Getirilmek istenen bu anayasa modelini dünyada uygulayan bir başka ülke yok
CHP Antalya Milletvekili Baykal, CHP Keçiören İlçe Başkanlığının düzenlediği anayasa değişikliğine 'hayır' mitingine katıldı. Mitinge Baykal'ın yanısıra CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, eski milletvekilleri ve ilçe teşkilatları katıldı.
Burada konuşan Baykal, Almanya'nın tutumuna ilişkin, "İzin almıştık bir sorun yoktu. Ama ben Türkiye’nin benden farklı düşünen, benim çalışmamın karşısında çalışma yapan bakanlara izin verilmiyorsa ben gidip düşüncemi söylemem dedim. İktidar sahiplerinin konuşmadığı bir yerde konuşmayı reddetmiş bir ülke olarak, eğer biz iktidar sahibi olsaydık bizi istemeselerdi, şunu bilin ki ben kesinlikle gitmezdim. Bizim bakanlarımızın hukuken sağlam temeli olmayan ve istenmediğimiz bir ülkede yer tutma konusunda ısrar etmenin manası yoktur. Bu meydan okumayla, hamaset söylemiyle çözülecek bir konu değildir. Ciddi bir konudur. Ya bunun hukukunu oluşturur, anlaşmalara bağlarız. O ülkelerin bizimle bir düzen içine girmelerini sağlarız, ayağımızı sağlam basarak hukukla, sağlam bir duruşla gider konuşmamızı yaparız. Burada bir mağduriyet üreterek bunu bir siyasi malzeme yapmak kabul edilebilir değildir. Türkiye’nin böyle bir noktaya getirilmiş olmasından büyük üzüntü duyuyorum, bunun acısını yaşıyorum. Hakkımızı alamazsak bunu kabul edemeyiz, hesabını sorarız. Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez bir bakan sınır dışı edilmiştir, bir bakanının uçağının inmesine izin verilmemiştir" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş’tan Deniz Baykal’a teşekkür
Baykal, Başbakan Yıldırım'ın anayasanın Türkiye'nin pusulasını bozduğunu söylediğini hatırlatarak, "Anayasanın pusulası sağlam. Anayasa Atatürk Cumhuriyetini öngörüyor, pusula budur. Yanlış pusula da değil, kaptan da. Anayasa bir medeniyet tercihidir. Bir ülkenin anayasası nasıl bir medeniyet tercih ettiğini ortaya koyar. Sen rotanı bilemiyorsun, ondan sonra başlıyor arayışlar. Anayasa mı değiştirelim, ne yapalım? Sorun ne istediğini bilmemektir? Anayasa değişmelidir diye bir toplumsal talebi meydanda, köyde, kahvede gördünüz mü?" şeklinde konuştu.
Baykal konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu üvey anayasası. Yani birilerinin ayrım yapmaya, bütün evlatlarını bir ananın etrafında ayrım yapmaya dönük bir anlayışı yansıtan yasal düzenleme. Ben buna o nedenle anayasa değil, üvey anayasa diyorum. Hazırlanan anayasa değişikliğini tartıştık mı? Kim yaptı, o da belli değil. Ama arkasındaki irade belli, ama yapan belli değil. Rektörlere, hukuk fakültelerine bir inceleyin, bir panel yapın bize denildi mi? Çözüm sürecinde halkı bilgilendirmek için akil heyeti oluşturuldu, bilgilendirme yapıldı. Bunda niye bilgilendirme yapılmıyor. Boş kağıda imza atılarak hazırlanan anayasa teklifine evet mi hayır mı? Bundan hayır çıkar mı? Sen önce imzanı at, biz yazarız denirse bu anayasa olur mu. Olmaz, üvey anayasası olur mu?”
Anayasa değişikliği teklifinin dünyada örneğinin olmadığını savunan Baykal, "Getirilmek istenen bu anayasa modelini dünyada uygulayan bir başka ülke yok. Anayasa kitabında, siyaset dünyasında yeri yok. Bütün ipler benim elimde olsun diyen bir anayasa. Bu bir tek adam anayasasıdır. Bu Meclis anayasası, millet anayasası değil, tek adam anayasası. Kimseyi üzmek için bunu söylemiyoruz. Bakan kime bağlı, bakanın kıblesi neresi, Cumhurbaşkanı" diye konuştu.
Ahmet Umur Öztürk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.