Görmez, Vakfe duasında ağladı
Milyonlarca Müslüman Hac vazifesini bitirmek için Mekke'de son saatler içine girdi. Arafat'ta Vakfe duası yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez gözyaşlarına hakim olmadı.
Ercan Halıcı/İsmail Fidan'ın haberi
Hacı adayları, Arafat'ta vakfeye durdu.
Dün geceden itibaren kafileler halinde Arafat'a çıkan hacı adayları geceyi dualarla ve dini sohbetlerle geçirdi. Sabah ezanın ardından hacı adayları, kafile kafile kendilerine tahsis edilen çadırlarda sabah namazını eda etti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, sabah saatlerinde toplantı çadırında hacı adayları için düzenlenen irşat programına katılarak, bir konuşma yaptı.
Görmez, Allah'ın Beyti'ni ziyaret etmek, Beyt'in Rabbine manen vasıl olmak, Allah Resulü'nün doğup büyüdüğü, tevhid mücadelesi verdiği yerlerde İslam'ın canlı tarihini yaşamak, haccetmek üzere mesafeler kat ederek kutsal topraklara gelindiğini söyledi.
Hacı olmanın sıradan bir olay olmadığını vurgulayan Görmez, şunları söyledi:
''Hac etmek, hacı olmak büyük bir sınavdan, derin bir çileden geçip azgın bir ateşte pişerek eşsiz bir tanıklığın kıyısına varmaktır. Hac büyük bir niyetin karara, büyük bir kararın büyük bir eyleme dönüşmesidir. Hac kalbin en büyük eylemi, bütün ibadetleri içinde mündemiç büyük bir ibadettir.
Hac, kulun Allah'a verdiği en büyük sözdür. Allah ile yapılan bir ahitleşme, Allah ile varılan en büyük misaktır. Haccın her farzı, her rüknü, her hal ve hareketi, her şeairi, her menasiki Rabbimize verdiğimiz ruhi, kalbi, kavli ve fiili bir sözdür.''
Görmez, hacca niyet edenlerin yeryüzünde en büyük gayelerinin, en büyük maksatlarının Rabbin rızası olacağını ilan ettiklerini belirterek, ''İlanın ötesinde 'Rabbim sana geliyoruz. Sana sığınıyoruz. Bizim senden başka melceimiz yoktur' dedik'' diye konuştu.
Renksiz, dikişsiz, rozetsiz, bayraksız, ihramı giymekle, helal-haram dairesinden çıkılmayacağına, şimdiye kadar kıymet ölçüsü olarak bildiğimiz hiçbir şeye, servete, makama, mevkiye, milliyete, cinsiyete beşeri unsurlara değer atfedilmeyeceğine söz verildiğini vurgulayan Görmez, şöyle devam etti:
''Mikatla vaktimizi kuşanmaya ve Rabbimizle olan bütün vakitleşmelere, muahedelere sadık kalacağımıza söz veriyoruz. Mikattan itibaren dilimizden düşürmediğimiz telbiye, bu sözün, bu ahdin, bu misakın ikrarıdır. O'ndan başkasına 'lebbeyk' ile yönelmeyeceğimizi hamdin, nimetin, mülkün yegane sahibinden başka hiçbir varlığa 'lebbeyk' ile yönelmeyeceğimize ahd ediyoruz.
Allah'ın evini, Kabe'yi solumuza alarak, kalbimizi ona yakın kılarak, yaptığımız tavaflar, kalplerimizin yegane kıblesinin Rabbimiz olduğunu ikrar etmektir. Safa ve Merve arasındaki sayla, Hacer validemiz misali, beşeri olandan ilahi rahmete koştuğumuz ab-ı hayatın, Rabbimizin elinde olduğuna inandığımızı haykırdınız.''
''Arafat, bir mahşerdir''
Hacı adaylarının Allah'a yakın olmak için Arafat'a çıktığını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Beytinden kendisine yönelmek, iltica etmek adına Arafat'tayız. Arafat önce kendini bilme, kendini bulma çabasıdır. Tek muradımız 'Kendini bilen Rabbini bilir' hükmünce kendimizi tanıyıp, Rabbimizi tanımaktır. Arafat marifet meydanıdır. Marife, marifete, marifetullaha erme çabasıdır. Arafat, irfan meydanıdır. Arafat, arif olmaya hakikati bilmeye, tanımaya, anlamaya karar vermektir.
Arafat, itiraftır. Günahlarımızı itiraf etme yeridir. Bütün günahlardan sıyrılıp gözyaşlarıyla arınmaktır. Rabbimize 'elest' bezminde verdiğimiz sözü hatırlama ve bu söze uygun davranma taahhüdüdür.
Arafat, tearüftür. Ayrılıkları kalpten silip tanışmak, iyilik ve takva yolunda yarışmak, gönüller arasında eşitlik ve kardeşlik köprüleri kurmaktır.
Arafat, bir mahşerdir. Ölüm elbisesini giymiş sorguya hazır bir vaziyette Yüce Yaratıcı'ya yönelmek için toplanmaktır.''
''Kadınlarımıza nezaketle davranmayı öğrenerek dönelim, buradan''
Arafat vakfesinin önemine işaret eden ve vakfenin bir duruş olduğunu belirten Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sizin buradaki duruşunuz, kadınıyla, erkeğiyle dili ayrı, ırkı ayrı, rengi ayrı milyonlarca kardeşinizle ak kefenler içinde vakfeye duruşunuz, dünyamızı ateşe atan, insanlığı kana bulayan, başımıza iki dünya savaşı çıkaran, ırkçılığa ve her türlü ayrımcılığa karşı bir duruştur. Sizi gören bütün insanlar ırk ayrımı yaptığına, insanları teninin rengine göre yüceltip aşağıladığına utanacaklar.
Sizin buradaki duruşunuz zalime karşı mazlumun yanında bir duruştur. Sizin buradaki duruşunuz hakkın, hakikatin, adaletin, iyinin, doğrunun, sevginin, yetimin, miskinin, mazlumun, mağdurun yanında bir duruştur.
Arafat bir diriliştir. Dirilişimizdir. Arafat'ta bugün ölmeden önce öldüğümüzü, dünyanın oyun ve eğlencesini terk edip dirilişe doğru kutlu bir yolculuğa çıktığımızı fark ettik. Şimdi peşinde olduğumuz dirilişe doğru buradan bir adım daha atacağız.''
Yüce yaratıcının terk edilmesini istediği şeyleri, Arafat'tan ayrılırken burada bırakmanın önemine değinen Görmez, kinin, nefretin, cimriliğin, insan onurunu zedeleyen gıybet ve dedikoduların, ırkçılık ve hasetin, ayrımcılığın, nefretin geride kalmasını istedi.
''Bize emanet edilen kadınlarımıza nezaketle davranmayı öğrenerek dönelim buradan. Öylece gidelim şeytan taşlamaya'' diyen Görmez, atılan her taşın hacı adaylarının içindeki bir kötülüğü şeytana iade etmesini, şeytanla arasını açmasını temenni etti.
Vakfe coşkusu
Hacı adayları, öğleyle ikindi namazlarını cem ederek kıldı. Namazın ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, vakfe duası yaptı.
Coşkunun doruk noktasına çıktığı Arafat'ta yaklaşık 100 bin Türk hacı adayı, aynı anda ''amin'' diyerek Görmez'in duasına katıldı.
Görmez, duada şehit ve gazilerin yanında geçen ay Van ve Erciş depremlerinde hayatını kaybedenlerle, Afrika'da açlıkla mücadele edenlere de yerdi.
Yüce Allah'tan milletin güvenliği için hayatını tehlikeye atanları daima başarılı ve muzaffer eylemesini temenni eden Görmez, şunları söyledi:
''Senin yolunda, vatan ve millet uğruna şehit düşen ciğer parelerimize, aziz şehitlerimizin hepsine gani gani rahmet eyle! Kederli ailelerine bol ecir, sabır ve metanet ihsan eyle! Gazilerimizden vefat edenlere rahmet, sağ olanlara sıhhat ve afiyetler ihsan eyle Allah'ım!
Van ve Erciş'te meydana gelen depremde ve diğer depremlerde, yangın, sel, kasırga gibi felaketlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet ve mağfiret eyle Allah'ım!''
Görmez, dünyanın neresinde olursa olsun ezilen, üzülen, horlanan, işkence gören, açlık, kıtlık ve sefalet çeken mazlumlara, biçarelere yardım isteyerek, şöyle devam etti:
''Büyük bir açlık, kuraklık ve kıtlık felaketiyle karşı karşıya olan Afrika'daki kardeşlerimize yardım eyle. Onların bu felaketlerden bir an önce kurtulmalarını, rahmete, bolluk ve berekete kavuşmalarını nasip eyle Allah'ım!
Allah'ım, Afrika'daki açlığın gerçek sebebi olan insanlığın açgözlülüğünden bizleri koru. Allah'ım Afrika'daki kuraklığın en büyük sebebi olan yüreklerdeki merhamet kuraklığından bizleri koru. Allah'ım, Afrika'daki kıtlığın asıl nedeni olan şefkat yoksunluğundan hepimizi muhafaza eyle.''
Mehmet Görmez, vakfe duası sırasında zaman zaman duygusal anlar yaşadı, birçok hacı adayı da gözyaşlarını tutamadı. Görmez, dua sonrasında da Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Özafşar'a sarılarak ağladı.
Hacı adayları, haccın rükünlerinden olan Arafat vakfesi için öğle namazı vaktinden gün batımına kadar Arafat'ta kalarak vakfe görevini yerine getirecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.