Müttefikimiz (!) ABD’nin ülkemize yönelik FETÖ eliyle yaptığı başarısız darbe girişiminin ardından bazı kavramlarımızın içi boşaltılmaya, FETÖ bahane edilerek Müslümanları ve İslami faaliyetleri, dernek vakıf ve cemaatleri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar, bununla da yetinmiyor yine bazı kavramlarımızı tartışmaya açıyor, fitne çıkartmaya çalışıyorlar.

Afrin operasyonunu bahane ederek barış çığlıkları atanlar, direnmediğimiz takdirde esas savaşın tam ortasında kendilerini bulacaklarını hiç mi idrak edemiyorlar acaba?

Bütün senaryoların Türkiye’yi hedef aldığını göremeyecek kadar mı basiretleri bağlanmış acaba?

Biz Türkiyeli Müslümanlar olarak Afgan, Çeçen, Irak, Filistin, Bosna direnişleri esnasında hep kardeşlerimizin yanlarında olmadık mı?

Bu topraklarda birçok kardeşimizi şehit vermedik mi? Çanakkale şehitliğinde oralardan gelip burada şehit olanlar gibi…

Şehitlerin ailelerine, savaş mağdurlarına, yardım kuruluşlarımızla yardım götürmeye devam ediyoruz, onlar yakıyor, yıkıyor, öldürüyor; biz ise inşa etmeye devam ediyoruz.

Hal böyleyken vatan, bayrak, cihat, şahadet kavramlarını tartışmaya açıyor, bizi yine itilafa düşürmeye, bölmeye, çatıştırmaya çalışıyorlar bu tuzağa düşmemeliyiz.

Küfür milleti tek vücut olmuş, Türkiye’ye saldırıyor, diz çöktürmeye çalışıyorlar.

Biz birlik-beraberlik içerisinde sımsıkı birbirimize kenetlenmek durumundayız, biz diz çökersek dik duracak ikinci bir ülke maalesef yok farkında değil misiniz?

Vatan, bayrak, cihat, şahadet gibi toplumu diri tutan kavramlarımız, sözde aydınlar tarafından karartılmak, içleri boşaltılmak isteniyor. İşin acı yanı bu art niyetli,  İslami değerlerle kavgalı güruhun değirmenine bir kısım Müslümanlar su taşıyorlar, bilerek mi yapıyorlar bilmeyerek mi?

Niyet, aslında kişiyi yönlendiren bir saiktir. Bu saikin ne olduğunu kişi çok iyi bilir. “Ameller niyetlere göredir.” (Buhârî, Bedü’l-Vahy, 1; Müslim, İmare, 155)  hadisi hiçbir zaman unutulmamalıdır.

Peygamberimiz:  ‘Herkim malı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Herkim âile halkı uğrunda öldürülürse, o kimse şehittir. Herkim dini uğrunda öldürülürse o kimse şehittir. Herkim kanı uğrunda öldürülürse o kimse şehittir’ buyurdu.”Ebu Davud 4772, Nesei, Tirmizi

28 Şubat ve öncesinin Türkiyesi yok, konuları tartışırken kendi zamanın da ve şartları içerisinde değerlendirmemiz lazım.

Afrin’e tekbirlerle uğurlanan ordu, bizim,  cephede saf tutarak namaz kılan asker, bizim askerimizdir.

Ümmetin umudu olan bu vatan bizimdir.