Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Azıcık insanlık beklerdim


Herkes birbirinin ruh halini tahlil etmeye çalışıyor şu günlerde. Tahliller, genelde de Tayyip Erdoğan'ın ruh hali üzerinde yoğunlaşıyor.

Ben de oturup tahliller yapıyorum bazı kişilerin ruh hali üzerine.

Mesela Cengiz Çandar'ın ruh hali üzerine.

Mesela, muhafazakar gazetelerde yazan liberallerin ruh hali üzerine.

Mesela bizim TV kanallarında boy gösteren zatların ruh hali üzerine...

Böyle zamanlar ilginç zamanlardır.

Tünel işçiliği revaç bulur. Gider gelir, gider gelir insanlar.

"Tayyip Erdoğan'ın ayağı sürçer, yere kapaklanırsa, acaba nerede sığınak bulurum" düşüncesi ruhlara çöreklenir. Temennalar girer yazılara-sözlere, "Bakın burada sizden yana biri var" gibisinden sinyaller verilir.

Kırmızılı kadına destan yazanlar

Dün Milliyet'ten Mehmet Tezkan'ın yazısını okudum.

Onun ruh hali de yansımış yazısına.

"Saldırıya uğrayan türbanlı kadın" başlığı ile yazmış.

"Günlerdir köpürtülmeye çalışılıyor" diye başlamış yazı. Daha ilk cümle ruh halini veriyor. "Varsa yoksa o kadın" diyor sonraki paragrafta.

Sonra "Acayip bir durum" diye devam ediyor.

Beş madde sıralamış, en son maddede "Bu kadar vahşice bir saldırının hiç mi tanığı yok" diye noktalamış yazıyı.

"Böyle bir olay yok" diyemiyor ama zihinlerde kuşku gedikleri açmaya çalışıyor.

Mehmet Tezkan'ın, o "anne"nin, mesela Star Gazetesi'nde, Elif Çakır'a konuştuğunu, o mülakatın Star'da manşetten verildiğini görmemiş olması mümkün değildir.

"Vahşice" olduğunu ifade ettiği böyle bir olayı, mesela kendisi, bir insan olarak soruşturmadan, olmadığına dair kuşkular uyandırmaya çalışmasının hangi insani hassasiyetle bağdaştığını düşünmemesi akıl kârı değildir.

"Ayıldığımda üzerim idrar kokuyordu" diyen bir anne söz konusu.

O anne, Gezi Parkı'nda eylem yapan birisi olsaydı Mehmet Tezkan'ın ya da Can Dündar'ın tepkisi böyle mi olurdu?

Üzerine tazyikli su fışkırtılan "Kırmızılı kadın" destanı yazanlar, üzerine işenen bir anneyi neden görmezden gelirler?

Ben de buradaki insanlık baremini sorguluyorum.

Yazmıyorsunuz, yazdığınızda da, hiç böyle bir şey olmamış izlenimi vermek için yırtınıyorsunuz.

Ayıptan öte

Anne baygınken bebeğe ne olmuş, Mehmet Tezkan bunu merak ediyor. Ah Mehmet Tezkan, açıp sorsaydın o anneye, ne olmuş bebeğe, "Neden bunca köpürttünüz" deseydin yüreğin elveriyorsa.

Sen hiç, eşinin ya da kızının üzerine işendiğini düşünebiliyor musun? Sadece "Düşünüyor musun" diye soruyorum.

Asla, asla, asla dilemem.

Asla, asla, asla, varsa torununuzun Vandallar tarafından bebek arabasından alınıp havada sallanmasını dilemem.

Sayın Tezkan, sessiz bile kalabilirdiniz, kaldı ki o bile ayıp olmaktaydı, bunca gaz edebiyatı yapanların, genç bir annenin bayıltıncaya kadar dövülüp üzerine işenmesi karşısında sessiz kalması bile ayıptı ama siz daha kötüsünü yaptınız, bu vahşetin üzerine kuşku uyandırmaya yöneldiniz.

Size "Ayıp oldu" demeyeceğim. Notunuzu kendiniz verin, sizinle birlikte bu vahşete seyirci kalanların tamamının notunu.

Notunuzu kendiniz verin ve biraz da kendi ruh halinizi tahlil edin.

Neden böyle ucuz örtme çabaları içine giriyorsunuz? Neden?

 

Ahmet TAŞGETİREN

[email protected]

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi