Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

İmralı'nın geldiği nokta


Başbakan, önce Habertürk'teki programda açıkladı: "İmralı beklentilerimize cevap verecek şekilde adımlarını atıyor" dedi.

Sonra, o adımların içeriğine ilişkin ipucu verdi:

"Bizim şu anda gördüğümüz şey, o da silahların bırakılmasından yana bir tavrın içerisine girmiş. Çünkü bakıyor ki, bu işin artık çıkışı bu."

Başbakan o mülakatta, terörle mücadelede gelinen noktayı da anlatıyor, gerek istihbarat alışverişindeki koordinasyon, gerekse Genelkurmay Başkanı ve komutanların bölgeye gelerek bizzat katıldıkları operasyonlarda alınan neticeleri ifade ederek, bir noktada, örgütün bir tıkanma noktasına geldiğini belirtmiş oluyor.

Başbakan buna rağmen, "Karşı tarafın verdiği kaybın çok çok fazla olmasını ölçü almadıklarını" belirterek, "Öldürmenin değil, yaşatmanın peşinde olmamız lazım" diyor.

Burada Başbakan'ın, İmralı'daki görüşmelere ilişkin verdiği ipucunun son derece stratejik değerde olduğu kuşkusuzdur.

Net ifade, İmralı'nın "Hükümetin beklentilerine cevap niteliğinde adımlar attığı" ve "silahların bırakılması" noktasına geldiğidir.

Üç odak ne diyecek?

Başbakan bu sözlerinin yanında, "dört odak"tan söz etmekte, İmralı'nın yanına, Kandil'i, Avrupa'yı ve BDP ayağını koymakta, bu üç odağın her fırsatta, "İmralı ne derse o" dediğini, şimdi İmralı "silahların bırakılması" dediğine göre, onların da bunu onaylaması gerektiğini söylemektedir.

Henüz, o üç odak tarafından net bir duruş sergilenmiş değildir. Evet "İmralı ne derse o" söylemi devam etmektedir ama "silahların bırakılması" gibi net bir söyleme henüz sahip çıkılmamaktadır.

BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt, Yeni Şafak'tan Murat Aksoy'a verdiği demeçte, Başbakan'ın sözlerinden "Bir yol haritasının olduğu, bunun adım adım işlediği" sonucunu çıkarmakta ve "yolun son taşının da silah bırakma olduğu" nu ifade etmektedir. Adil Kurt ayrıca "Öcalan bu süreçten sonra bu yol haritasını tehlikeye atacak hiçbir adım atmaz" demektedir.

Acaba "silah bırakma, yol haritasının son taşı" ise, daha önceki kilometre taşları nelerden oluşmaktadır?

İranlı Kürt sosyologun çıtası

Bu noktada, dünkü Radikal'de Ezgi Başaran'ın, Boğaziçi'nde ders veren İranlı Kürt sosyolog Abbas Vali ile bir görüşmesi yer aldı. Burada İmralı'nın etkisine ilişkin ilginç rezervlerin altı çizildi.

Özetle Abbas Vali, "onurlu bir silahsızlanma"dan söz ediyor, "silahsızlanmanın ardında somut ve sivil bir planın bulunmasını, devletin vereceği tavizlerle İmralı'nın Kandil üzerindeki etkisinin artıp azalabileceğini" belirtiyor, sonuç olarak da "Silahsızlanma iyi planlanmazsa PKK radikalleşir" hükmüne varıyor. Şu sözler de Abbas Vali'ye ait:

"Devlet Öcalan'ın son derece hassas bir görev üstlendiğinin farkında olmalı ve ona yeterli manevra alanı tanımalı."

Ezgi Başaran'ın "Kürt hareketini hangi şartlar tatmin eder" şeklindeki sorusuna Abbas Vali'nin verdiği cevap "Otonomi" oluyor. Vali, ayrıca "Kandil'deki PKK liderlerine de rol verilmesini" istiyor.
Abbas Vali'ye göre süreç, Erdoğan'ın siyaset etme tarzının da sınanması anlamına geliyor.

Abbas Vali, çıtayı bir hayli yükseklere dayamış durumda.

Acaba Başbakan Erdoğan'ın sözlerine yansıyan "uygun adımlar"ın içinde bunlar var mı, "yol haritası" gerçekten belirlendi mi, buralar henüz sır.

Anlaşılıyor ki, bizler Başbakan'a güvenmek durumundayız, Kandil, Avrupa, BDP de Öcalan'a...

İlginç değil mi?

 

Ahmet TAŞGETİREN

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi