Çolak döneminde bütün kaldırımlar seyyar tezgahlar tarafından, bütün parklar korsan büfeler tarafından işgal edilmişti.

Aradan onca zaman geçti.

Yine o günlere döndük.

Aynı partiden seçilen her iki başkan kendine oy veren marjinal unsurlara diyet ödemektedir.

Bulvarlarda, caddelerde belediye zabıtaları seyyar satıcılarla kol kola gezinmektedirler.

Güya engel olması gerekenler kanka olmuşlar.

Seyyar ve tablacılar dedikse öyle masum ekmek parası için çaba gösterenler değil.

Bildiğin organize örgütlenmeler.

Yevmiye ile çalışan onlarca elaman bir barona bağlı.

Allah aşkına sayın vali, sayın emniyet müdürü günün bir saatinde şehrin merkezi olan Sefa Özler caddesini bir ziyaret etsinler.

Habersiz ve tebdili kıyafetle gezmeye güç yetirirlerse daha net görürler.

Kaldırımlar işgal altında.

Yol kenarları işgal altında.

Duraklar işgal altında.

Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'dan 'görevini yapmasını' beklemek isterdim ama nafile.

O borcunu ödüyor işgalcilere.

Seyhan Belediye Başkanı zaten etkisiz elaman.

Ahir ömrünün karantina günlerini belediyede neşe içinde yakın akrabaları ile geçirmekte.

Bu şehir,

Bu güzel şehir,

Bu işgale layık değil.

Hem de hiç layık değil.

Bize bunu reva görenlere yazıklar olsun.