Uçakları yenidir. Hep Amerika'dan satın alınmıştır bunlar.
İlk defa bir Türk şirketinin Suudi Arabistan'a girmesi mümkün oldu. İlk kez ASELSAN girmiş oldu. Buna Amerikalılar, İngilizler "evet" dedi, "hayır" dedi, bunu tartışmıyorum.
ARTIK YAZILIMLAR TAMAMEN YERLİ, SAVUNMA SANAYİSİNİN YÜZDE 60'I YERLİ
Ama Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan 2008 yılında "Türk savunma sanayi tamamen yerli olacak" dediğinde F-16'lar İsrail yazılımıyla uçuyordu. Yıl 2015, savunma sanayisinin yüzde 60'ı yerli olmuş, yazılımların yüzde 100'ü yerli olmuş, fırkateynlerin yüzde 100'ü yerli olmuş, füzelerin uçakların ve birçok malzemenin yüzde 60'ı ila yüzde 100'ü arasında yerli tedarik sağlanmış, yerli FX uçağı projesi başlamış, motor dizaynı başlamış, TAI, ROKETSAN, ASELSAN, HAVELSAN, MAKİNE-KİMYA gibi birçok şirket yüzde 100 randımanla çalışmaya başlamış ve son gelinen nokta, Türkiye Suudi Arabistan'a girmiş.
TÜRK SAVUNMA SEKTÖRÜNÜN ULAŞTIĞI NOKTA...
Savunma sanayisini bilmeyenler bunun ne kadar önemli olduğunu anlayamazlar. Ama Suudi Arabistan'da bir Türk şirketinin bir anlaşma imzalaması Türk savunma sektörünün geldiği noktayı gösterme açısından çok önemli.
Tek vuruşta 7 milyar dolarlık silah alıyor Suudi Arabistan yılda. Bugüne kadar Amerika Suudi Arabistan'a İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan şirketlerini sokmadı. Biz bileğimizin hakkıyla Türkiye olarak bu anlaşmayı imzaladık.
Bu ne demek? Şu demek. Ortadoğu'da lider olacağım, Doğu'yla Batı'nın sentezi, yeni dünya düzeninin güç merkezi olacağım dediğin zaman bunun arkasına imzayı koyacaksın, teknolojiyi, bilgiyi koyacaksın. Bunun arkasına 230 milyar dolar GSMH'yı koyarsan gülerler. Bunun arkasına 10 yılda 1 trilyon dolar sınırına getirdiğin GSMH'yı koyacaksın. Bunun arkasına teknoloji bölgelerini, teknoparkları, yazılımı koyacaksın.
ALMANYA VE FRANSA'DAN ÖNDEYİZ, İTALYA, İSPANYA VE PORTEKİZ GİBİ ÜLKELER TÜRKİYE'YLE KIYASLANAMAZLAR
Bazı şeyleri söyleyemiyorum. Bazı şeyler gizli bilgi kapsamında. Ama bugün Türkiye teknolojik alt yapı açısından, özellikle fiber-optik alt yapı açısından, bilgi sistemlerinin kalitesi ve yaygınlığı açısından Almanya'dan öndedir. Çok açık ve iddialı bir biçimde söylüyorum. Bugün Türkiye teknoloji olarak altyapıda, fiber-optik teknolojisinde ve daha birçok teknolojide Fransa'dan da, Almanya'dan da öndedir. Zaten İtalya'yı, İspanya'yı, Portekiz'i saymıyorum. Türkiye'yle kıyaslanamayacak kadar zayıflar.
YİĞİT BULUT'UN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ:
Derin Analiz Part 1:
Derin Analiz Part 2:
Yiğit Bulut
Star
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.