Gitti Ergenekon geldi Paralel Yapı
Hatırlayacağınız üzere, bir takım ihalelerde usulsüzlük ve yolsuzluğun ortaya çıktığı Başbakan ve bazı AKP?li belediye başkanları ve milletvekilleri hakkında dosyalar gündeme getirildiği dönemlerde. Ülkede yapılan bir takım yasa dışı faaliyetler, bombalama eylemleri, faili meçhul cinayetler, suikastlar ve darbe girişimleri gibi benzeri hükümeti yıpratmaya ve yıkmaya yönelik faaliyetleri devlet içerisinde konuşlanmış devlet içinde devlet olma çabasında olan bir örgüt ortaya çıkarılmıştı.
Bu örgütün adına ?Ergenekon terör örgütü? dediler, bir takım deliller, yüzlerce klasör dolusu binlerce sayfadan oluşan iddialar neticesinde aralarında eski genelkurmay başkanının da bulunduğu çok sayıda kuvvet komutanı, paşa ve yüksek rütbeli emekli ve muvazzaf subay ile siyasetçi, ilim adamı, akademisyen ve gazeteciler dalgalar halinde yapılan operasyonlarla tutuklandı.
Beş yıl süren mahkeme boyunca tutuklu yargılanan bu şahısların yüzlercesi ağır ve uzun hapis cezalarından başlamak üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına mahkûm edildi. Birçoğu suçlarını dahi tam anlamadan ve savunma yapamadan cezalar aldılar.
Bu süre içerisinde ayrıca Balyoz ve 28 Şubat darbe davaları gündeme geldi. Bu vesile ile darbecilerde cezalandırılmış oldu. Ergenekon çökertildi, darbeciler tutuklandı tam ortalık sütliman oldu derken, Türkiye 17 Aralık 2013 de Aralarında dört bakan çocuğu, bürokrat ve işadamlarının bulunduğu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun gündeme bomba gibi düşmesinin şokunu yaşadı.
Bu operasyon ile sarsılan iktidar ve başbakan, yaptığı açıklamada bunun kökü dışarıda olan kirli bir operasyon olduğunu, arkasında devlet içerisinde devlet olmaya çalışan paralel bir yapılanmanın olduğunun altını ısrarla çiziyordu. Türkiye ?paralel yapı??yı ilk defa 2010 Mayıs ayında dönemin CHP genel başkanı Deniz Baykal?a ait olduğu söylenen kaset skandalı ile yine başbakan Erdoğan?ın ağzından duymuştu. Bir yıl sonrada bu sefer MHP genel başkan yardımcısı ve bazı milletvekillerinin gündeme düşen kaset skandalları bunu takip etti.
Türkiye?de yaşanan olağanüstü durumların ardından mutlaka bir yapılanma çıkıyor.(!)
17 Aralık?tan buyana iki ay geçti bu arada MİT?e ait içerisinde devlet sırrı olduğu iddia edilen bir TIR durdurularak aranmak istedi. Bu olayın ardından da paralel yapı çıktı. Türkiye iki aydır Başbakanın iddiasına göre yargı ve emniyet teşkilatını avucunun içine alan ve her olumsuz olayın altından paralel yapıyı konuşuyor.
Anlaşılan bu paralel yapı devletin kurumlarının neredeyse tamamında yapılanmış.
Şimdi şunu iyi anlamak lazım. Bu paralel yapı nasıl devletin içine sızmış.
12 Yıldır iktidarda olan ve kendi kadrolaşmasını yapan bir özellikle emniyet teşkilatında kendi kadrosunu oluşturmak için bir çok emniyet mensubunun görev yerlerini değiştiren emekliye zorlayan kendi kadrolarına yer açan bu iktidar değil mi?.
Devletin MİT dışındaki istihbarat birimlerini derin devlet olmakla suçlamak sureti ile dağıtan, Anayasa değişiklikleri ve torba yasalar ile hâkimiyeti kendi lehinde güçlendirecek kanunları çıkarmak sureti ile yargıda yeni düzenlemeler yapan bu iktidar değil mi?
Öyle ise; bu paralel yapılanma nasıl devlet içinde yapılandı?
Bu şartlarda meydanlarda çıkıp paralel yapılanma kelimesini ağzında tespih yapıp birilerini veya bir yerleri suçlamadan önce bir öz eleştiri yapmak gerekmez mi?
Bu öz eleştirinin yapılmamasının nedeni acaba iktidarın devlet içerisinde kadrolaşırken seçimlerde destek aldığı bir takım grupların istekleri tavsiye (talimat)?ları ile yerleştirdikleri personel olabilir mi?
Bu destekçi grup ile ters düşülmesi neticesinde önceden devlet içinde kadrolaşmış bu kişilerin iktidara karşı tavır alması veya bu güne kadar göz yumulan karşılıklı usulsüzlüklerin ortaya çıkan antlaşmazlık nedeni ile meydana serilmesi midir?
Başbakanın paralel yapı derken sesinin tonu, yüzünün şekli ve renginin değişmesinin altında yatan, bu gerçeği bilip de alenen söyleyememesinin verdiği sıkıntımı?
Bence çok cesaretli olduğunu, her türlü güçlüklere göğüs gerdiğini ifade edebilen başbakanın samimiyetle bildiklerini muhalefetle ve kamuoyu ile paylaşmalı devletin içerisinde çok büyük bir tehlike olarak adlandırdığı bu paralel yapıyı devletin selameti için ortadan kaldırılmasının çabasını göstermelidir.
İbrahim Halil SİPAHİ
Araştırmacı Yazar
16.02.2014/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.