Selam ile… Sevgili okurlarımız, bu hafta sizlerle “BANA ARKADAŞINI SÖYLE” konulu sohbetimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sevgili Gençler,
Masallar, gerçek hayatın hayal aynasına yansımasıdır. Öyleyse sohbetimize bir masalla başlayalım: Yavru tavşan, kokarcayla arkadaş olmaya karar vermiş. Annesinin ısrarlı uyarılarına aldırmamış. Sabahtan akşama kadar kokarcayla gezip tozmuş. İkisi de güzel zaman geçirmişler. Yavru tavşan yuvaya gelince herkes burnunu tutarak yanından uzaklaşmış. Çünkü tavşancık çok pis kokuyormuş.

Güzel Dostlar,
Tavşanın durumuna düşmek istemiyorsak kılavuzumuzu ve arkadaşımızı seçerken dikkatli olmalıyız. Biz farkına varmadan arkadaşımızın bazı özellikleri ruhumuzda yer edebilir. Nasıl olur, demeyin. Güzel kokular satılan bir dükkânda otursak ama kokudan hiç sürünmesek, dışarıya çıktığımızda mis gibi kokmaz mıyız? Tabii bu durum kötü kokular için de geçerli. Ailemizi biz seçemeyiz ama arkadaşımızı seçmek bize bırakılmış. Yanlış kılavuzlar seçip zor duruma düşersek bizi gören şöyle der: “Kendi düşen ağlamaz.”

Dikkatli Arkadaşlar,
Etrafınızdaki insanları iyi gözlemleyin. Nasıl hareket ediyorlar, nasıl davranıyorlar? Kendisine faydası olmayan insanın başkasına faydası olur mu? Başkalarına yalan söyleyen sana da söylemez mi? Bu gözlemden sonra arkadaşınızı seçin. Şunları da unutmayın: Arkadaş, arkadaşın aynasıdır. “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.”

Nazlı Goncalarım,
O zaman rotamızı doğru çizmeliyiz. Çünkü “Rotası belli olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez.” Kargayı kılavuz seçersek bizi çöplüğe, bülbülü seçersek gül bahçesine götürür. Atalarımız ne güzel söylemiş: “Kılavuzu horoz olan, kümeste sabahlar.”

akdenizgazetesi.com/yazının devamı..