Ahmet Taşgetiren
Bir aşk adamı
Bu başlık altında birçok insan için yazı yazılabilir.
Ben bugün bu tanımlamayı Tayyip Erdoğan için kullanacağım.
Evet, o bunu tam manasıyla hak eden bir insan.
İşte Van, bu aşk adamının çok canlı bir eseri olarak ortada duruyor.
Sorun kendinize:
-Bir yılda depremle yıkılan Van'ı, Erciş'i ayağa kaldırmayı başaracak ikinci bir isim olarak aklınıza kim geliyor?
Yiğidi ne kadar öldürürsek öldürelim, teslim edilmesi gereken bir hakkı olduğu muhakkak.
Depremin olduğu günün gece yarısı Van'a, Erciş'e ulaşacak ve deprem yıkıntıları arasında dolaşacaksınız. Ve orada:
-Yaraları sarın diyeceksiniz.
Bir yıl süreyle her an gündeminizde olacak.
Ekipleri harekete geçireceksiniz.
Türkiye'yi harekete geçireceksiniz.
Yürekleri harekete geçireceksiniz.
Kaynakları harekete geçireceksiniz.
Bütün bunlar aşk olmazsa yapılmaz.
Gece gündüz Van ile yatıp kalkan bir insan olmazsa bunu yapamazsınız.
Ama siz Başbakansınız ve gece gündüz birlikte yatıp kalkacağınız koca bir memleket var.
Oralarda da olacaksınız.
İstanbul'da, Sarıyer'den yani İstanbul Boğazı'nın kıyısından Haliç'e su taşıyan tüneli açarken gözlerindeki sevinci görmek var.
Aşk değilse ne?
Kilometrelerce tünel kazıp, Haliç'e can taşıyorsunuz. Bu aşk değilse ne?
Kartal-Kadıköy metrosunu açarken...
Kağıthane-Bomonti-Dolmabahçe tünellerini açarken...
Karadeniz'den Marmara'ya ikinci Boğaz'ı açma hedefini seslendirirken...
Tayyip Erdoğan, Suruç Ovası'na su taşıyan tünelden bahsederken de aynı aşk dolu heyecanın içindeydi, buna bizzat şahidim.
-Sizi arayacak Veysel Bey, demişti, 12 kilometrelik tünelle dağları deldik, Suruç Ovası'na su getireceğiz.
Veysel Eroğlu aradı, evet sonra vali aradı, sonra kaymakam aradı. Yakında su akacak o tünelden ve Suruç Ovası'na bereket gelecek, Suruç'un çocukları, terör örgütü liderini putlaştırmaktan kurtulacak.
Ekibe aşk yükleyen bir adam Tayyip Erdoğan.
Bizim yollar, Adana'nın, Maraş'ın, Antep'in, Urfa'nın yolları, Toroslar'ın delik deşik edilmesi ile yapıldı. Bilecik yolları dağların delik deşik edilmesiyle yapıldı. Hızlı tren, Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya yollarını rüzgar hızıyla kat ederken, kim bilir nasıl heyecan duyuyor bu adam.
Gidin Erzurum'dan Artvin'e Hopa'ya doğru, iş makinelerinin dağları nasıl öğüttüğünü görün, gidin Batman-Bitlis yollarından, yol görün... Gidin Hakkâri'ye beş yıldızlı hastane nasıl olurmuş görün. Gidin Erzurum'a, avlusunda helikopter pisti olan hastanenin bir yılda nasıl hazır hale geldiğini görün.
Van, böyle bir aşkın ürünü.
Aşk olmazsa olmaz.
Onda biri kadar aşk olsa...
Diyorum ki:
-Türkiye, deli gibi çalışan, ömrünü memlekete vakfetmiş bu adamı tepe tepe kullanmalı.
Ya da işte Kurban Bayramı, kurban olarak sunuyor kendisini memlekete... Etinden, derisinden, kemiğinden her hücresinden faydalan, faydalanabiliyorsan.
Bütün kalbimle inanıyorum ki, şu "Kürt sorunu" denen şeyi, aşkla çözmek istiyor. Bir tek gencin, çocuğun ölmesini istemiyor. Tek kendine kalsa, tek kendi kadrolarıyla çözülecek olsa, kendini feda eder ve çözer. Ama gel gör ki, şeytana ortaklık edenler var ve onlara laf anlatamıyor.
İşte söylüyorum:
Kürtler adına siyaset yapanlar Kürtler'i, Tayyip Erdoğan'ın onda biri, yüzde biri kadar seviyor olsalar, şimdiye çoktan çözülmüş olurdu bu sorun.
Kürtler üzerinden rant devşirmek üzere yola çıkmış olanlar ya da Şeytan'ın davulunu çalanlarla, aşk oyunu oynanmıyor.
Bizde böyle adamlar, dünyayı terk ettikten sonra anlaşılır.
Özal'ın arkasından böyle yürüdük millet olarak.
Menderes için böyle ağladık.
Erbakan'ı böyle anladık.
İyi ki içimizden böyle insanlar çıkarabilecek bir veludiyet lütfedilmiş.
Tayyip Erdoğan'ın aşkını anlamak da o zamanlara kalmasın dilerim.
Kurban bayramınızı bütün kalbimle tebrik ediyor, ülkemizin, coğrafyamızın, insanlığın "Selam yurdu" güzelliği ile buluşmasını niyaz ediyorum.
Ahmet TAŞGETİREN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.