İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Görmez’in Mercedes’i

 

 

 

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez’e Diyanet Vakfı bütçesinden alınan 1 milyon lira değerindeki Mercedes marka zıhlı lüks makam otomobili günlerdir gündemden düşmüyor. Gazetelerde, sosyal medyada ve siyasi arenada çok büyük eleştiriler yapılıyor.

 

Yeni makam otomobili hakkında yapılan bu eleştiriler karşısında Prof.Dr. Görmez, kendisine algı operasyonu düzenlendiğini iddia ederek "Aynı haber Suudi Arabistan'daki üç gazetede yayınlatıldı. Bu bir algı operasyonuna dönüştürüldü. O araca bir gün bile binmedim. Araç kesinlikle zırhlı değil. İbret-i âlem olsun diye o aracı iade edeceğiz." Dedi ve aracın satılması için geri iade etti. İade etti etmesine de sular bir türlü durulmadı. Sosyal medya da söz konusu otomobil hakkında gıyabi satış ilanı dahi verildi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da, basındaki eleştiriler üzerine aracı satma kararı alan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmeze “Hâlbuki benim bilgim olsa, ben derdim ki Mehmet Hocam ne yapıyorsun, niye satıyorsun? Senin bineceğin Mercedes'in fiyatı ne ya, gazetelerin attığı manşetlere niye bakıyorsun? Derdim” diyerek Görmez’e destek çıktı.

 

Türkiye’de lüks makam araçları her zaman konu olmuştur. Devlet’te şube müdürlerinden başlamak üzere en üst makama kadar göreve gelenlerin makam araçlarını yenileme ve makam odalarını kendi zevkine göre lüks bir şekilde dekore ettirme hastalığı oturdukları koltuklarından bulaşıyor olacak ki bir gelenek haline gelmiş.

Diyanet İşleri başkanı makam olarak devlet protokol sırasında “bakanlar kurulu” üyelerinin önünde yer alan bir makamdır.

 

Olaya objektif bir gözle bakacak olursak, eş makam sahiplerinin bu şekilde lüks araçlara bindiği gerçeği de ortada iken. Diyanet İşleri Başkanının da böyle bir makam aracına binmesinden doğal bir şey olmaması gerekir herhalde. Hatırladığım kadarıyla daha önce devlette alınan hiçbir makam aracı bu denli ağır ve uzun süreli eleştirilere maruz kalmamıştı.

 

Peki, neden Diyanet İşleri Başkanlığına alınan bu lüks araç bu kadar eleştirildi?

Bakanlar, müsteşarlar lüks araçlara binerken Diyanet İşleri Başkanının bu araca binmeye hakkı yok muydu?

 

-  Diyanet İşleri Başkanlığı makamı TBMM uhdesinde “Hilafet” makamıdır. Bu nedenle topluma örnek ve önderlik yapacak nefse yenik düşülmemesi gereken bir makamdır.

-  En önemli hata aracın Diyanet Vakfı bütçesinden alınıyor olmasıdır.

-  Bu vakıf’ın geliri ve bütçesi din görevlileri ve vatandaşların bağışlarından oluşur.

-  Hayır, paralarının şahsi ve nefsi yolda kullanılması İslam itikadına göre yanlıştır.

-  Diyanet İşleri Başkanı İslam dinini en üst düzeyde temsil eden bir makam olarak İslam’ın men ettiği “gösteriş ve israf”’tan kaçınmalıdır.

-  Eğer yeni bir araca ihtiyaç varsa Sayın Görmez nefsinin önüne geçerek en mütevazı olanını tercih etmek sureti ile örnek olma vasfını ortaya koymalıydı.

-  Sayın Görmez, kendisine bu denli bir lüks araç tahsis edildiği zaman, temsil ettiği İslam dininin prensiplerine göre bunu başta reddetmeliydi.

 

Sayın Görmez, şayet işin başında böyle davranmış olsa idi, bugün eleştirilerin odağı olma yerine daha da saygınlık kazanacak ve takdir edilerek alkışlanacaktı diye düşünüyorum.

Kürsülerde topluma, ahlak, erdem ve faziletten, Hak ve adaletten bahseden. Doğru olmayı,  zorluklar ve sıkıntılar karşısında sabretmeyi, haram ve helali ayırt etmeyi, israftan kaçınmayı, sahip oldukların ile yetinmeyi, yoksulu, yetimi, yolda kalmışı gözetmek gibi İslam dinin esas ve prensiplerini kürsülerden vaaz eden bir makamın önce kendisinin örnek ve önder olması gerekirdi.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

13.05.2015/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi