Mehmet Yürekli
Ramazan ve biz...
Ramâzan insanların yüzlerinde bulunan huzur, büyük coşku, manevi iklim, yaşama sevinci, çocuksu bir coşku ve neşe '.
Ramâzan ruhaniyeti duyarak, nuraniyetini hissederek, manevi hazzını, uhrevi havasını tadarak yaşamak'.
Ramâzan bir ibadet ayı, koca ve sıcak bir gün niyetli kalmak, iftarın rehaveti yenmek üzere çaylar, kahveler, şerbetler içilip teravih namazları kılınır'.
Bugüne kadar ramâzan-ı Şerif'te, hep sevgi, saygı, kardeşlik, birlik ve beraberlik bağlarının pekiştirildiği bir ortam olarak bilinmiş ve yaşanmıştır.
Bilhassa gölgesi üzerimize düşen ramazan-ı Şerif, ihtivâ ettiği oruç, teravih, sadaka, fitre ve diğer ibadetleriyle kulları her yıl farklı bir iklimde yaşatır. Oruç, diğer zamanlarda merhametsizlikten tıkanmış olan gönül damarlarını açar. Yürekleri ötelerdeki muzdarip ve yalnızların civârına sevk eder.
Ramâzan-ı Şerif'te Orucun bize öğrettiği ve bizi içerisinde yaşattığı merhamet âlemi öyle ilâhi bir rahmettir ki, onda nice âlemler sema halindedir.
Ramâzan müslümanı bir iman vecdi içerisinde yaşatacak, nefsinin tasallutundan kurtararak rûhunu derinleştirecek ve zarifleştirecek saik ancak merhamettir. Merhametin meyveleri ise, cömertlik, tevâzu, hizmet, affedebilme ve hasedden kurtulmadır.
Ramâzan-ı Şerif'te derinleşen ruhlarımız bize hizmeti kolaylaştırır. Zira hizmet, ruh olarak nefsinden taşıp insanlara ve mahlûkata yayılmak suretiyle Allâh'ı aramaktır.
'Onbir ayın sultanı' zaman dilimini yılda bir yaşayan, topluma yön veren söz sultanlarından Ramazaniyye de karşılaştığımız temasları:
'Gündüz çıkarır zevkini rindân Ramazanın
İftâr sefâsın dahem eyl-i şikem eyler' (Neş'et)
'Sad şükr gelen mâh-i şerîf-i Remezândır
Hakk'ın niam ü rahmeti mebzûl-i cihândır' (Enderunlu Vâsıf)
'Ramazân ayını gördüm feleğin bâmında
Bir kenârî güzele benzer Oruç nâmında' (Seyyid Vehbî)
'Ramazan ayı gerek açıla cennet kapusı
Ne revâ kim ola mey-hâne kapusı baglu' (Fuzuli)
'Yine firkat nârına yandı cihan
Hasreta gitti mübarek Ramazan
Nur ile buluştu Âlem yeni can
Firkata gitti mübarek Ramazan
İndi Kur'an sende ey nuru güzel
Leyle-i Kadr'inde ey kadri güzel
Gitti ey tehlil ü tekbiri güzel
Elveda gitti mübarek Ramazan' (Niyazi Mısri)
Ramazan manilerinden bir fasıl:
'Haktan bize geldi ihsan
Müşkül işler oldu âsan
Bu gecemiz ibtidâdır
Ey mâh-ı sultan merhaba
Hakk'ın bize ihsanısın
Hem ayların sultânısın
Sen bir saâdet kânısın
Ey mâh-ı sultan merhaba'
(Fasl-ı ramazandan)
Ramazan ayını süsleyen bekçi ve davulculara ait birkaç maniyi burada alalım:
'Besmele ile çıktım yola
Selam verdim sağa sola
Ver efendim bahşişimi
Ramazan mübarek ola'
'Buna ramazan derler
Şeker şerbet tatlı yerler
Adet böyle kurulmuştur
Davulcular mani söyler
Ramazanla ilgili son yüzyıl şairlerimizin yaklaşımları:
'Yâ Rab, şu muazzam ramazân hürmetine,
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan
Artık ezilip düşmesin ümmet ye'se
Mâdâm ki verdin bize bir rûh-ı nevîn
Yâ Rab, daha bir nef'ha-i te'yîd insin' (Ramazan, M. Akif Ersoy)
'Bu kaçıncı Ramazan, daha kaç tane kaldı'
Renk uçuk, nakış silik, ocak sönük' ne kaldı'' N.F. Kısakürek
'Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı
Ey insan ruhuna inip yüce ilham dağından
Kevser içirir, Ab-ı hayat boşalt kristal bardağından
Susamış ufuklar insan kalbinin ufuklarına' (İnsan ve Oruç, Sezai Karakoç)
Evet. Oruç, hayatımızı tanzim etme, yani sadece yeme, içme ve cinsel temastan uzak durma değil, belki bunların yanında, bu yasaklar devam ettiği sürece Yaratanı hatırda tutma ve onunla olmak, insan olma halimizi hatırlatıyor bize'
Rabbim bizi bu ramazanda nefsimizle baş başa bırakma' Amin.
Mehmet Yürekli
13.08.10, adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.