Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, Türkiye'deki Alevilikle ilgili çok farklı algılamalar olduğunu belirtirken Türkiye'deki yanlış bir algının ortadan kalmasının zamanı geldiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı  Mehmet Görmez, Habertürk'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap verirken Diyanet, Alevilik ve Sünnilik'le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu:

-Biz  Sayın Bardakoğlu görevde iken Diyanet olarak Alevilik algısıyla ilgili nereden başlamamız gerektiğini ifade ettim, önce Sünni vatandaşın algılarında bir problem varsa o konuda yoğunlaşalım dedik.  Camide cemaatte bir algıda bir sonun varsa onun için çaba gösterdik. Sünni vatandaşların zihninde kalbinde alevi vatandaşlara yönelik algılarda asla bir yanlış algı kaldığını düşünmüyorum. Anadolu alaviliği Sünniliğin zıttı değil, Anadolu Sünniliği de Aleviliğin zıttı değildir. Kerbela hüznü, dört kapı, ve tüm değerler ortaktır. Tek zıt nokta varsa o da emeviliktir o da tarihte kalmıştır.

20 senedir tekrar eden bir sarmal var, herhangi bir vatandaş bir yerde cemevi yapmak ister, müracaat makamı  İçişleri ve Diyanete  başvurular gelir. Diyanet de bu olayı hukuk müşavirliğine ulaştırır orası da  bunun İslam hukukunda yeri olup olmadığına karar verir. Bu sarmaldan artık kurtulmamız gerekir.

Aralarında İzzettin Doğan'ın da bulunduğu 200 dolayında kişi AİHM'e başvuruda bulundu. Cemevi yapımına ilişkin AİHM'e yapılan bir mürcaatta Diyanet'ten de bir görüş isteniyor. Biz de Din işleri yüksek kurulu olarak görüşümüzü gönderiyoruz. AİHM'in ne dediğini önemsemiyorum biz bu konunun öncelikle sorun olarak kalması yerine çözümünden yanayız. Kurumlar birbirine atarak sonra da Diyanet işleri şöyle cevap verdiği için bir şey yapamıyoruz mazeretinden kurtulmamız lazım. Devletin hukuk müşavirleri sadece diyanette değil her kurumda var.

Başvuru dilekçesindeki Alevilikle ilgili tanıma hiçbir din adamı karşı gelemez.

Bana Benim paralarımla imama maaş veriyorsun haram olsun mesajları geliyor. Bir vatandaş böyle düşünüyorsa bunu hep birlikte düzeltmemiz lazım. Bu doğru değil. Cemevi mutlaka alevi kardeşimiz ve alevi gencimizin istiğfar yapabileceği bir yer varsa o da cemevidir.

19. Yüzyılda avrupada alevilikle ilgili araştırmalar üniversitelerin incelemeleri olmuştur. Bu araştırmalar  Aleviliği İslamiyetten uzaklaştırmak amacıyla yapıldığı ortaya çıkmıştır.

3. KÖPRÜYE YAVUZ SELİM ADI VERİLMESİ

3. Köprü'ye Yavuz Selim isminin verilmesi konusuna değinen  Görmez, Yezid'in işlediği suçun hesabını bugün hala soracakmıyız. Çaldıran'ın bir mezhep savaşı olmadığını, iktidar ve hakimiyet savaşı olduğunu,  orada yaşanan acıları bugün hesabının mı sorulması gereketiğini belirterek "Tarihte yaşanmış acıların hesabını birbirimize sormamız doğru değildir.

Bu ülkede isimleri masaya yatırdığımız zaman muhteşem bir kardeşliği inşa ettiğimiz görülür. Yüzbinlerce isim Hasan Hüseyin, Ömer, Ali, isimleri kondu, binlerce Yavuz ismi var. Anne çocuğuna Yavuz ismini verirken Yavuz bu kadar insanı katletti bu yüzden Yavuz ismi verelim dememiştir. Yavuz ismi bu kadar acı ise binlerce Yavuz ismi olan insanlar da düşmanımız mıdır?

Haç ve Umre konusu

1milyon 370 bin vatandaş kayıtlı olarak hacca gitmeyi bekliyor. Suudi Arabistan her ülkenin nüfusunun binde biri oranında kota koyuyor. Kabe'deki inşaatlar dolayısıyla  sıkıntı yaşanıyor.  Her ülkenin hacılarının yüzde yirmisini kısma yoluna gitti. Büyük çabalar gösterildi ama bir netice alınamadı.  Bakanlıklar arası hac kurulu var. 14 bin 800 kardeşimizin hac olamama durumu var.  belki tersine bir kura çekerek gidemeyen hacılarımızın geleceksene hacca gitmesini düzenleme durumundayız.

Prof. Görmez'in Yavuz Selim ismi ve Hac'la ilgili açıklamalar ise şöyle

Kaynak: Haber7