Türkiye, son yıllarda iç ve dış siyasette bir değişim ve gelişimin içerisine girdi. Bu değişim ve gelişim sayesinde başta teknolojide, ekonomide, sağlıkta, ulaşımda? Olmak üzere iyi bir mesafe katetti.

Her alanda gelişen ve değişen Türkiye bölgesinde bir güç, dünya da ise küresel bir devlet haline geldi. Dahası bu değişim bölgede ve de dünyada Türkiye?yi hatırı sayılır güçlü bir ülke haline getirdi.

Bütün bunların yanında Türkiye, dindar ve demokrat çizgisi ile de İslam toplumları için de model bir ülke oldu.

Başbakanın One Minute çıkışı ile de tekrar İslam dünyasında lider bir ülke konumuna yükseldi.

Türkiye?nin bu gelişim ve değişiminden sonra birçok İslam ülkesi Türkiye?yi bir abi ve hami İslam devleti olarak görmeye başladı.

Dış siyasette bunlar olurken, yaşanan değişim ve gelişim içeriye de olumlu yansıdı. Öyle ki kardeşlik projesi ile akan kan durdu, huzurun ve barışın temeli atıldı. Yani 30 yıldır Türkiye?nin ayağına pranga olan terör bitmek üzere.

Kendi silahımızı, tankımızı, uydumuzu? üreten bir ülke olduk.

IMF?den borç alan değil borç verebilen bir ülke olduk? bu tarz gelişmeleri daha da sayabiliriz.

Bu gelişmeler sayesinde yarım asırdan fazla peşinden koştuğumuz Avrupa birliğini unuttuk.

Yani kısaca büyümemizi ve güçlenmemizi istemeyenlerin penceresinden bakacak olursak bu güzelliklerle çok olduk.

Bütün bu güzellikleri bozmak için Türkiye düşmanlarının bir şeyler yapmaları gerekiyordu. Zira güçlü bir iktidar ve sevilen bir başbakan var. Seçimle de pek gideceğe benzemiyor. Eskisi gibi darbe falan da olamayacağına göre başka bir çare gerekirdi. O da kaleyi içten yıkmak, kardeşi birbirine kırdırmak, ortakları ayırmak dahası birbirine düşman etmek.

Nitekim de bunu başardılar ve hükümetle cemaati birbirine düşman ettiler.

Bu hükümet-cemaat çatışmasına bakınca aklıma cambaza bak oyunu gelir. Cambaza bak oyunu şudur:

?Rivayet o dur ki, eskiden yükseğe bir ip gererlermiş, cambaz ipin üstünde yürürmüş, yankesiciler de insanları yukarıya bakması için cambaza bak, cambaza bak diye elleriyle yukarıyı gösterip milletin cebinde, cüzdanında ne varsa alırlarmış.?

Türkiye?de son günlerde yaşanan hükümetle cemaat arasındaki kavga bana bu oyunu hatırlatmaktadır.

Zira bütün dünya bilir ki Türk milleti İslam dünyasına bin yıldır bayraktarlık yapmaktadır. Osmanlıdan sonra kurulan Türkiye, son yıllarda her alanda kalkınması ve ayağa kalması ile birilerini rahatsız etti.

Durum bu olunca birileri Türkiye?nin kardeşlik ipini kesti, 12 yıldır devleti yönetenler birbirine düştü.

Bu oyunu kuranlar bütün ahaliyi cambaz öldü cambaz öldü diye cesedin başına topladı.

Yani bu kavgayı başlattı ve halkı bu kavgaya yönlendirdi. Yönlendirirken de asıl hedef ve amacı unutturdu. Zira yankesicilerin bu seferki niyeti sadece milletin cebini değil evini, mahalleyi, bütün şehri, ülkeyi, hatta İslam dünyasını soymak.

Hatırlayın bu kavga başlamadan Türkiye?nin ve dolayısıyla onun gündeme taşımasıyla dünyanın gündemi Suriye, Mısır, Filistin, Arakandı? ama bu kavga ile Türkiye kendi iç meselelerine dönmek zorunda kaldı. Buraları unutmak zorunda kaldı ya da bırakıldı. Türkiye unutunca dünya unuttu.

Yıllarca Osmanlı toprağı olan yanı başımızdaki Kırım Rusyaya bağlandı kendi iç sorunumuzdan dolayı neredeyse fark etmedik bile.

Yani biz kendimizle didişirken birileri atı alıp Üsküdar?ı geçti.

Gelinen noktada bu kavga devam ederse şimdi tam anlamı ile hissedilmese de ileride daha iyi hissedilecek ki sadece Türkiye değil bütün İslam dünyası bu işten zararlı çıkacaktır.

Bu süreçte de ne Türkiye?nin ne de İslam dünyasının böyle bir lüksü yok. O halde ayağımızdaki prangalardan tek tek kurtulmuşken ayağımıza yeni bir pranga vurmayalım.

Bir de dünyanın dört bir köşesindeki Müslümanların bizden yardım eli beklediğini düşünerek tökezlemeye dahi hakkımızın olmadığını unutmayarak cambazın oynuna bir son verelim..

Selam ve dua ile?

M. Zeki Uyanık, adanapost

20.03.14, Adana