Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Rıdvan Hoca'nın çocukları


Ben Kahramanmaraşlıyım.

Maraş ile bayrağın ilişkisi çok özeldir.

Maraş Fransızlar'ca işgal gedilir. Kaleye Fransız bayrağı çekilir.

Günlerden cumadır.

Şehirde herkesin yüreğinde fırtınalar esmektedir.

Salalar verilmekte, cemaat Ulu Camii avlusunda yavaş yavaş toplanmaktadır. Yürekler arası fırtına alışverişi yapılmaktadır.

Ezan okunur, sünnetler kılınır ve Rıdvan Hoca, hutbe okumak üzere minbere çıkar.
Rıdvan Hoca'da bir fevkaladelik vardır. Sadece bir cümle söyler:

-"Ey cemaat" diye söze başlar. "Kalede Fransız bayrağı dalgalanırken bize cuma namazı kılmak caiz değildir."

Cuma için hürriyet gereklidir ve kaledeki bayrak, Maraşlı'nın hürriyetinin gasp edildiğinin işaretidir.

Aynı destanı tekrar tekrar yaşarız

Cemaat son kelime ağızdan çıkmadan cümlenin nasıl bağlanacağını anlamış ve çoktan camiyi boşaltmıştır bile.

Maraş'ın kalesine, Ulu Cami'nin hemen yanından başlanır tırmanılmaya...

İnsanlar göğe tırmanır gibi tırmanmaktadır kalenin yamacına...

Tırmanır, tırmanır ve kalenin burcuna ulaşırlar.

Sonra Fransız bayrağı indirilir, yerine al bayrak takılır.

Biz Maraş'ın çocukları, daha ilkokula başladığımız günlerden itibaren her 12 Şubat'ta bu destanı tekrar tekrar yaşarız. Neredeyse 60 yıldır.

Tekrar tekrar Rıdvan Hoca oluruz, Sütçü İmam oluruz, Mıllış Nuri, Senem Ayşe oluruz.

Şimdi Anadolu seyahatlerimizde, benim burnuma bayrak sokmaya çalışan adama ne diyeyim?

Hayretler içindeyim

Ben ki imam hatipliyim.

Kahramanmaraş İmam Hatip Okulu'nun ilk yıllarından itibaren bizler, Mehmet Akif'le büyüdük, Çanakkale şehitleri ile, Necip Fazıl'la büyüdük.

Bir imam hatipli olup da, Çanakkale Şehitleri şiirini yüreğine yazmayan insan yoktur.

Mehmet Akif, her yıl andığımız ve yüreklerimizdeki sevdayı onun mısralarında seslendirdiğimiz bir can yoldaşımızdır.

Asım'ını yüreklerimize yazmışızdır.

En son, merhum Kenan Seyithanoğlu Ağabey ile birlikte Asım Vakfı'nı kuran, Asım dergisine gönül verenlerdeniz.

Şimdi Anadolu seyahatlerimizde, olur olmaz yerde İstiklal Marşı okuyup, onu sopa haline getirip bizi dövmeye çalışan adama ne diyeyim?

....

Memleket sevgimizi gitsinler, merhum Muhsin Yazıcıoğlu dostuma, kardeşime sorsunlar.

İçimden ne geçiyor biliyor musunuz, memleket birilerinin eline düşse ya Diyarbakır Cezaevi olur ya da Mamak. Diyarbakır'da oruçlu insanın orucunu pislik yedirerek açtırmak istediler, Mamak'ta ise Muhsin Yazıcıoğlu'na hayatı cehennem ettiler.

....

Türkiye'nin dünlerinde sokaklarda Mao'nun posterini taşıyanların, bugün ulusalcılığa soyunmaları karşısında hayretler içinde kalıyorum.

....

Küçükçamlıca'da Gümüşhane Baro Başkanı ile karşılaştım, şöyle dedi:

-Süreci destekliyoruz diye açıklama yaptım, hemen PKK'lı olduğumu ilan ettiler.

....

Bir telefon:

-Toplantılarda barış sürecine isyan eden gençlere söyleyin, oraya anne babalarıyla birlikte gelsinler, onların yanında da aynı şeyleri söyleyebilirlerse helal olsun.

....

Dualar, dualar.

Bugünlerde en çok duyduğum şey.

Benim milletimin yüreği güzeldir, pırıl pırıldır.

Herkes milletin yüreğine baksın, oradaki rahmete, merhamete, sevgiye, diğerkâmlığa baksın.

Şehit annesinin yüreğine baksın. "Benim ciğerim yandı, başka ciğerler yanmasın" sesi düşsün içimize.

 

Ahmet TAŞGETİREN

[email protected]

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi